"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR :1-... 2-... ve Ark. 3-...DAVA TÜRÜ :Nüfus (Ölüm Tespiti) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kişinin ölü olduğunun ve ölüm tarihinin tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.06.05.2013(Pzt.)...
ün kayıtlarının kapalı olduğu, ölü veya sağ olduğunun kayıtlarda gösterilmediği bu haliyle mirascılık sıfatının tam olarak anlaşılamadığı, davacı tarafından mevcut duruma göre karar verilmesinin talep edildiği, ancak açıkça yanlış olan ve bilgi eksikliği bulunan nüfus kayıtları gözönüne alındığında belirtilen kişilerin yasal mirascı olup olmadıklarının belirlenemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz talebi üzerine hükmün, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin, 07.11.2012 tarih, 2012/5509-7683 E. K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece ikinci olarak bozma ilamına uyulduktan sonra veraset belgesi çıkartılmak istenilen ... İli, ... İlçesi,...Mahallesi...'da nüfusa kayıtlı ... oğlu ...'nın 22.02.1917 tarihinde öldüğü halde nüfus kaydında kızı olarak görünen ...'nın babasının ölüm tarihinden sonra 20.08.1927 tarihinde doğduğu, nüfus kayıtlarındaki bu hatanın düzeltilmesi için...Cumhuriyet Başsavcılığınca...1....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 07/11/2014 NUMARASI : 2014/357-2014/717 Dava dilekçesinde, davacıların murisi Meryem Kasap çocukları olarak görünen M.. K.. ile 'in Meryem üzerindeki kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ile Meryem Kasap üzerindeki kayıtların iptali, gerçek anneleri Yusuf kızı Meryem Kasap üzerine tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılar M.. K.. ve M.. S.. tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfus kaydında davacının öz kardeşi olarak görünen davalı M.. K.. ile 'in gerçek annelerinin, davacının babası İsmail'in gayri resmi birlikte yaşadığı ve adı Meryem olan kişi olduğunu bildirerek, Mahmut Kasap kızı 'ın nüfus kaydında çocukları olarak görünen Mehmet ve Eşe'nin nüfus kayıtlarının iptalini istemiştir....
ileri sürülen niteliğine göre bir kısım ölü davalılar ile sağ olan davalılar adına taşınmaz elbirliği mülkiyeti olarak adlarına kayıtlı bulunduğundan ölü davalıların getirtilen nüfus aile kayıt tabloları ya da gerektiğinde veraset ilamının ibrazı sağlanması, mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek gerektiğinde paylı mülkiyet olarak kayıtlı ölü paydaşların mirasçıları aleyhine başka bir dava açıp, bu dava ile birleştirilmesi için davacı ......
husumet değişikliği olarak kabul edilemeyeceğinden mirasçılar aleyhindeki davanın görülebilme olanağının bulunduğu, kaldı ki; sağ olan davalılara dahi usulüne uygun tebligat yapılıp taraf oluşturulmadığı gibi, ölü paydaşlar aleyhine ......
ileri sürülen niteliğine göre bir kısım ölü davalılar ile sağ olan davalılar adına taşınmaz elbirliği mülkiyeti olarak adlarına kayıtlı bulunduğundan ölü davalıların getirtilen nüfus aile kayıt tabloları ya da gerektiğinde veraset ilamının ibrazı sağlanması, mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilerek gerektiğinde paylı mülkiyet olarak kayıtlı ölü paydaşların mirasçıları aleyhine başka bir dava açıp, bu dava ile birleştirilmesi için davacı ......
Tapu kayıtlarına dayanak oluşturan tutanaklar Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek malik ...’un kimlik bilgileri belirlendikten sonra Nüfus Müdürlüğünden adı geçen kişinin sağ olup olmadığı araştırılarak ölü olduğunun saptanması halinde belirlenecek mirasçılarına, sağ ise davalıya tebligata yarar açık adresleri ilgili kurumlardan (nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin “5490 sayılı Nüfus Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca” ilgili Nüfus Müdürlüğünden, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi gibi) ve zabıta marifetiyle belirlendikten sonra gerekçeli karar ile davacı vekilinin temyiz dilekçesi tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten, 2-Dava konusu taşınmazın ,içinde yer aldığı imar planının tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden, (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu...
'ın ... ve ölü ... çocuğu olduğunun belirlenmesi durumunda, mahkemece ... ile ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti, ...'ın ölüm tarihinin iptali, ...'ın nüfus kaydı esas alınarak ...'in kaydının iptali, evlenme ve çocukları ile varsa diğer nüfusla ilgili vukuatların ... kaydına aktarılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı Hazine vekili, öncelikle ... mevcut ve sağ ise kendisinin, ölü ise mirasçılarının belirlenerek davaya dahil edilmesi gerektiğini, mirasçı bırakmadan vefat etmiş ise, son mirasçının Hazine olacağının gözetilmesi, tapulama tutanağının edinme sütununda "... Balkan 'ın 20 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğu" belirtilerek tespitinin yapıldığını, ölü olduğuna dair bir ibarenin olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
No'lu Hatice Bakır'ın kızlık soyadının Kaydok olduğunu, Ahmet - Ümmügülsüm'ün kızı olduğunu, bu şahsın nüfus kayıtlarında ölüm tarihinin bilinmediğinin yazılı olduğunu, tapu kayıtlarının beyan hanesinde malik Hatice'nin ölü olduğu özellikle belirtildiğini, evlenerek KAYDOK soyadını alan Hatice'nin ise farklı kişi olduğunu, ailenin kızı değil, gelini olduğunu, ailenin gelini olan davacı Hatice'nin de Ahmet kızı ve bu şahsın sağ olduğunu, kadastro tespitinin ölü olan Ahmet kızı T1 (evlenmekle Bakır) adına yapılmış olduğunun tapu kayıtlarından açıkça anlaşıldığını, yani kayıt oluşturulurken bir hata yapılmadığını, aksine açık bir şekilde malikin bu şahıs olduğunun belirtildiğini, isimde bir hata olmadığı açıkça belli olduğundan, malikin isim tashihi yoluyla düzeltilmesinin mümkün olmayıp, kendisinin hakkı olduğuna inanan kişinin malik aleyhine tapu iptal ve tescil davası açması gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....