Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yörede 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 21.11.1985 tarihinde ilân edilip kesinleşen, daha önce sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, taşınmazın kesinleşen 2/B madde uygulama haritası kapsamında olduğu ve eylemli orman olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/12/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Orman kadastrosunun yapıldığı tarihte 6831 sayılı Yasa'nın 11. maddesinde belirtilen bir yıllık itiraz süresi içinde orman kadastrosuna itiraz edilmediğinden işlem kesinleşmiştir. Davacının orman kadastrosunu iptal ettirecek hiçbir yasal yolu bulunmadığı gibi, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın orman rejimi dışına çıkartılması konusunda, davacının hukuki yararı ve aktif dava ehliyeti de bulunmamaktadır. Bu konuda Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikte bir dava açılamaz (HGK 1994/690, 1996/233 ve 1998/338 sayılı kararları)....

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/05/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

        Dava, yineleme kadastrosuna itiraz ile kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1875 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve pafta yenileme kadastrosunun yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapıldığı saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

          getirtilmeli, bundan sonra; bir orman ve bir fen elemanı aracılığı ile yeniden yapılacak keşifte asliye hukuk mahkemesinin 20.02.1976 gün 1972/348-33 sayılı kararında yazılı sınırlar okunarak yerel bilirkişi yardımıyla devlet ormanı içinde kalan ve itiraza konu olan ..., keza orman sınırı içinde kalan ... ile orman sınırı dışında kalan ve dava konusu yerin güney sınırını oluşturan ... vereseleri yerleri saptanmalı ve buna göre 15.09.1972 tarihli krokide turuncu renk ile taralı yerin orman kadastrosuna itiraz davasına konu yer olduğu düşünülerek buna göre kesinleşen mahkeme kararının kapsamı tayin edilmeli ve bu kapsama göre orman kadastrosuna itiraz davasına konu olan yerin ne kadarlık kısmının 172 ada 40 nolu orman parseli içinde kaldığı belirlenerek ancak o bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilebileceği, 41 nolu orman parseli içinde kalan bölümler yönünden dava açılmamış olması nedeniyle o bölümlerin kesinleşmiş olacağı düşünülmeli, yargılama sırasında Hazinenin davaya müdahil...

            Yönetimi vekili, 09/08/2012 havale tarihli karşı dava dilekçesi ile; taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı gerçek kişinin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine; davalı-karşı davacı ... Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı gerçek kişi ve davalı-karşı davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 21/11/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen sınırlama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1968 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz ve buna karşılık olarak açılan tapu iptali tescil istemine ilişkindir....

              Dava, 2/B madde uygulama sahasında kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1992 yılında yapılan ve 03.03.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında orman niteliğini yitirmesi nedeniyle 2/B alanında gösterilmiş, 1972 yılında yapılan arazi kadastrosunda davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 1993 yılında kesinleşen 2/B madde sahasında kaldığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmişse de,aynı taşınmaz hakkında davalı ...'...

                Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davalarında uyuşmazlık, taşınmazın sadece beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhine yönelik olup taşınmazın geometrik şekli ihtilaf konusu değildir. Dolayısıyla kullanım kadastrosuna itiraz davası devam ederken, uygulama kadastrosu yapılması ve kullanım kadastrosuna itiraz davasının, uygulama kadastrosuna engel teşkil etmesi açıklanan nedenlerle söz konusu olmadığına göre; çekişmeli taşınmaza ait uygulama kadastro tutanağının usulünce askı ilanına alınarak, yöntemince kadastronun ikmali için Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın ve usuli işlemler tamamlanmaksızın uygulama kadastrosuna yönelik bir dava da var imiş gibi hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapora ve 1948 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman tahdit, tutanak ve haritalarına göre çekişmeli taşınmazın 1455, 1456, 1457, 1458, 1459, 1960 ve 1961 OTS noktalarına göre, orman sınırları içirisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz yönünden 2009 yılında yapılan çalışmalar aplikasyon çalışmasıdır. Aplikasyon, yeni bir tahdit işlemi olmayıp önceden yapılarak kesinleşen orman kadastrosunun aynen yerine uygulanmasından ibarettir. Aplikasyonla, eski tahdidin değiştirilmesinden s özedilemez. Dava konusu taşınmaz 1948 tahdidinin içinde olup, aplikasyonda da ilk tahditte olduğu gibi orman sınırları içerisinde bırakılmıştır. Taşınmazın aplikasyonla orman sınırları içerisinde gösterilmesi önceden kesinleşmiş orman kadastrosuna itiraz hakkı doğurmaz ve aplikasyona itiraz altı aylık süre içerisinde açılmış bir orman kadastrosuna itiraz olarak düşünülemez....

                    Mahkemece davalı ve karşı davacı İbrahim Koyuncu mirasçılarının davasının 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığından reddine, Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulü ile (C) ile gösterilen 1677 m2'lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına, (B) ile gösterilen 56,70 m2'lik kısmın tarım arazisi niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ..., müdahil davacı Hazine ile davalı ve karşı davacılar İbrahim Koyuncu mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili; karşı dava ise orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidi 3116 Sayılı Yasaya göre 1944 yılında yapılmıştır. Daha sonra yapılan ve 20.04.1988 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır....

                      UYAP Entegrasyonu