ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Kesinleşen Uygulama Kadastrosuna İtiraz KARAR : Salihli 2....
Aydın İli, Söke İlçesi, Yuvaca Mahallesinde 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sonunda; dava konusu taşınmazın, 287 parsel numarası ile 5.090,00 m² yüzölçümünde, kısmen zeytinlik ve delicelik vasfı ile T1 adına tespitinin yapıldığı, itirazsız kesinleşen tespite göre 07/11/1958 tarihinde tescilin yapıldığı, bölgede 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, eski 287 parselin, 178 ada 1 parsel numarası aldığı ve yüzölçümünün 5.086,52 m² olarak tespitinin yapıldığı, uygulama kadastrosuna ilişkin tespitin 06/01/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılarak kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine itiraz ve temliken tescil davasının yapılan yargılaması sırasında; denetime veri teşkil edecek şekilde tesis kadastro ve uygulama kadastrosuna ait tüm teknik belge, tutanak ve haritalar eksiksiz olarak dosya içine getirtilmeden ve bilirkişilerce incelenip uygulanmadan, Yargıtay 16....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, genel arazi kadastrosuna ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın yörede 22.12.2006 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1966 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 28.02.1997 tarihinde ilan edilip kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile 1976 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, aynı gün dairede temyiz incelemesi yapılan, aynı köyde çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlar hakkında 1966 yılında yapılan orman kadastro çalışmaları ile ilgili olarak, taşınmazların malikleri ile Orman Yönetimi arasında Saray Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülüp kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarının yargılamaları sonunda çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı, mahkemece kesinleşen dosyaların krokileri uygulanarak kroki kapsamlarının belirlendiği, sözü edilen davalarda Hazinenin taraf olmaması nedeniyle, Hazine yönünden H.Y.U.Y.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliğine dayanarak yörede 24.09.1984 tarihinde ilk kez yapılan ve 15.05.1985 – 15.05.1986 tarihleri arasında ilan edilerek 16.05.1986 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sırasında Paşaköy köyü Guzyaka mahallesindeki taşınmazın tamamının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu, bu yere ait sınırlamanın iptalini ve adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz ve tescil niteliğindedir....
Dosya kapsamından ve 26.09.2022 tarihli fen bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Az yukarıda da açıklandığı üzere kesinleşen uygulama kadastrosunun iptalini gerektirir bir durum bulunmadığına ve uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığına göre, mülkiyet ve müdahalenin men'i uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacaktır" şeklindeki gerekçelerle, davanın reddine, dava konusu taşınmazın yenileme tespiti gibi tapuya tescillerine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 224 ada 2 ve 227 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar, tespit tutanağı düzenlenmeksizin ada ve parsel numarası verilerek 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince tapu kütüğüne aktarılmıştır. Davacı, sahibi olduğu taşınmazların orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla kadastro mahkemesine dava açmış, kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dava dosyası sulh hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
DAVA Davacılar dava dilekçesinde; müvekkillerinin ... isimli şahsın mirasçıları olduğunu, dava konusu taşınmazların ... adına kayıtlı tapu kayıtları uyarınca müvekkillerine ait olmasına rağmen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında yapılan uygulama kadastrosu çalışması sırasında öğrendiklerini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında uygulama kadastrosu çalışması yapıldığını, ancak davanın ileri sürülüş biçiminden, davacıların talebinin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp mülkiyete ilişkin olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağını, davacı tarafça aynı iddialara ilişkin olarak Bodrum 2....
Mevkiinde bulunan ve Sulh Ceza Mahkemesinde suça konu olması nedeniyle zor alımı kararı verilen taşınmazın orman sınırları içinde bulunmadığının tesbitini istemiş, mahkemece taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1966 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 30.04.1988 tarihinde kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde çalışması vardır....