Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosuna itiraz davalarının, hakları çatışanlar arasında görülmesinin gerekmesi, 6100 sayılı HMK. hükümlerine göre dahili dava ya da ıslah yolu ile de olsa dava dilekçesinde davalı gösterilen kişinin, 6100 sayılı HMK.nın 124....

Dosyada doğru sonuca ulaşılabilmesi için; 6100 sayılı HMK.nın 31. maddesi uyarınca, davacı Belediye vekiline talebi açıklattırılmalı, talebinin hem 3402 sayılı yasanın 4/13- 14 maddeleri uyarınca yapılan orman tahdit haritalarındaki fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına itiraz, hem de kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve tapu kaydındaki orman şerhlerinin iptaline yönelik olduğunun bildirilmesi halinde, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve orman şerhlerinin iptali talepleri yönünden Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere tefrik kararı verilmeli, fenni hataların düzeltilmesi çalışmalarına itiraz talebinin eldeki dosyada tutularak sonucuna göre karar verilmeli; talebin sadece kesinleşen orman kadastrosuna itiraz ve tapu kaydındaki orman şerhlerinin iptaline yönelik olduğunun bildirilmesi halinde, 3402 sayılı yasanın 4/13- 14 maddeleri uyarınca yapılan orman tahdit haritalarının düzeltimi çalışmalarında ve bu çalışmalara karşı Kadastro Mahkemesine açılan davalarda...

, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, orman kadastrosuna itiraz davalarında ... ve Köyişleri Bakanlığıyla, ... ve Orman Bakanlığının davalı sıfatının bulunmadığı gözetilerek davanın reddine ve Orman Yönetimi yararına Kadastro Yasasının 34. maddesi gereğince vekalet ücretine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin ve davalı ......

    İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

      Bu nedenlerle doğru sonuca ulaşabilmek için mahkemece, dava konusu taşınmaza ait uygulama kadastrosu tutanaklarının ve komşu taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanaklarının örnekleri, çekişmeli taşınmazın ilk tesis kadastrosuna ait kadastro tutanağı, kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ile tüm tedavülleri, ilk tesis kadastrosuna ait ölçü krokisi ve hesap çizelgesi, denetime veri teşkil edecek ortofoto, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere en yakın tarihlerde çekilmiş orijinaliyle birebir aynı ve incelemeye elverişli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları, tesis kadastrosu paftası, varsa kadastrodan sonra tapuda yapılan ifrazlara ilişkin ifraz haritaları ile kadastrodan sonra sınırlarda değişiklik yapan mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı belirlenen diğer haritalar gibi bilgi ve belgeler toplanmalı ve bu şekilde dosya keşfe hazır hale getirilmelidir....

      Öyle ki; bir yerde kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu anlaşılır. Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın ifrazen geldiği 569 sayılı parselin önceki malikleri Kazım ve Ali ... aleyhine açılan kadastro mahkemesinin 1988/4 ( bozmadan sonra 1990/259) sayılı orman kadastrosuna itiraz davası sonunda 569 sayılı parselin (A) harfi ile işaretli 18240 m2 bölümünün orman kadastro sınırı içinde kaldığı belirlenmiştir. Bu karar, taraflar yönünden kesin hüküm teşkil eder. Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir....

        Mahkemece de taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı kabul edilmekle birlikte, tekrar eski tarihli resmî belgelere göre inceleme yapılmak ve bu belgeler yorumlanmak suretiyle karar verilmiş, orman kadastrosuna itiraz sürelerinin geçtiği ve orman sınırının kesinleştiği, 569 parselin de kısmen orman sınırı içinde kaldığına ilişkin kesin hüküm bulunduğu düşünülmemiştir. O halde; mahkemece yapılacak iş, kadastro mahkemesinin kesinleşen dosyasında bulunan krokiyi, çekişmeli taşınmazın ifrazdan önceki ve sonraki paftalarını ve kesinleşen orman kadastro haritasını birbiri üzerine aplike etmek ve taşınmazın geniş çevresi içinde en az 7-8 orman sınır noktası görülecek şekilde uygulama yapmak suretiyle taşınmazın hangi bölümlerinin orman kadastro sınırı içinde kaldığını belirlemek ve bu bölümlere ilişkin davanın kabulüne karar vermekten ibarettir. Yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.” denilmiştir....

          Türk ve ... Türk adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... Türk birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak orman sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilan edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca dava açmış ise de, bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı yasanın yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen orman kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....

            Türk ve ... Türk adına tesbit ve tescil edilmiş, 2003 yılında miras ve pay satışı nedeniyle davacı ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. ... Türk birleşen dosyada 01.02.2005 tarihinde tapu kaydına dayanarak orman sınırlamasının iptali, fıstık çamı dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesi ve ağaçların kal'i istemiyle, 15.04.2003 tarihinde ilan edilip 15.10.2003 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna karşı 10 yıl içinde 6831 sayılı yasanın 11/1 maddesi uyarınca dava açmış ise de, bu davanın görülebilme koşulu yasal değerini koruyan ve 4785 sayılı yasanın yürürlüğünden önce oluşturulan bir tapu kaydı bulunmasıdır. Somut olayda; dayanılan tapu bu nitelikte bir kayıt olmadığından kesinleşen orman kadastrosuna itiraz yönünden davanın dinlenme olanağı yoktur....

              Davacı Orman Yönetimi, dava konusu 165 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığını ileri sürerek orman tahdit sınırları içerisinde kalan bölümünün tespitinin iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ederek dava açmıştır.Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz yönünden açılan davanın reddine ve uygulama tutanağının olduğu gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, mülkiyet yönünden mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ...Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu