WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, özellikle kazanın 01.04.2007 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 30.03.2015 tarihinde açıldığı, davalı sürücünün bir kişiyi taksirle yaralama suçundan hakkında açılan ceza davası sonucunda adli para cezası ile cezalandırıldığı, eylemin suç teşkil etmesi halinde, araçtaki maddi zararın tazmini davası bakımından da ceza zamanaşımı süresinin uygulanacağı, dava açma tarihi dikkate alındığında, 8 yıl olan zamanaşımı süresinin geçirilmediğinin anlaşılmasına, dava dilekçesi ile talep edilen tazminatın değer kaybı olmayıp, hasar bedelinin tazmini istemini içermesine, ceza davası ile maddi-manevi tazminat istemli davada alınan Adli Tıp Kurumu raporlarında davalı sürücünün % 100 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, maddi-manevi tazminat istemli davada verilen kısmen kabul kararının temyizinde davalı sürücünün %100 kusur oranının ... onamasından geçerek kesinleştiğinin anlaşılmasına, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/387 Esas KARAR NO : 2023/369 DAVA : Rücuen Tazminat İstemli DAVA TARİHİ : 28/12/2022 KARAR TARİHİ : 18/05/2023 Mahkememize görevsizlik kararı sonrası tevzi edilen Rücuen Tazminat istemli dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının 27.08.2022 tarihinde yapılan genel kurul toplantısına kadar yaklaşık 10 yıl boyunca davacı sitenin yöneticiliğini yaptığını, yönetimi sırasında site bünyesinde çalışan ... isimli çalışanın iş akdini 09.10.2017 tarihinde haklı sebeple feshettiğini, adı geçen işçi tarafından Dikili ......

      alandan karşıya geçerken yolu kontrol etmesi, seyir halinde yaklaşa araçların uzaklık ve hızını dikkate alıp geçiş önceliğini bekledikten sonra uygun zamanda geçiş yapması gerekirken seyir halinde yaklaşan ve güvenli duruş mesafesinde olmadığı anlaşılan motorsikletin seyir şeridine dikkatsizce giriş yapması sonucu çarpmaya maruz kaldığı anlaşıldığından 138/b maddesini ihlal ettiği, Rücu şartlarının gerçekleşmesi için kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmesi gerektiği, somut olayda motosiklet sürücüsünün asli, yayanın ise tali kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi altında meydana gelmediği, araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar ZMSS teminat kapsamı içinde olacağı, dava dışı yaya Murat Balcı'nın da kusurlu olması nedeniyle kazanın oluşumuna tek başına dava dışı sürücü T5 sebebiyet vermediği, kazanın münhasıran...

      Kazalının ilgili savcılık soruşturmasındaki ifadesinde kazanın evinin önünde kaynak yaparken meydana geldiğini belirtmiş olmasını kazanın meydana geldiği tarihin ve saatin mesai saati olduğu, davalı tarafça davacının iş bu saatte işyerinde bulunmadığına yönelik her hangi bir delil mahkememize sunmadığı davacı tanıklarından Ramazan Bozdoğan'ın kazayı gördüğünü beyan etmesi iş bu tanığın da aynı işyerinde çalıştığının sigorta hizmet cetvelinden anlaşılması kapsamında kazalı T1'ın savcılık soruşturmasında verdiği ifadeye mahkememizce itibar edilmemiştir. Sonuç olarak dosya bilirkişiye gönderilmiş 03/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda da dava konusu olayın iş kazası olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı tespit edilmiştir....

      Ancak; 1-İddianamede yargılamaya konu edilen eylemin hükmünde konusu olması gerektiği hususunda gerek uygulamada gerekse teoride herhangi bir duraksamanın mevcut olmaması karşısında; kasten yaralamaya teşebbüs suçundan dolayı sanığa ek savunma hakkı tanınarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle eylemin niteliğinin belirlenmesi gerekirken tek eylemin ikiye bölünerek bir taraftan tehdit suçundan beraat kararı verilirken, diğer taraftan kasten yaralamaya teşebbüs suçundan suç duyurusunda bulunularak CMK 225. maddesine aykırı davranılması, 2-Sanığın suçlamayı kabul etmemesi, mağdur ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi Belgede Sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Sanık ... ile temyiz dışı sanık ...’in iştirak iradesi içerisinde hareket ederek, şikâyetçi ...’a ait suça konu çekin keşide tarihinde tahrifat yapıp kullandıkları iddiasıyla açılan kamu davasında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, suça konu çek aslının duruşmada incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının ve Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen zorunlu unsurları taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, sanığın savunmasında adı geçen Abdullah Eren ile soruşturma aşamasında sanık ... aleyhine beyanda bulunan ve suça konu çekte cirosu bulunan ...’ın, CMK’nin 48. maddesi gereğince çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenmesi, gerekirse suça konu çekin ön yüzündeki keşide tarihinin üstünde bulunan “Haziran” ibaresinin sanık ... ve temyiz dışı sanık ... ile tanıklar Abdullah ve Selahattin...

          Hukuk Dairesinin 19.06.2014 tarih ve 2014/4542-6670 Esas, Karar sayılı bozma kararında özetle; "çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman tahditi yapılıp yapılmadığının araştırılması; orman tahditi yapılmış ise tahdide göre konumunun belirlenmesi; orman tahditi yapılmamış ise eski tarihli belgeler ile tespit tarihinden 15-20 yıl önceki hava fotoğrafları getirtilerek yöntemine uygun şekilde orman niteliğinin ve orman içi açıklık olup olmadığının araştırılması; taşınmazın öncesinin hukuki niteliği ile zilyetlik yolu ile kazanmaya elverişli olup olmadığının belirlenmesi" gereklerine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kabülüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2’şer hisselerle davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

            nin icraya koyduğunu savunması karşısında; suçun unsurlarının ve gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, ciranta ...’nin CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık olarak dinlenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Makine Yüksek Mühendisi Buğrahan Akın raporunda özetle; davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu ve dava konusu kazanın istiap haddinden fazla yolcu taşınmasından meydana geldiğini rapor etmiş olup, aynı bilirkişiden alınan 26/12/2019 tarihli ek raporda ise, davaya konu kazanın asıl sebebinin istiap haddinden fazla yük ve yolcu taşınmasının olmadığı, kazanın sırf bu nedenle meydana gelmediği, kazanın esas olarak araç şoförünün viraja seyir hızıyla girmesi akabinde yola çıkan köpeğinde etkisiyle sevk ve idare hatasından kaynaklandığı görüş ve kanaatini bildirmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait araç sürücüsünün kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, zira kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı olduğu işaretle belirlenmemiş ise motorlu araçların kendisine göre sağdan gelen araca geçiş hakkı vermek zorunda bulunduğunu, somut olayda kazanın meydana geldiği kavşakta herhangi bir trafik işaret levhası veya lambasının bulunmadığından, kazanın oluşumunda kazaya karışan araç sürücülerinin kusurlarının usulüne uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, sigorta şirketinin ehliyetsiz araç kullanımı nedeniyle sigortalısına rücu hakkının sürücünün kusur oranıyla sınırlı bulunduğunu, bu nedenle istenilen miktarın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu