Hukuk Dairesinin 09.11.2006 gün 2006/5587-6746 sayılı kararı ile “...mahkemece, bir ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ile bir jeologdan oluşacak üç kişilik uzman bilirkişiler kurulu marifetiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve hangi tarihte tarımsal faaliyete başlandığının belirlenmesi, taşınmazın eğim durumu üzerinde durulması, bilirkişiler kurulunda bulunan ziraat mühendisi ve jeolog bilirkişinin görüşlerine başvurularak üzerindeki çalı ve ağaççıklardan oluşan bitki örtüsünün imar – ihya amacıyla kaldırılması halinde erozyona tabi olacak nitelikte bir taşınmaz olup olmadığının da belirlenmesi, ayrıca HUMK.'nun 366. maddesine göre taşınmazın niteliğinin tam olarak belirlenmesi bakımından taşınmaz ve çevresini net bir biçimde gösterir fotoğrafların da temin edilerek dosyaya konulması...” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
'nın ehliyetsiz olduğu, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafın tamamen kusurlu olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla ... için şimdilik 1.200-TL, ... için 50-TL maddi tazminatın avans faiziyle birlikte tüm davalılardan; davacı ... için 45.000-TL, ... için 15.000-TL manevi tazminatın ise davalılar ... ve .... avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar dosyaya sunmuş oldukları cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasındaki beyanlarında özetle; yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranının belirlenmesi için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, kurum tarafından düzenlenen 22/10/2019 tarihli rapora göre davalı sürücü ...'ın %100 oranında tamamen kusurlu olduğunu, davacı yaya ... ile .... kusursuz olduğu tespit edilmiş, mahkememizce düzenlenen kusur raporu hükme esas alınmıştır....
in asli kusurlu, davacının ise "az tali kusurlu" olduğunun tespit edildiğini, kazanın meydana gelmesinden sonra Yalova Devlet Hastanesi'ne sevk edilen ...'in 287,81 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, kazanın, ölen ...'in kusuru neticesinde meydana geldiğini, davacının bu kaza sonrasında yapılan ilk maluliyet tespitinde maluliyetinin %14 olarak tespit edildiğini, ancak daha sonra taraflarınca Sakarya 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davada Hazine taraf olup, çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunması ve taşınmazın niteliğinin belirlenmesi yönünden orman araştırması yapılması zorunlu bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 20. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.05.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın muris ...ın vefatı nedeniyle açtıkları destekten yoksun kalma istemli davada; a-Davalı ... Sigorta A.Ş ve davalı ......
geçirilerek aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve denetime esas olmak üzere aslının dosya içerisinde bulundurulmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 13.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine; ancak: 1-Antalya Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen 10.03.2014 tarihli uzmanlık raporunda suça konu şasi numarasında yapılan sahteleştirme işleminin aldatıcı niteliği ile ilgili değerlendirmede bulunulmaması ve belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu gözetilerek suça konu sahte şasi numarasında yapılan tahrif işleminin özelliklerinin bilirkişi katılımı ile yapılacak keşif sonucunda tutanağa yazılarak belirlenmesi, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının gerekçeli kararda tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, herhangi bir değerlendirme...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğu cihetle, suça konu çekin duruşmaya getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, çekin arka yüzünde bulunan resmi belgede sahtecilik suçuna konu “ciro edilemez“ şerhi üzerindeki karalama ve sanık adına atılı cironun, aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Çekin bankaya ibraz edildiği “18.03.2013“ olan suç tarihinin...
Davalı kurum vekili cevabında; öncelikle davanın idari yargılama usulüne tabi olduğu için mahkemenin görevsiz olduğunu savunmuş, esasa ilişkin olarak kazanın meydana geldiği kavşak inşaatının dava dışı ... iş ortaklığına yaptırıldığını, inşaat mahallinde trafik düzenlemesi ve trafik işaretlemelerinin yüklenici firma tarafından yerine getirildiğini, bu sebeple müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın olduğu tarihte arka arkaya başka bir kazanın daha meydana geldiğini, trafik işaretleme tutanağı ve levhaların ilk kaza sırasında devrildiğini, bu nedenle olayda illiyet bağının mevcut olmadığını savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; Davanın kabulüne, Davalı idarenin %75 kusurlu olduğu gözetilerek hasar bedeline göre kusura isabet eden 4.681,50 TL'nin 27/01/2012 başvuru tarihinden itibaren işleyen yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/10 Esas KARAR NO : 2021/118 DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 21/01/2021 KARAR TARİHİ : 01/09/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin "..." adlı ürünü ile çıtır kaplamalı tavuk ürünlerini piyasaya sunduğunu, ... ile reklam filmi çekildiğini ve ürünün pazarlanması ve tanınırlılığının arttığını, satışlarında patlama olduğunu, ..., ... tescil numaraları ile markalarını TPMK nezdinde tescil altına alındığını, ambalaj deseni için tasarım başvurusunda bulunduğunu, davalı tarafın "..." adlı ürünü piyasaya sunduğunu, müvekkilinin marka haklarına tecavüz oluşturduğunu, tüketici nezdinde karışıklığa yol açtığını, müvekkilinin...