Bu kez, davacı, 03.09.2010 tarihli dilekçesiyle taşınmazların 2005 yılında yapılan ve 2010 yılında kesinleşen orman kadastro çalışmalarında 2/B sahasında bırakıldıkları iddiasıyla ve işlemin iptali talebi ile açtığı ve mahkemenin 2010/5 Esasına kaydedilen davada mahkemece 105 ada 1, 106 ada 7 ve 107 ada 16 sayılı parseller dışındaki taşınmazların 2/B sahasında bırakılmadığı belirlenerek bu üç taşınmaz hakkındaki davanın tefrikine ve diğer taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, davacı ... tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/ 2715 E. - 7121 K. sayılı kararıyla onanmıştır....
(E.M.Y. 931 - İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, davalılar dava konusu taşınmazı satın almışsa, taşınmazı kendisine devir eden kişi ya da kişilerden satış bedelini, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği göz önünde bulundurularak kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Ne varki; mahkemece herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmamış, taşınmazın gerçekten kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıp kalmadığı belirlenmemiştir. O halde mahkemece kesinleşen orman kadastro ve harita tutanakları yerine uygulanıp kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın sınırları belirlenerek orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıyorsa davanın kabulüne, dışında kalıyorsa şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Bu nedenle mahkemece öncelikle tapu maliklerinden ... kızı ...’in adresi tespit edilerek Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak dava dilekçesinin gerçek malike tebliği ile davada taraf teşkili sağlanmalıdır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve fen bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılarak 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı anlaşılırsa, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü...
Yönetimi’ne süre verilmeli, daha sonra da açılan davalar birleştirildikten sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulmalı, 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve ... bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılarak 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı anlaşılırsa, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki...
Daha sonra incelenen dosya kapsamına, 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve fen bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılarak 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı anlaşılırsa, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı...
(E.M.Y. 931 - İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, davalı dava konusu taşınmazı satın almışsa, taşınmazı kendisine devir eden kişi ya da kişilerden satış bedelini, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği göz önünde bulundurularak kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Ne varki; mahkemece herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmamış, taşınmazın gerçekten kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıp kalmadığı belirlenmemiştir. O halde, mahkemece kesinleşen orman kadastro ve harita tutanakları yerine uygulanıp kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın sınırları belirlenerek orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıyorsa davanın kabulüne, dışında kalıyorsa şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
(E.M.Y. 931-İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, davalı dava konusu taşınmazı satın almışsa, taşınmazı kendisine devir eden kişi ya da kişilerden satış bedelini, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği göz önünde bulundurularak kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekir. Ne varki; mahkemece herhangi bir araştırma ve uygulama yapılmamış, taşınmazın gerçekten kesinleşen orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıp kalmadığı belirlenmemiştir. O halde mahkemece kesinleşen orman kadastro ve harita tutanakları yerine uygulanıp kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın sınırları belirlenerek orman kadastrosu sınırları içerisinde kalıyorsa davanın kabulüne, dışında kalıyorsa şimdi olduğu gibi davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 25/05/1993 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu, herhangibir nedenle dışta kalan ormanların kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....
O davanın taraflarından biri orman kadastrosuna itiraz etmediğinden çekişmeli taşınmazı içine alan orman kadastrosu kesinleşmiş ve orman kadastrosunun iptali konusunda açılacak bir davada hakdüşürücü süre çoktan geçmiştir. Kişiler arasında görülen dava orman kadastrosunun kesinleşmesini önlemez....
Kadastro Mahkemesince, davacı Orman Yönetiminin mülkiyete ilişkin talebi yönünden davanın tefriki ile yeni bir esasa kaydına karar verildikten sonra, davacı Orman Yönetiminin dava konusu ... ili ... ilçesi .... mahallesi 219 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili 3402 sayılı Kanunun 22/2-a madde çalışmasına itiraz yönünden davanın reddine, bu taşınmazların uygulama tutanağındaki gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına kararı verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosuna itiraz davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 17.04.1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulamaları ile 1987 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu çalışmaları ise 1968 yılında gerçekleştirilmiştir....