Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dosya kapsamına göre davanın kabulü ile, 5.500 YTL tazminatın, 17.8.2004 olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, olayın meydana gelişi yönünden kaza tespit tutanağının esas alındığı anlaşılmaktadır. Kaza tespit tutanağında, davalının geçme yasağı olan yerlerden geçilemez kuralını ihlal ettiğinin belirtilmesine karşı davalı tanıkları, yolun sağındaki bankette park halinde bulunan davacının sinyal vermeden aniden yola girip, karşı tarafa geçmek istediğini ifade etmişlerdir....

    İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacının yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden alınnan 23/05/2022 tarihli adli tıp raporu ile; müteveffa sürücü ...'ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Aktüer Bilirkişi ...'tan alınan 25/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; nihai taktir ve karar Mahkemeye ait olmak üzere uyuşmazlık noktaları yönünden; davacı ...'ın talep edebileceği maddi zararın 268.000,00 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 03/12/2014 dava tarihi ve faiz nev'inin yasal faiz olduğu tespit edilmiştir....

      İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacının yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nden alınnan 23/05/2022 tarihli adli tıp raporu ile; müteveffa sürücü ...'ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Aktüer Bilirkişi ...'tan alınan 25/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; nihai taktir ve karar Mahkemeye ait olmak üzere uyuşmazlık noktaları yönünden; davacı ...'ın talep edebileceği maddi zararın 268.000,00 TL olduğu, temerrüt başlangıcının 03/12/2014 dava tarihi ve faiz nev'inin yasal faiz olduğu tespit edilmiştir....

        Dava dilekçesi ,cevap dilekçesi ,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede ;Dava; trafik kazası nedeniyle değer kaybı bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu ,Davacı------ davacıya ait --- plakalı aracın tam hasar ile pert olduğunu,ihbara rağmen ödemenin yapılmadığını, sürücü ---- öldüğünü düşünüp kaza tutanağında sürücü olarak---- üzerine kaza tutanağının bu şekilde tutulduğu,ancak sürücünün ---- sayılı dosyasında tespit edilerek kaza tutanağının iptal edildiğini--- dosyasında---mahkumiyet kararı verildiğini, sürücünün---- bulunmasına ve teminat dışı hallerin bulunmamasına rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı, Davalının görev ve yetki itirazı ile trafik kaza tutanağı iptal edilmeden gerçek dışı beyenlarla hasar ihbarında bulunulduğunu-----ehliyete sahip olması nedeni ile teminat dışı kaldığını,davacının beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ------ ilgili uzman tespitinin gerektiğini savunarak davanın reddini talep ettiği,--- tespit...

          uymamak kural ihlalinde bulunduğu, davacının herhangi bir kural ihlali olmadığı belirlenmiş olup, Hakem Heyetince, tarafların kusuru yönünden kaza tespit tutanağı ile yetinilerek davalıca sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu kabulü ile karar verilmiş ise de, kusur tespiti açısından yapılan araştırma yetersizdir....

            Şu halde; kaza tespit tutanağının dosya arasına alındıktan sonra KTK'nun 78. maddesi ve Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin anılan hükümleri gereği, gereken koruyucu tertibatın kullanılıp kullanılmadığının tespiti ve davacının yaralanma şekli dikkate alınarak gerekirse BK'nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 3-Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 09/05/2019 tarih ve 2018/50 esas ve 2019/617 karar sayılı kararı aleyhine davalı T3 vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 adına kayıtlı Yakup Karadeniz'in sevk ve idaresinde bulunan 34 XX 406 plakalı araç ile Halime Demirbaş adına kayıtlı, T3'ın sevk ve idaresinde bulunan 34 XX 962 plaka sayılı aracın 31/08/2017 tarihinde Mardin Kızıltepe yolu Üçyol kavşağında kaza yaptığını, kaza sonucunda müvekkilinin aracının hasar aldığını, davalı tarafın aracının T5 tarafından sigortalı olduğunu, tarafların kendi arasında tespit tutanağı düzenlediğini, iki tarafın da ışık ihlali yapmadığının belirtildiğini, müvekkilinin hasarı sigorta şirketine ihbar ettiğini ancak tazminat taleplerinin reddedildiğini, Kızıltepe Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/19 D.İş sayılı dosyası ile kusur oranlarının tespiti maksadıyla dava açtıklarını, bilirkişi raporu ile davalı tarafın ışık...

              İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yaklaşık ispat şartının işbu dava açısında gerçekleşmesi mümkün olmadığını, meydana gelen trafik kazasında -doğal olarak- iki tarafından aracı hasarlandığını, tazminat davasında önemli olan husus en evvelinde kazanın meydana gelmesini sebep olan tarafın tespiti olduğunu, Yerel Mahkeme tarafından kusur tespiti yapılmaksızın yaklaşık ispat gerekçesi ile ihtiyati haciz kararı verildiğini ancak kaza tespit tutanağı dikkatli bir şekilde okunduğunda müvekkilinin kusurlu olmasının mümkün olmadığı açıkça anlaşıldığını, asıl mağdur olan ve zarara uğrayan müvekkili olduğunu, kaza tespit tutağınını tanzim edilen polis memurunun, hatalı değerlendirmesi dikkate alınmaksızın sadece tutanağın varlığı nazara alınmak suretiyle bahsi geçen kararın verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kaza tespit tutanağının mutlak bir bağlayıcılığı bulunmadığı gibi Mahkemece kazanın meydana geliş şekli nedeniyle kusur durumuna ilişkin hukuki...

              Bu durumda mahkemece kaza tesbit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiğinden İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden kusur konusunda uzman bilirkişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davalı ile karşı aracın dava dışı sürücüsünün olaydaki kusur oranlarının tesbiti hususunda denetime elverişli, gerekçeli, önceki bilirkişi raporunun da irdelendiği, çelişkiyi gideren ayrıntılı bir rapor alınması, raporda davalıya kusur izafe edilmesi halinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle dosyadaki tıbbi belge ve faturalarda belirtilen tedavi şekli ve tedavi giderlerinin uygun ve makul olup olmadığı, davalının sorumlu tutulacağı teavi giderinin tesbiti yönünden inceleme yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde kaza tutanağı ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                Bu durumda mahkemece kaza tesbit tutanağı ile hükme esas alınan bilirkişi raporu arasında kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiğinden İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden kusur konusunda uzman bilirkişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davalı ile karşı aracın dava dışı sürücüsünün olaydaki kusur oranlarının tesbiti hususunda denetime elverişli, gerekçeli, önceki bilirkişi raporunun da irdelendiği, çelişkiyi gideren ayrıntılı bir rapor alınması, raporda davalıya kusur izafe edilmesi halinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle dosyadaki tıbbi belge ve faturalarda belirtilen tedavi şekli ve tedavi giderlerinin uygun ve makul olup olmadığı, davalının sorumlu tutulacağı teavi giderinin tesbiti yönünden inceleme yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde kaza tutanağı ile bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu