İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve tapu maliki ... tarafından tahdit içine alınan bölüme ilişkin açılan orman kadastrosuna itiraz davasının... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/471-2009/355 sayılı kararı ile reddedilerek kesinleştiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08.04.2013 gününde oy birliği ile karar verildi....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından 1975 yılında kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın orman kadastro haritası dışında kaldığı anlaşıldığına, davacı ......
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2 madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından 1975 yılında kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın orman kadastro haritası dışında kaldığı anlaşıldığına, davacı ......
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2 madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından 1975 yılında kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın orman kadastro haritası dışında kaldığı anlaşıldığına, davacı ......
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2 madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından 1975 yılında kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın orman kadastro haritası dışında kaldığı anlaşıldığına, davacı ......
Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde orman alanı olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece davanın kabulü ile taşınamzın tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan taşınmazın tapusunun iptali ve tescili niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 30.06.1983 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır. ..., ... Kadastro Mahkemesinin 1992/7-1995/169 sayılı dosyası ile orman kadastrosuna itiraz davası açmış, mahkemece 1630 parselin orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.09.1996 tarih 1996/10084-10938 sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir....
Kadastro Mahkemesince, dava konusu taşınmazın, orman sınırları içinde kaldığından tutanak düzenlenmediği, uyuşmazlığın çözüm yerinin genel yetkili asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine, dosya, asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş; mahkemece dava konusu edilen taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek-4. maddesi hükmüne göre yapılan kullanım kadastrosunun askı ilân süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....
Köyü (eski 626) 159 ada 46 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tesbit edildiğini, ancak, taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tesbitin iptali ve orman tahdidi içinde kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz süresi içinde açılan davada, yenilemede hata olmadığı, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; asliye hukuk mahkemesince, taşınmazın orman sınırı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha önce sınırlaması yapılmayan...
Uygulama kadastrosunun açıklanan bu niteliği itibariyle, uygulama kadastrosuna itiraz şeklinde açılacak davalarda, mülkiyet uyuşmazlıklarına girilmeden, ilk tesis kadastrosuyla oluşturulan haritanın zemin ile uyumsuzluğunun neler olduğu, bu uyumsuzluğun hangi nedenlerden kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sırasında nasıl bir tespit yapıldığı, uygulama kadastrosunun zemin ile harita arasında görülen uyumsuzluğu giderip gidermediği, uygulama kadastrosu da isabetsiz ise bu isabetsizliğin nereden kaynaklandığı gibi hususların aydınlatılması zorunludur. 4- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı Hazineye ait eski 2239 (yeni 114 ada 87) parsel sayılı taşınmaz sınırlarının, uygulama (yenileme-güncelleme) kadastrosu çalışmaları sırasında 3402 sayılı yasanın 22/2- a maddesi ile ilgili yönetmelik ve genelge hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği noktasındadır....
Nohutçu ve Hazine adına tespit edildiği, tespitin itiraz edilmemesi nedeniyle 21/08/1954 tarihinde kesinleştiği; yörede 2014 yılında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu sırasında yeni 102 ada 7 parsel numarası altında 3.280,18 m² yüzölçümü ile tespit edilerek, askı ilanı süresi sonunda itiraz edilmemesi nedeniyle kesinleşen yeni yüzölçümü ile tapuya tescil işleminin yapıldığı; tapuda halen 10/32 payının davalı Hazine, 22/32 payının davalı T5 adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. 4- Yörede 1954 yılında yapılan arazi kadastrosu, 23/01/2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2014 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu bulunmaktadır....