Bu nedenlerle doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, dava konusu taşınmaza ait uygulama kadastrosu tutanaklarının ve komşu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının örnekleri, çekişmeli taşınmazın ilk tesis kadastrosuna ait kadastro tutanağı, kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ile tüm tedavülleri, ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş orijinaliyle birebir aynı ve incelemeye elverişli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalı ve bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmelidir....
Uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora ve 1948 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdit, tutanak ve haritalarına göre çekişmeli taşınmazın 1455, 1456, 1457, 1458, 1459, 1960 ve 1961 OTS noktalarına göre, orman sınırları içirisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz yönünden 2009 yılında yapılan çalışmalar aplikasyon çalışmasıdır. Aplikasyon, yeni bir tahdit işlemi olmayıp önceden yapılarak kesinleşen orman kadastrosunun aynen yerine uygulanmasından ibarettir. Aplikasyonla, eski tahdidin değiştirilmesinden s özedilemez. Dava konusu taşınmaz 1948 tahdidinin içinde olup, aplikasyonda da ilk tahditte olduğu gibi orman sınırları içerisinde bırakılmıştır. Taşınmazın aplikasyonla orman sınırları içerisinde gösterilmesi önceden kesinleşmiş orman kadastrosuna itiraz hakkı doğurmaz ve aplikasyona itiraz altı aylık süre içerisinde açılmış bir orman kadastrosuna itiraz olarak düşünülemez....
Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davalarında uyuşmazlık, taşınmazın sadece beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olup taşınmazın geometrik şekli ihtilaf konusu değildir. Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi açıklanan nedenlerle söz konusu olmadığına göre; çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın ve usuli işlemler tamamlanmaksızın uygulama kadastrosuna yönelik bir dava da var imiş gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öyle ki; bir yerde kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu anlaşılır. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın ifrazen geldiği 569 sayılı parselin önceki malikleri Kazım ve Ali ... aleyhine açılan kadastro mahkemesinin 1988/4 ( bozmadan sonra 1990/259) sayılı orman kadastrosuna itiraz davası sonunda 569 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 18240 m2 bölümünün orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiştir. Bu karar, taraflar yönünden kesin hüküm teşkil eder. Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir....
Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir. O halde; mahkemece yapılacak iş, kadastro mahkemesinin kesinleşen dosyasında bulunan krokiyi, çekişmeli taşınmazın ifrazdan önceki ve sonraki paftalarını ve kesinleşen orman kadastro haritasını birbiri üzerine aplike etmek ve taşınmazın geniş çevresi içinde en az 7-8 orman sınır noktası görülecek şekilde uygulama yapmak suretiyle taşınmazın hangi bölümlerinin orman kadastro sınırı içinde kaldığını belirlemek ve bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” denilmiştir....
Türk ve ... Türk adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... Türk birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak orman sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilan edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca dava açmış ise de, bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı yasanın yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen orman kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....
Türk ve ... Türk adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... Türk birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak orman sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilan edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca dava açmış ise de, bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı yasanın yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen orman kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....
Davacı Orman Yönetimi, dava konusu 165 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek orman tahdit sınırları içerisinde kalan bölümünün tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ederek dava açmıştır.Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz yönünden açılan davanın reddine ve uygulama tutanağının olduğu gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, mülkiyet yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir....
Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: KARAR 1) Dosya içindeki belgelerden çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 09/11/1977 ve itirazlı yerlerde de 17/05/1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu olduğu halde orman bilirkişi raporunda kesinleşen orman kadastrosuna göre taşınmazın konumunun saptanmadığı gözlenmiştir.Bu nedenle temyiz incelemesi yapılabilmesi için; Dava dosyasının, hükme esas alınan raporu düzenleyen ... ve orman bilirkişilerine verilerek; a) Keşif sırasında uygulandığı bildirilen orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası, kesinleşen orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde uygulama haritalarının ölçekleri kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de bu haritaların ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, bu haritalar birbiri üzerine ablike edilerek düzenlenecek bu haritalarda komşu...
Mahkemece dava konusu taşınmazın yörede 1974 yılında yapılıp 1975 yılında kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarılan yerlerin Hazine adına çıkarılacağından kişilerin 2/B madde uygulaması istemine ilişkin dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975-1976 yılları arasında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması, daha sonra 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 22.1.2008 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....