Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı kayyum vekili, ...İlçesi 104 parselde kayyum tayin edildiği hisse için 01.01.2004-31.08.2008 dönemine ait 12.257 TL ecrimisilin ferileriyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalılar davanın reddini talep etmiş, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı kayyum vekili ve davalı ... vekili tarafından hüküm temyiz edilmiştir.492 sayılı Harçlar Kanununun 27.vd. maddelerinde dava açılırken ödenmesi gereken harçlar ile eksik harç yatırılması halinde yapılması gereken işlemler açıklanmıştır.Yargıtay HGK'nun 08.06.2008 gün ve 2011/3-243-332 sayılı karar uyarınca kayyum veya vekili tarafından temyiz ve Yargıtay başvuru harcı yatırılacağı kabul edilmek suretiyle kayyumun yargı harcından muaf olmadığı vurgulanmıştır.O halde, HUMK'nun 413 ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 30 ve 32. maddeleri uyarınca dava peşin harcı yatırılmak...
nin kayyum olarak atandığı, kararın kayyum veya yetkilendirdiği vekiline tebliğ edilmediği anlaşıldığından, kararı temyiz eden vekile kayyum ...'den vekaletname ibrazı için süre verilmesi, kayyumdan vekaletname ibraz edildiğinde dosyanın temyiz incelemesi için gönderilmesi, adı geçen vekiller tarafından ...'den vekaletname ibraz edilmemesi durumunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı şirket kayyumun ...'ye tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, her halükarda davacı şirket vekilin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesine çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik hususların tamamlanması için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMSİNE, 11/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in şirket müdürlüğünden azli ile şirkete kayyum atanması olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davalılar vekili, şirket hesaplarında herhangi bir usulsüzlük olmadığını, yapılan işlemylerin tarafların ortak muvafakatı ile yapıldığını ve satılan malların satış bedellerinin şirkete aktarıldığını, bu paralarla şirketin olağan ihtiyaçlarının karşılandığını ve şirket borçlarının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, şirket kayıtlarına göre davacı ile davalının ...Özel Sağlık ve Eğitim Hizmetleri İnş. San. Tic. Ltd....
e kayyum tayin edilerek ortaklığın giderilmesi sonucu satıldığını, satış bedeli kayyum hesabında bulunduğundan kendisine kayyum tayin edilen ... kızı...'in müvekkillerinin murisleri ... kızı ..." olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı idare vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar Dairemizin 02.12.2011 günlü ve 2011/14023E., 2011/14797K. sayılı ilamı ile kayyumun da davada yer alması sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığına işaretle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek kayyumun davada yer alması sağlandıktan sonra davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare ve kayyum vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1- ... 1....
işletmenin zararına hareket ederek; müvekkillerinin emek ve çabaları ile geliştirdikleri şirkete ait otel işletmesinin yerle bir olmasına sebep oldukları, şirketin telafisi güç olacak şekilde maddi olarak zarara girdiği, bu zararlara diğer ortakların kasıtlı ve kusurlu bir biçimde yol açtığı ve açılmaya devam edildiğinden bahisle açılacak hisse devri ve tazminat davaları nedeniyle şirketin bu süreçte daha fazla zarara uğratılması ve iflasının önüne geçilmesi için şirkete öncelikle yönetici olmak üzere, yönetici ya da denetleyici kayyum tayinine, kayyum tarafından sunulacak rapor sonrası duruma göre diğer ortaklar tarafından yapılmış olan haksız ve usulsüz işlemlere bağlı olarak kullanılacak haklarının saklı tutulmasına, çağrı yapılmış olan genel kurulun iptali ile yeni (olağanüstü) genel kurulun kayyum tarafından gerçekleştirilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir....
Somut olayda; davacıların şirket müdürünün azli ve kayyum atanması yönünde açtığı herhangi bir dava ve alınan karar bulunmadığı halde, yetkili temsilci olmayan ortakların iş bu davayı açamayacağı anlaşılmıştır. Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 4.2.2021 tarih 2021/286 Esas sayılı kararı ile; ... ... ve ...'in şirketi temsil ve yönetim kayyumu olarak atandığı ve bu şekilde Şirket Müdürü ...'ın temsil yetkisinin sona erdiği tespit edilmiştir. Dava tarihinden sonra şirket müdürünün azli ve şirkete kayyum atanmasının sağlandığı anlaşılmış olup, atanan kayyumun, dava konusu bono nedeniyle şirketin borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit davası açması gerekir....
ün kayyum olarak atanmasına, 5-Kayyumun; genel kurulun gündemi 6102 sayılı TTK'nın 409, 411, 412, 413 maddelerine göre davacının dava dilekçelerine eklediği Ankara 64....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/282 Esas sayılı dosyası ile açtığı şirketin feshi ve 65.800 USD tutarlı teminat senetleri ile borçlu olmadığının tesbiti davasının reddedildiğini ve kesinleştiğini, dava konusu şirketin mal varlığının küçük hisseli davalı elinde olduğunu, davalının şirketin malvarlığı ile kendi yakınlarına işyeri açtığını ileri sürerek, davalının dava konusu şirketi temsil yetkisinin kaldırılmasını, şirketteki hissesini temsil edecek denetime yetkili kayyum atanmasını talep ve dava etmiştir....
D.İş dosyası ile yapılan tespitle 2.451.627,00 TL mal olduğunun belirlendiğini, şirket kayıtlarının usulüne uygun ve düzenli tutulmadığını, şirket içinin boşaltıldığını, şirketin müdürünün yetki ve görevini ihmal ettiğini belirterek TTK m. 630/2-3 gereğince şirket müdürü olan davalının yetkilerinin kaldırılmasına ve yönetim kayyumu temsilci olarak üçüncü bir kişinin atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 21.12.2021 tarihli dilekçesiyle kayyum atanması talebini tekrar ettiği belirlenmiştir....
D.İş dosyası ile yapılan tespitle 2.451.627,00 TL mal olduğunun belirlendiğini, şirket kayıtlarının usulüne uygun ve düzenli tutulmadığını, şirket içinin boşaltıldığını, şirketin müdürünün yetki ve görevini ihmal ettiğini belirterek TTK m. 630/2-3 gereğince şirket müdürü olan davalının yetkilerinin kaldırılmasına ve yönetim kayyumu temsilci olarak üçüncü bir kişinin atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 21.12.2021 tarihli dilekçesiyle kayyum atanması talebini tekrar ettiği belirlenmiştir....