Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davacı idare vekilinin temyize ek beyan dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tapu maliki olan Hasan kızı Emine Akar'ın kimlik bilgilerinin düzeltilmesi sonucu tapu malikinin Durmuş kızı Emine Akar olduğu ve adı geçen kişinin mirasçıları adına tapuya kayıt yapıldığının belirtilmesi karşısında, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilip, taşınmazın gerçek malikinin başka bir şahıs olduğu anlaşıldığı takdirde, davaya bu gerçek malik dahil edilmek suretiyle devam edilmesi, gerçek malik, ölü ise mirasçılarının davaya dahil edilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Çığırcı'nın ölü olduğunun tespitine yönelik istem açısından yapılan incelemede ise; Mahkemece taraf ve tanık beyanı ile kolluk tarafından yapılan araştırmada tutulan tutanaga itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; tanıklar 1949 ve 1963 doğumlu olup, görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. İl Jandarma Komutanlığından gelen cevap yazısında,... adlı kişinin Bebek Köyünde yapılan araştırmada 1960 yılında köyden ayrıldığı, nerede ikamet ettiğinin bilinmediği ve yaşayıp yaşamadığı hakkında bilgi sahibi olunmadığı, diğer davalılar hakkında yapılan araştırmada da çocukların köyde değil Aksaray'ın merkezinde ikamet ettiklerinin ve gerçek annelerinin kim olduğunun tespit edilemediğinin bildirildiği görülmüştür. Bu bilgiler ...'nin ölü olduğunun tespiti için yeterli değildir. Ayrıca böyle bir davada sadece ölümün tespiti ile yetinilmeyerek ölüm tarihinin de tespiti gerektiğinin dikkate alınmaması da doğru değildir....
Bu taşınmazın kadastro beyannamesinde taşınmazın tapu kaydının bulunmadığı, senetsiz olup 1938 tarih 22 tahrir numaralı vergi kaydı ile ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, bu kişinin ölü olduğu mirasçılarının bilinemediği ve yapılan incelemede esasen bu kişinin ... oğlu ... olduğu açıklanarak 3.5.1973 tarihinde bu kişi adına tesbiti yapılmış ve beyanlar hanesine de "... oğlu ... ölüdür" şerhi yazılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Nüfus Müdürlüğünce davacının nüfusa kayıtlı olduğu hanede, ... oğlu ... isimli kayıt bulunmadığı bildirilmiş ise de, tapu maliki ile aynı ismi taşıyan kişinin taşınmazın bulunduğu ... mahallesi nüfus kayıtlarının tümüyle taranarak bulunup bulunmadığının araştırılma gerekir....
Taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili esnasında, 22.7.2013 tarihli ve 2013/5150 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü'nün “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı 27. Maddesine göre kütükte bulunması zorunlu olan malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarihi ve yevmiye numarası gibi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi bu hükme göre açılacak kayıt düzeltme davaları ile olur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Yani, tescilin hukuki sebebinden veya tescilden önceki bir işlemdeki geçersizlikten kaynaklanan tapu kaydındaki yanlışlıkların TMK'nın 1027. maddesine göre düzeltilmesi istenemez. Bu durumda, bu geçersizlikten olumsuz etkilenen ilgili kişilerin, lehine tescil yapılmış olan kişilere karşı, TMK'nın 1025. maddesine göre taşınmazın aynına ilişkin çekişmeli yargıya konu tapu iptali ve tescil davası açmaları gerekir....
nin "ölü" olduğunun tespiti ile nüfusta sağ gözüken kaydının "ölü" olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne, ...'nin 1968 yılında öldüğünün tespitine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Dosyaya alınan nüfus kayıtlarına göre; ...'nin, davacı ... ve eşi ... kızı ve 10.08.1966 doğumlu olarak nüfusta kayıtlı olduğu, nüfusa 02.09.1966 tarihinde tescil edildiği, baba hanesindeki kaydında, "evlenerek" 02.09.1988 tarihinde aynı köy (58) haneye gittiğinin belirtildiği, bu hanenin kocası ... ...ni'ye ait olduğu, kocasının hanesindeki kayıtta Gönül'ün "sağ" olduğu; 23.01.1965 doğumlu ... ve ... kızı ... Faiz'e ait kayıtta ise, bu kişinin medeni durumunun bekar olduğu, herhangi bir evliliğinin bulunmadığı görülmektedir. Davada, ... ve .... kızı 23.01.1965 doğumlu .. .. isimli şahsın, .. ve ... kızı 10.08.1966 doğumlu ...'ye ait kaydı kullandığı ileri sürülmekte ve ...'nin gerçekte ölü olduğu iddia edilmektedir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nce ...’nın soyadının ve baba adının tashihi için yetki verildiğini ileri sürerek tapu kaydında ... isimli kişinin “kimlik bilgisinin ... oğlu ...’ün annesi ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....
Davacı, 101 ada 38, 101 ada 39, 390 ada 9 ve 395 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki olduğunu, ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespiti esnasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihinin yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında T.C. kimlik numarasının, doğum tarihinin, cilt ve sayfa numarasının, nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davacının nüfus bilgilerinde çelişki bulunduğunu, öncelikle bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir. Mahkemece, kayıt malikinin adı, soyadı ve baba adında mevcut hataların düzeltilebileceği, kimlik numarası, doğum tarihi ve cilt no gibi bilgilerin düzeltilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece nüfus müdürlüğünden tapu kayıtlarında malik görünen "... oğlu ... ve ... oğlu ..." ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı usulünce sorulmamış, zabıta araştırmasında da davacıların murisi "..."in soyadının "İstek" mi, "İster" mi olduğunun araştırılması istenmiştir. Dolayısıyla, mahkemece doğru şekilde nüfus ve zabıta araştırması yapılmamıştır. Mülkiyet nakline sebep olmamak için tapu kayıt maliki ile ismi düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişiler olup olmadığının Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılması gereklidir. Ayrıca davacının tapu kayıt maliklerinin tapuda yanlış yazılan doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin talebinin kabul edilmesi de doğru değildir. "Mülkiyet hakkının tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Kayıtlarda Sağ Görünen Kişinin Ölü Olduğunun tespiti istemli) Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair 8. Hukuk Dairesi'nin 28.09.2020 gün ve 2020/3101 esas, 2020/5444 karar sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Uyuşmazlık ve hüküm, nüfus( kayıtlarda sağ görünen kişinin ölü olduğunun tespiti istemli) isteğine ilişkin olup Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı iş bölümü kararı uyarınca davanın niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Dairemize ait ise de, karar düzeltme istemini inceleme görevi ortak hükümler 3. maddesindeki "Temyiz incelemesi tamamlanarak mahalline gönderilen dosyalara ilişkin karar düzeltme istemlerinin incelemesi kararı veren daire tarafından tamamlanır." düzenlemesi gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir....
Mahallesinde kain 1260 ada 76 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan B-blok 9 nolu bağımsız bölüm maliki davacıların miras bırakanı ...’ın tapu kaydına yanlış yazılan baba ve anne adının nüfus kaydındaki gibi ... ve ... olarak düzeltilmesini istemiş, davalı idare vekili davanın reddini dilemiş, yerel mahkemece dava red edilmiş hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....