Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mal memuru kayyımlık yetki ve görevlerinin bir bölümünü, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla, astlarına devredebilir. Yetki devri, yetki devreden kayyımın sorumluluğunu kaldırmaz. Kayyım tayin edilen mal memuru, Hazine avukatı bulunan yerlerdeki dava ve icra işlerinde vereceği yetki belgesi ile Hazine avukatı tarafından temsil olunur." şeklinde düzenlenmiştir. 3561 Sayılı Kanun uyarınca kayyım atanmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Ayrıca, bu davalar da mahallin en büyük mal memuru yönetim kayyımı tayin edilir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde Dava, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak belirtilen kişinin açık kimliğinin tespit edilemediği gerekçesi ile verilen kayyım atama kararının iptali istemine ilişkindir. Dosyanın istinaf incelenmesinde; Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1495 Esas 2018/904 Karar sayılı 23/02/2021 tarihli ek kararında kayyımlık kararı kaldırılması talebinin kayyım dosyası üzerinden yürütülmeyip ayrı bir esas üzerinden harçları yatırıldıktan sonra görülmesi gerekeceğinden davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Somut olayda; kayyımlık kararının kaldırılması talebi ayrı bir dava olarak açılmamış, kayyımlık kararının verildiği dosyaya sunulan dilekçe ile talepte bulunulması üzerine talebin usulden reddine ilişkin ek karar tesis edilmiştir....

İl Defterdarının kayyım tayin edildiği ve kararın 23.03.2011 tarihinde kesinleştiği, talep eden ...'ın 09.06.2014 tarihli talebi üzerine mahkemece aynı esas üzerinden davaya devam edilerek ek karar ile davanın kabulü ile kayyım atanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ayrı esasa kaydedilerek talep hakkında karar verilmesi gerekirken, HMK da beliritlen hususları içermeyen talep dilekçesi dava dilekçesi niteliğinde kabul edilerek ek karar ile davanın sonuçlandırılması, doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; kayyım atanmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerli olduğu (HMK.m.385/2) dikkate alınarak, dava ile ilgili kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek ve sadece kayyım kolluk tarafından yapılan araştırma ile yetinilmeden, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavülleri ve dayanak belgelerinin tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığı ile vergi dairesinden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtları istenip tapu kaydı malikleriyle irtibatlarının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin getirtilerek taşınmazla ilgileri tespit edildikten sonra toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilip kayyım tayini gerektiğinin anlaşılması halinde TMK.nın 427.maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesi yerine eksik inceleme ve araştırmayla temsil kayyımı atanması doğru görülmemiştir...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/602 Esas KARAR NO : 2022/300 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 20/09/2021 KARAR TARİHİ : 30/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil ----olduğu, şirket hakkında Vergi Usul Kanuna muhalefetten kesilen vergi cezalarına karşı dava açılması gerekmiş olup bu davalarda şirketin --- temsili gerektiği, Türk Medeni Kanunu'nun 426....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/184 Esas KARAR NO : 2023/360 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 15/03/2023 KARAR TARİHİ : 26/04/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ;----. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ----- sayılı dosyası ile davacı ile temsil kayyumu talep edilen şirket arasında davası görüldüğünü, davacı olarak yer alan şirketin 08.03.2023 tarihinde görülen duruşmasında verilen celse kararı ile yetkili temsilcinin olmaması sebebiyle şirkete temsil kayyımı atanması kararı verildiğini, davalı şirkette davacı ----- müşterek temsilci olması ilaveten münferiden temsile yetkili temsilci olmaması sebebiyle işbu davayı açtıklarını, dolayısıyla bu durum şekli menfaat çatışması durumu doğurduğunu, -----....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyımlığın Kaldırılması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, 09.05.2014 tarihli ek karar ile kayyımlığın kaldırılmasına karar verilmiş olup ek kararın kayyım vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ... (Kapatılan) .... Sulh Hukuk Mahkemesince görülen kayyım atanmasına ilişkin davada, 09.05.2014 tarihli ek karar ile kayyımlığın kaldırılmasına karar verilmiş, ek karar kayyım vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/459 E- 2009/440 K. sayılı dosyada verilen kayyım atanmasına ilişkin kararının kaldırılması talep edilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım vekili ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/884 E sayılı dosyasının mahkemesinden getirtilmesinden, 2-... 3. İcra Müdürlüğünün 2004/3765 E sayılı dosyasının icra müdürlüğünden getirtilmesinden, 3-Kararı temyiz eden davalı kayyım vekili Av....’nin 3561 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca kayyım ... Defterdarından aldığı yetki belgesi dosyada bulunmamaktadır. Adı geçen vekilden yetki belgesinin ibrazının istenmesi, verilmediği takdirde kararın kayyıma tebliğinin sağlanmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Davanın 3561 sayılı kanun geriğince kayyım atanmasına ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince reddedildiği, bu kararı kayyım olarak atanması talep edilen T4 istinaf ettiği, davanın reddedilmesine rağmen vekalet ücretinin verilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır. 3561 sayılı kanun gereğince kayyım atanmasına ilişkin dava reddedildiğine göre, istinaf edenin yükümlülük altına koyan bir karar mevut değildir. Kayyım adayının vekil olarak duruşmalara iştirak etmiş olması da mal müdürüne (defterdara) taraf sıfatı kazandırmaz. Bu nedenle davanın reddi kararının istinaf etmekte hukuki yararı bulunmayan kayyım adayı vekilinin istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....

            İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı kayyım vekili tarafından istinaf edilmiştir. Kayyımlığın kaldırılmasına ilişkin davalarda re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. (6100 sayılı HMK 385/2. mad.) Kayyım atanması (kaldırılması) istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır. Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur....

            UYAP Entegrasyonu