Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece, öncelikle dava konusu trafik kazası ile ilgili resmi görevli polis memurlarınca düzenlenen kaza tespit tutanağının aslı yada daha okunaklı bir sureti ile hasar dosyasının aslı dosyaya getirtilerek İstanbul Teknik Üniversitesi ya da Kara Yolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilecek kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişiden tüm dosya kapsamı, kaza tespit tutanağı, araç fotoğrafları, ekspertiz raporu, önceki bilirkişi raporu, faturalar ve diğer delillerin incelenerek değerlendirildiği, tarafların olaydaki kusuru ile davacıya sigortalı araçta meydana gelen gerçek zararın tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, çelişkileri giderici bir rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    Hükmüne uyulan Dairenin 18.12.2014 gün ve 2014/22440 E-2014/19035 K sayılı ilamı ile; “... kaza tespit tutanağındaki kusur tespiti ile hükme esas alınan bilirkişi raporundaki kusur tespitinin çeliştiği, bu çelişkinin giderilmediği, tarafların aracında meydana gelen gerçek zarar miktarının belirlenmesi hususunda mahkemece inceleme yaptırılmadığı, tarafların tek taraflı olarak yaptırdığı tespit raporlarındaki hasar miktarlarının hükme esas alındığı, bu nedenle mahkemece, İTÜ veya KGM fen heyeti gibi kurum veya kuruluşlardan seçilecek önceki bilirkişiler dışında, hasar ve kusur konularında uzman bilirkişi kurulundan, tüm dosya kapsamına göre, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği olayda tarafların kusur durumlarının ve araçlarda bu kaza sebebiyle oluşan gerçek hasar durumunun tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine....” değinilmiştir Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl...

      Sigorta A.Ş vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; kazanın davacının kusuru sebebiyle meydana geldiği, Poliçe Özel ve Genel Şartlarına açık ve net bir aykırılık olması sebebiyle açılan davanın haksız olduğunu, kaza tespit tutanağının sonradan tanzim edildiğini, bu tutanak ile talep de bulunulduğu için şirketin ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, hangi araçların kazaya karıştığının kaza görüntüleri ile mevcut olduğundan kesin olarak tespit edilmesi ve hasar araştırılması yapılması gerektiğini ifade ederek kararın kaldırılması istemi ile istinaf yasa yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı'nın 10/12/2019 tarih ve 2019/.....-...... sayılı kusur raporuna göre davalılardan .............

        Eldeki dosyada ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen kusur raporunda ise ihtimalli şekilde; 1 nci halde sürücü Bayazıt'ın %75, davacı sürücünün %25, 2 nci ihtimalde ise; davacı sürücünün %100 kusurlu sürücü Bayazıt'ın ise kusursuz sayılacağı bildirilmiş, kazanın oluş biçiminin belirlenmesi bakımından yeterli irdeleme yapılmamıştır. Mahkemece davacı sürücünün %25, davalı sürücünün ise %75 kusurlu olduğu kabul edilerek hüküm verilmiş ise de, kusurtespiti bakımından alınan raporların kaza tespit tutanağı ile ve kendi aralarında çelişkili olduğu açık olup çelişki giderilmeden karar verilmesi ise eksik inceleme mahiyetindedir....

          REDDİNE" şeklindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, her ne kadar kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunun dosyada mevcut olması ve her ikisinin birbiri ile tutarlı olması halinde Adli Tıp Kurumu'ndan bir rapor alınmadan da kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilebileceği anlaşılmakta ise de, kaza tespit tutanağının yanında ayrıca trafik bilirkişisinden tarafların kusur durumuna ilişkin bir rapor alınması gerektiği, yalnızca kaza tespit tutanağına itibar edilerek bir karar verilmesi durumunda ise etkin ve tam incelemeye dayalı bir soruşturmadan söz edilemeyeceği nazara alındığında, Somut olayda, yukarıda bahsedilen Yargıtay ilamından farklı olarak, Silifke Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde, trafik kaza tespit tutanağına göre şüphelinin kusurunun bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, soruşturma kapsamında şüphelinin kusur durumunun tespiti hususunda, kaza tespit tutanağı haricinde bir raporun tanzim edilmediğinin...

            TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Asıl Davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Afyon istikametine seyir halinde aracı sevk ve idare ederken Sandıklı İlçesi, Otogar kavşağına yaklaştığında yeşil ışığın yanmakta ve aracı ile yeşil ışık sönüp sarı ve arkasından kırmızı ışık yandığında çekiciye bağlı römorkunun tamamının ışıktan geçtiği ve bu esnada Antalya istikametinde seyredecek yolcu otobüsünün otogara girmek için manevrası sonrası müvekkili T2 sevk ve idaresindeki çekiciye bağlı römorkun en arka tekerlek hizasından çarptığını, müvekkilinin kazanın oluşunda hiçbir kusurunun olmadığını, kaza tespit raporunun kendisine sonra verileceği ve o esnada kaza mahallindeki kimi ticari taksi sahip veya sürücülerinin saldırısına maruz kalması nedeniyle olay mahallinden uzaklaştırılması ve tahkikata ilişkin kimi kontrollerden geçirilmek amaçlı gidişinin sonrası gıyaben ve aleyhine tutulan kaza tespit tutanağın gerçeği yansıtmadığını ve yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi...

            CEVAP : Davalı duruşmada alınan beyanında; kaza tutanağının hatalı tutulduğunu, bu tutanağa Araklı'daki adliyede itiraz ettiğim ancak itirazının kabul edilmediğini, kazada kusuru olmadığını, araca arkadan vuran kişinin diğer araç ve diğer aracın sahibi olduğunu, kaza tespit tutanağında çizilen resmin yanlıştır, buna göre düzenlenen raporu kabul etmediğini, davanın reddini talep ettiği görülmüştür....

            Kusur ve hasar durumunun konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespiti gerekir. Bu konu, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenecek hususlardan değildir. Özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerdendir. Somut olayda, her ne kadar olayla ilgili kaza tespit tutanağı düzenlenmemiş ve tespit yapılmamış olsa da; yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarına göre davalı tarafın; davacıya ait araca park halindeyken çarptığı sabittir. Mahkemece; makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmışsa da; raporda olayın tespiti açısından gerekli belgelerin eksik olması sebebiyle inceleme yapılamadığı belirtilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz....

              bu şekilde olacağını, mahkemece ceza dosyasının sonuçlanması beklenilmeden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın başından bu yana kaza tespit tutanağının karara esas alınamayacağını ileri sürdüklerini, ceza yargılamasındaki olayların hukuk hakimini bağladığını, ceza dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiğini, dosya içerisindeki bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun kaza tespit tutanağı esas alınarak düzenlendiğini, kaza tespit tutanağında gerek olayın oluş biçimi, gerekse kazanın meydana geldiği yerin özellikleri, gerekse de trafik polislerince oluşturulan tek taraflı beyana dayalı kanaat ve tespit içerdiğini, bu tespitlerin hatalı olduğunu, tutanakta müvekkilinin şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymaması nedeniyle kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin şerit değiştirdiğine dair herhangi bir delil bulunmadığını, müvekkilinin ifadesinde de şerit değiştirmediğini açıkça belirttiğini, müvekkilin en sol şeritte seyir...

              Dosyaya delil olarak sunulan -----tarihli bilirkişi raporunda; kaza mahallinde inceleme yaptığını,---- çıkışında ----------- için----- geçişin bulunduğu, bu geçiş üzerinden bir aracın rahatlık ile giriş çıkış yapabileceği tespit etmiş olup bahse konu çarpışmanın bu geçiş noktasının tam karşısına düştüğü, bilirkişi --- sağ şeritten sol şeride kontrolsüz geçerek kazada asli kusurlu (% 70 oranında ) olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki olduğundan çelişkinin giderilmesi amacıyla ---kusur raporu alınmıştır. --- tarihli kusur raporunda; kaza tespit tutanağını, sürücülerin kazaya ilişkin beyanlarının ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunun değerlendirildiği ve "kazanın nasıl gerçekleştiği konusunda kesin kanaate varılamamış olup bu hususun takdiri sayın mahkemenin kanaatine bırakılarak olay iki durumda incelenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu