İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın alacak davası olmadığını, itirazın iptali davasında davadaki ve icra dosyasındaki tüm itirazların gözetilmesi gerektiğini, kefaletin teminatı olan ipotekler bulunduğunu, bu durumun kefalet taahhütnamesinde hükme bağlandığını, ipotek paraya çevrilmeden bakiye alacak ve kefalette açık miktar tespit edilmeden müvekkili aleyhine icra takibi yapılamayacağını, ipotek miktarının kefalet miktarının üzerinde olduğunu, bu hususların kararda değerlendirilmediğini, kefilin aleyhine alacaklının teminatları azaltamayacağını, kefaletin şartlarını ağırlaştıramayacağını, 1.200.000,00 TL ve 1.500.000,00 TL tutarlı ipoteklerin davacı tarafından fekedildiğini, bu durumun TBK'nun 592. maddesine aykırı olduğunu, davacının verdiği desteğin kefalet niteliğinde bulunduğunu, bu durumda kefalet taahhütnamesinin kefile kefalet niteliğinde olduğunu, kefalet adi kefalet olup, TBK'nun 588....
Davacı 218.750-TL limitli olarak kefil sıfatıyla imzaladığı 27/01/2016 tarih, ... sözleşme numaralı ve 175.000-TL limitli kredi sözleşmesinde kefaletin önceki borçları kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya verilen "evet" yanıtının davacının eli ürünü olmayan yazı ile meydana getirildiği bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiştir. Ancak bahsi geçen Genel Kredi Sözleşmesi'nin V. Maddesinde "müteselsil kefaletin kefalet tarihinden önce doğmuş krediler de dahil olmak üzere ileride doğması muhtemel borçları da kapsayacağı" düzenlenmiştir. Bahsi geçen hükümle kefil için doğmuş ya da doğacak tüm borçtan sorumluluk öngörülerek taraflar arasında kefilin kefalet tarihinden sonraki borçlardan sorumlu tutulabileceğine kuralın aksi kararlaştırılmıştır. Kredi sözleşmesinde kefaletin önceki borçları kapsayıp kapsamadığına ilişkin soruya verilen "evet" yanıtının davacının eli ürünü olup olmamasının 27/01/2016 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefaletin geçerliliğine bir etkisi bulunmamaktadır....
nin davalı ile dava dışı ... arasındaki ticari ilişki nedeniyle 1.000.000 TL limitli kefaletinin bulunduğunu, kefaletin teminatı olarakta taşınmazı üzerinde ipotek tesis edildiğini, kefaletin geçerlilik koşulları oluşmadığından yok hükmünde olduğunu, müvekkili ...'nin eşi olan diğer müvekkilinin de kefalete muvafakatının bulunmadığını belirterek, kefaletin iptaline ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, bu nedenle borçlu olduğunu, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun geri ödemesi için takibe konu 10.08.2015 vade tarihli 305.000,00 TL bedelli senedin bankaya verildiğini, davacının senette avalist olduğunu, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının ileri sürülemeyeceğini, genel kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihte davacının evli olmadığını ve eş rızasının da aranmadığını, kefaletin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Noterliği'nin 17/08/2018 tarih ve 10569 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 27/08/2018 tarihinde daimi çalışan sıfatıyla T3 imzasına tebliğ edildiği ve fakat davalıların hesap kat ihtarına ilişkin herhangi bir itirazda bulunmadığını, söz konusu kefaletin geçerli bir kefaletin tüm şartlarını taşıdığını belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/731 esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. 1- T.C....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,bankacılık sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, müvekkili bankanın Gölköy şubesi ile borçlu arasında ticari kart sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye davalının kefil olduğunu, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ordu İcra Dairesi'nin 2019/368 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Davalı ise, borçlu Bölükbaşlar Akaryakıt Nakliyat Ticaret Ve Pazarlama Limited Şirketindeki tüm hissesini Tayfun Bölükbaşı'na devrettiğini, kefaletin eşinin rızası olmamasından dolayı geçersiz olduğunu, öncelikle asıl borçluya başvurulması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonucunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı dava devam ederken müddeabihi ... Yönetimi A.Ş.'ne temlik etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, müvekkilinin .... ipotek vermek için sözleşme imzaladığını, kefaletin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre, bankanın alacağının kefalet limitinin altında olduğu, ipotekli takiple tahsilde tekerrüre meydan vermemek kaydı ile genel haciz yolu takibe itirazın iptali gerektiği gerekçeleri ile davanın kabulüne, .... 2....
Şti. temsilcisi icra mahkemesine başvurusunda; icra kefaletinin şirketi temsil yetkisi olmayan ... tarafından verildiğini belirterek, kefalete ilişkin tüm işlemlerin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra kefili alınması işleminin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
İİK.’nun 38.maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olup; icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi yargılamayı gerektirdiğinden, genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Bu durumda, şikayetçi, icra kefilliğinin iptali hususun incelenmesinin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiği ve dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği açıktır....