Sahteciliğe konu olan belgenin aldatıcılık niteliğinin olup olmadığının tartışılması ve belirlenmesi öncelikle yargılamayı yürüten mahkemeye ait olup, hakim olayın çıkış, oluş ve akışını, düzenlenen belgelerle yapılan işlemleri göz önüne alarak, sahteciliğin kolaylıkla anlaşılıp anlaşılmayacağını bizzat belirlemeli ve sonucuna göre belgelerde aldatma niteliği olup olmadığını takdir ve tespit etmelidir. Aslı ele geçmeyen sürücü belgesi üzerinde inceleme yapılmasının mümkün olmaması ve aldatıcılık niteliğinin belirlenememesi nedeniyle yüklenen suçun unsurları itibariyle oluşmayacağı ve sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ... müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.06.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Fiilin sabit olması ve aldatma niteliğinin bulunması halinde resmi belgede sahtecilik suçu oluşur....
a ait olduğunu beyan etmesi,aslı dosya içersinde bulunan suça konu belge üzerinde heyetimizce yapılan incelemede sağ alt köşesindeki mühür kısmının başka bir yerden kesilerek o bölgeye yapıştırılmış olduğunun ilk bakışta anlaşılması karşısında;gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu göz önüne alınarak suça konu belge duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazıldıktan sonra aldatıcı niteliğinin bulunup bulunmadığının , aldatma niteliğinin ne şekilde gerçekleştiğinin karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeksizin ve...r'ın tanık sıfatıyla celbedilerek suça konu belgeye ilişkin beyanlarına başvurulmadan eksik inceleme ile karar verilmesi, 2-Kabule göre de; a)5271 sayılı CMK'nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin...
Davalı vekili; davalı kurumun olay tarihindeki zorunlu mali mesuliyet sigortası teminat limitleri ve aracın sürücüsünün kusur oranı ile sınırlı sorumlu olduğunu, kaza tespit tutanağına göre davacının kazanın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davalı kurumun hiçbir sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 28.287,81.-TL tazminatın dava tarihi olan 17/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davaya konu kazanın oluşumunda davalı sürücünün kusurlu olduğu iddiası ile dava açmış; mahallinde keşif yapılıp tanıkları dinlenerek kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini savunmuştur....
T5 Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru olmadığını, gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alındığını, kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini, davacının maluliyetinin oluşmaması ve kazanın meydana gelmesindeki kusuru gözetildiğinde manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini ileri sürmüştür....
ın da şirket adına senetler düzenlediğinin anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi bakımından, şirketi temsile yetkili diğer ortak E.A. tanık sıfatıyla dinlenerek, senet üzerindeki yazı ve imzaların onun ve senetleri veren eski çalışan A.. C..'...
belirlenmesi, davacılar ve anneleri adına belgesiz araştırması yapılması ve davacıların 9570 metrekarelik kısım için dava açtıklarının göz önünde bulundurularak talep aşılmadan hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2022 NUMARASI : 2022/768 Esas 2022/741 Karar DAVACILAR : VEKİLİ DAVALI : VEKİLİ : TALEP : Yargı Yeri Belirlenmesi KARAR TARİHİ : 21.12.2022 Taraflar arasındaki davada Ankara 9.İş Mahkemesi ve Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, alacak istemine ilişkindir. Ankara 9.İş Mahkemesince; dava açılmadan önce Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/09/2016 tarih 2014/969 esas sayılı kararı ile...ŞİRKETİ hakkında iflas kararı verildiği, iflas idare memurlarının atandığı, şirketin iflasından sonra açılacak davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 1....
sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli ... fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli ... fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift ... fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi” gereğine değinilmiştir....
suretiyle çekişmeli taşınmazların yönünü ne okuduğunun araştırılması, mera okuduğunun anlaşılması halinde yöntemince mera araştırması yapılması, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin bulunup bulunmadığının, bulunuyorsa sürdürülüş biçiminin, bulunmuyorsa taşınmazın ne sebeple kullanılmadığının belirlenmesi, hava fotoğrafları incelenmek suretiyle önceki ve şimdiki niteliğinin değerlendirilmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....