Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki kayyım atanması, yöneticilerin görevden azli davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl-birleşen davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı asıl davasında, kooperatif üyesi olduğunu, kooperatifin uzun yıllardır faaliyette olduğunu ve tasfiye aşamasında olduğunu, üyeleri zarara uğratarak usulsüz birçok iş yaptıklarını, defter tesliminden kaçındıklarını, sahte evrak düzenlediklerini ileri sürerek kooperatif yönetiminin azli ile kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece davanın Kat Mülkiyeti Kanununun 33. ve devamı maddeleri uyarınca kabulüne, site yönetimi için kayyum tayini hususunda dava açmak üzere eldeki davanın davacısına yetki ve süre verilmesine, kayyum davası neticeleninceye kadar site yönetimine ilişkin belgelerin davacı ...'e teslimine, kayyumun görev süresinin yeni genel kurul toplantısı yapılıp yeni yönetici seçilinceye kadar ki süre ile sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava anataşınmaza ilişkin defter ve belgelerin teslimi istemine ilişkindir. Dosyaya celbedilen bilgi ve belgelerin incelemesinden davacının yönetici seçildiği toplantının evrak aslının mevcut olmadığı, karar defterinde de davacının yönetici seçildiğini iddia ettiği 21/12/2014 tarihli toplantının bulunmadığı görülmekle, öncelikle davacının anataşınmaza ilişkin defter ve belgeleri isteme yetkisi olup olmadığının evrak asıllarının dosyaya celbedilerek açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....

      Maddesi olan finansal tabloların ve denetçi raporunun okunması ve müzakeresi sırasında ... vekili ... vekili ... ve... vekilİ... tarafından 30 gün süre ile erteleme talebinde bulundukları ve kayyum tarafından bu talebin kabul edilmesi ile Genel Kurulun 4....

        Bunun yanında bir kısım kooperatif üyesine (işbu davanın davacılarının bir kısmınında davacı sıfatı ile yer aldığı yer aldığı) Antalya ...Ticaret Mahkemesi'nin .../... E- .../... K sayılı kararında mevcut yönetimin azli, yönetim ve denetim kurulunun azli ve yeni yönetim ve denetim kurulu ve huzur haklarının görüşülmesine ilişkin gündem maddesinin de yer aldığı olağanüstü genel kurula çağırma yetkisinin de verildiği ve bu yetkiye dayalı olarak da genel kurulun toplandığı tespit edilmekle, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          Hukuk Dairesinin 2020/6416 Esas, 2022/386 Karar sayılı ilamı ile; "davalı şirkete, genel kurul toplantısı yapılması için gerekli işlemleri yürütmek amacı ile kayyum atandığı, atanan kayyumun bahsekonu genel kurulu sağladığı ve şirkete yeni bir müdür tayin edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın açılışından sonra yapılan bu genel kurul ile davacının, müdür ...’ın azli ve şirkete kayyım tayinine ilişkin davasının konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmeksizin karar verilmesi doğru olmadığı" gerekçesi ile bozulmasına karar verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği ve Dairemizin 2022/746 Esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır. Dairemizce Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda; dosyadaki bilgi ve belgeler uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak her ne kadar davacı, davalı ...'ın şirket müdürlüğünden azlini ve şirkete kayyım atanmasını talep etmiş ise de, Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ......

            2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            oy birliği ile karar verildi. ......

              Davalı vekili, davacının ana sözleşme ile 3 yıllığına müdür olarak atandığını, daha sonradan 08.4.2008 tarihli ortaklar kurulu kararıyla 10 yıllığına tekrar müdür olarak seçildiğini, şirketin %70 payına sahip ortakların yeni müdür seçimi ve davacının müdürlükten azli konusunda karar alma yetkilerinin bulunduğunu, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından atanan kayyuma şirketin yeni organlarını belirlemek için ortaklar kurulunu toplantıya çağırma yetkisi verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                Bu nedenle Türk Medeni Kanununun 426. 427/4, 430 ve kıyas yolu ile TMK 431. Maddesi gereğince vasi atanmasına ilişkin usul kuralları kayyım atanmasına da uygulanarak uyuşmazlığın çözümü gerekmektedir. Davacının şirket ortağı sıfatı ile, şirket aleyhine açtığı davada şirketin temsilcisinin sağlanabilmesi bakımından şirkete kayyım atanmasını talep etmekte, TMK.nın 626/3 Maddesi gereğince davacı ile --- menfaatleri çatıştığı için şirketin TMK.nın 427/4 Maddesi gereğince şirkete, davacının şirket ortak ve temsilcisi olması sebebiyle şirketin kayyımla temsil ettirilmesi konusunda menfaati bulunduğu tartışmasızdır. ----, şirketi temsil yetkisinin 3 yıl süre için----- olduğu, ---- vefatı nedeniyle genel kurulun toplanamadığı---- işlevsiz kaldığını, bu nedenle şirkete kayyım atanması gerektiği, bu davada şirket taraf gösterilerek, açıkça bu şirkete kayyım atanmasının talep edilmesi gerektiği halde, davanın ...olarak açıldığı tespit edilmiştir....

                  Karar sayılı kararıyla temsilci kayyumu atandığı, ilgili mahkemenin söz konusu kararında kayyum için 4.000 TL maktu ücret taktirine ve karar kesinleşmesinden ve kayyum ücretinin davacı tarafça yatırılmasından sonra gerekçeli kararın kayyuma tebliğ edilerek kayyumun görevine başlamasına karar verildiği, taktir edilen kayyum ücretinin davacı tarafça yatırılmaması nedeniyle görevin atanan temsilci kayyumuna tebliğ edilmediğinin belirlendiği, davacı vekilinin müvekkilinin kayyum ücretini yatıramayacağını bildirdiği ve bu hale göre davalı şirketin temsili yönünden davada taraf teşkilinin sağlanamadığı, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu