Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2016 (Pzt.)...

    Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4. ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocuğu temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2016 (Pzt.)...

      Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4 ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocukları temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp soncu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.02.2016 (Çrş.)...

        Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 4 ve 9. maddeleri ve Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçükleri davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, çocukları temsilen kayyımın davaya katılımının sağlanarak, gösterdiği takdirde delillerinin toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2016 (Per.)...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; Mahkemece, davanın esası ile elde edilmek istenen amacı sağlayacak şekilde kayyım atanması için tedbir istendiği, dava sonucunda verilecek hüküm ile aynı nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davanın esasına ilişkin olarak, kayyım atanması talebinin başlı başına dava konusu yapılamayacağı, TTK hükümleri ile yönetim kurulu üyelerinin nasıl seçileceğinin düzenlendiği, mahkemece şirket işleyişine müdahale eder şekilde yönetim kayyımı atanamayacağı, Bursa 1. ATM’nin 2020/466 esas sayılı dosyasında, genel kurula izin ve kayyım atanmasına ilişkin karar verildiği, genel kurulun icra edildiği, davacı taleplerinin yerinde olmadığı, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, asıl davanın reddine karar verilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/579 Esas KARAR NO : 2021/885 DAVA : Kayyımlık (Kooperatife Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 11/10/2021 KARAR TARİHİ : 16/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Kooperatife Kayyım Atanması) talebinin yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP : Davacılar ..., ... ve ... tarafından mahkememize sunulan 11/10/2021 tarihli dilekçede; ... nin 1994 yılında konut üretmek amacıyla kurulduğunu, kayyım atanması talep edilen kooperatifin ... İli, ......

              nun talebi üzerine daha önce mahkemece atanan kayyım ...'nın değiştirildiği yerine ...'...

                Mahkemece, erteleme istemi üzerine, anılan yasal düzenleme uyarınca, davacı şirkete kayyım atanması, bu yönde alınan kararın usulünce ilan edilmesi ve atanan kayyımın üçer aylık dönemler halinde vereceği raporlar üzerine şirketin iflasın ertelenmesi isteminden sonraki gelişmeler de incelenip, iyileştirme projesinde yer alması gereken somut, inandırıcı, gerçekçi verilere dayalı olarak iyileştirme gösterip göstermediğinin, alınan bilirkişi raporu da gözönünde bulundurarak denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken, bu usul gözardı edilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. ...)Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  Maddede de belirtildiği üzere, mahkemece bu yoldaki istem yerinde görülürse, gündemi düzenlemek ve genel kurul çağrısı yapmak üzere azlık oy sahipleri adına bir kayyım atanmalı ve kararda kayyımın görev ve yetkilerinin gösterilmesi ile yetinilmelidir. Diğer bir söyleyişle, atanan kayyım, mahkemenin değil azlık oy sahiplerinin adına görev ifa etmelidir. Kanuni düzenleme, genel kurulu toplantıya çağıran süjenin mahkeme olmayıp azlık oy sahipleri adına hareket edecek olan kayyım olduğunu belirlemektedir. Bu durumda, toplantı çağrısında bulunmaya yetkili makamın atanan kayyım olduğunun ve esasen TTK'nın 413/(1). maddesinde de belirtildiği üzere, toplantı gündeminin belirlenmesinin mahkemenin değil 412. madde uyarınca atanan çağrıya yetkili kayyımın görevi bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere re'sen yeminli mali müşavir ...'in kayyım olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir....

                    Ticari ve İktisadi Bütünlüğü" adı altında ticari ve iktisadi bütünlük kararı aldığını, 5271 sayılı Kanun'un 133/3 maddesi, TMK ve 6762 sayılı TTK hükümlerine göre ilgililerin şirketlerin yönetimi ile ilgili olarak kayyımın işlemlerine karşı her zaman dava açabilme hakkı bulunduğunu ileri sürerek, komisyonun Sulh Ceza Hakimliğinin kayyım atanması kararını verdiği tarihten dava tarihine kadar tüm kayyım işlemlerinin gerekçe ve kararlarla birlikte TMSF'ndan istenmesine, kayyım atanan şirketlerin mali durumu, ortaklık yapısı, piyasa koşulları veya diğer sorunları nedeniyle mevcut halin sürdürülebilir olmadığına dair tespiti ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin istenmesine, Akasya Yapı ve Akasya Alçı Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ve ......

                      UYAP Entegrasyonu