Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı gerçek kişiler tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 2200 parsel sayılı 14360 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1996 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

    Hukuk Dairesinin 01/11/2007 tarih ve 2007/10628-13584 sayılı bozma kararında özetle; “Dosya içinde orman tahdit evraklarının bulunmadığı, uzman orman bilirkişi orman tahdit noktalarının yerlerini çalışma tutanaklarındaki isimlere göre tesbit edildiğini açıklamasına rağmen bu kişilerin taşınmazlarının hangi ada ve parsel altında tesbit gördüğü hususunun dosya kapsamından anlaşılamadığı, bu nedenle, kesinleşen orman tahdit haritası ve tutanaklarının getirtilerek uzman bilirkişilerce yeniden yapılacak keşifte uygulanarak çekişmeli taşınmazın bu belgelerdeki konumunun belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu Hamidiye Köyü 134 ada 444 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

      GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemi ile birlikte el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı; mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

      Yönetimi, davalının kadastro mahkemesinde açtığı ... kadastrosuna itiraz davasına karşı verdiği 28/03/2013 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı olan ... ili, ... ilçesi, ... beldesi 441 parsel sayılı 8436 m2 taşınmazın kısmen kesinleşen ... sınırı içinde kaldığını ve eylemli ... niteliğinde olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile ... niteliğiyle ... adına tesciline, el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, karşı davanın 2013/46 sayılı dosyadan tefrikine karar verildikten sonra kaydedildiği 2014/86 sayılı dosyada gerçek kişinin açtığı ... kadastrosuna itiraz davasının reddine, ......

        Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu dayanak alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece verilen kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3402 sayılı Kanun'un 22-a maddesi. 3....

          Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1999 yılında yapılan ve 16/09/1999 günü ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, davacının zilyetlik iddiasıyla dava açmış olması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 11.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar erilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1999 yılında yapılan ve 16/09/1999 günü ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, davacının zilyetlik iddiasıyla dava açmış olması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 11.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar erilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

              Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 1999 yılında yapılan ve 16/09/1999 günü ilan edilerek kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı, davacının zilyetlik iddiasıyla dava açmış olması nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 11.maddesinde öngörülen 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar erilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

                Mahkemece; davacıların dava konusu yaptıkları taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kadastro işlemi sırasında tespite konu edilmediği, taşınmazın 1965 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırı içinde bulunduğu, 1988 yılında yapılıp kesinleşen 2/B madde uygulamasına konu edilmediğinden halen orman sınırı içinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek - 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bölgede 1967 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1989 yılında yapılarak kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

                  DELİLLER: Dava dilekçesi, tapu kayıt örnekleri, taşınmazlara ait uygulama kadastro tutanak asılları ,yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Davacı eski ve yeni 287 ada 125 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiasıyla uygulama kadastrosuna tabi tutulan eski ve yeni 287 ada 144 parsel sayılı taşınmaza yönelik dava açmıştır. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

                  UYAP Entegrasyonu