Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kayyım tarafından 07.04.2016 ve 29.03.2016 tarihli ek kararlar ile asıl karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemenin 07.04.2016 tarihli ek kararının incelemesinde; Mahkemece, 07.04.2016 tarihli ek kararla kayyımın temyiz dilekçesinin süresinde verilmediği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki UYAP sistemi üzerinden kayyıma gerekçeli karar tebliği için tebligatın düzenlendiği, ancak dosya kapsamında kayyıma gerekçeli kararın tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının olmadığı, PTT’den gelen yazı cevabında da tebligatın merkeze geliş, sevk ve teslim kaydının olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/02/2023 NUMARASI : 2023/78 2023/80 DAVA KONUSU : Kayyımlık (Kayyım Atanması) KARAR : Taraflar arasındaki Kayyımlık (Kayyım Atanması ) davasında Mersin 2. Sulh Hukuk Mahkemesi ile Mersin 2. Aile Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı vefat eden eşinin çocuklarına intikal eden taşınmazlara inşaat yapılacağından aralarında yapılacak olan sözleşme için 18 yaşından küçük çocuklarına kayyım atanmasını talebi ile Mersin Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığı görülmüştür....

    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile; ------esas sayılı dosyasında işlem gören davada-------ünvanlı davalı şirketi temsil etmek üzere ------- temsil kayyımı olarak görevlendirilmesine, 2-Kayyımın sarf edeceği emek ve mesaisi birlikte değerlendirildiğinde kayyım için maktu12.000,00-TL ücret takdirine, 3-Nihai sorumlu davalı şirket olmak üzere kararın kesinleşmesine bağlı olarak kayyımın görevinin başlamasına esas olmak üzere kayyım ücretinin avans olarak davacı vekili tarafından yatırılması gereğinin gözetilmesine, 4-Kayyımın görevinin kararın kesinleşmesinden ve kayyım ücretinin avans olarak yatırılmasından sonra tebliğ ile başlamasına, 5-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile kalan 99,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan------vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 7-Davacı...

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/564 Esas KARAR NO : 2022/555 Karar DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 17/06/2022 KARAR TARİHİ : 20/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili halihazırda davalı şirketin %49 pay oranı ile pay sahip olduğunu, şirketin diğer paylarına sahip ve şirketin müdürü olan ...... 03.09.2021 tarihinde vefat ettiğini, şirket müdürü olan ......'...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dilekçesinde özetle: Kendilerince kayyım atanmasına ilişkin herhangi bir talep söz konusu olmamasına ve gelinen aşamada kayyım atanması için koşullar oluşmamasına rağmen kayyım atanmasına karar verilmesinin ve kayyımın 3 aylık 18.000 TL peşin ücretinin kendilerinden istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, zira, davalının ortaklık sıfatına ve sorumluluklarına aykırı davrandığı, şirketi ve müvekkilini gerek manevi gerekse maddi olarak zarara uğratığı gerekçesi ile davalı tarafın yetkisi hakkında tedbir kararı verilerek şirketin fesih ve tasfiye edilmesine karar verilmesinin talep edildiğini, kayyım atanması yönünde herhangi bir talepleri bulunmadığını, Kayyım atanması için gerekli koşullar oluşmadığı gibi mahkeme tarafından takdir edilen kayyım ücreti hayatın olağan akışına ve emsallere aykırı olacak şekilde fazla miktarda olduğunu, zira davalı tarafça şirket hesabına tahsilat geldikçe herhangi bir resmiyeti...

          ın anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Anne adının düzeltilmesi davasında küçük...ile velayet sahibi kayden anne-babası arasında menfaat çatışması bulunduğundan Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince küçüğü davada temsil etmek üzere kayyım atanması için vesayet makamına ihbarda bulunulması, açılan davanın sonucunun beklenilmesi, küçüğü temsilen atanan kayyımın davaya katılması sağlanarak, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Davalılardan ... adına çıkartılan tebligatların eşi diğer davalı ...'e vasi sıfatıyla yapıldığı, UYAP kayıtlarının incelenmesinde davalı ...'...

            nin yokluğunda, hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27) ihlal edilerek verilen karar doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 2-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 21.11.2016 tarihli kararı ile "Davaya konu çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan davalılar arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağırılması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi" gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, bozma sonrası davalı babanın babası çocuğa kayyım olarak atanmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı baba ...'un nüfus kaydı bilgilerine göre ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/115 esas, 2018/264 karar, 14.5.2018 kesinleşme tarihli kararına göre kısıtlandığı ve babasının (kayyımın) velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır....

              Her iki kayyımlık türünde de kayyım atanması için maddelerde tahdidi olarak sayılan sebeplerin varlığı gereklidir. Yine kayyımlığın sona ermesi bakımından her iki kayyımlık türü farklı hükümlere tabi olup, temsil kayyımlığı, Türk Medeni Kanun'un 477/1. maddesi uyarınca, işin tamamlanmasıyla kendiliğinden; yönetim kayyımlığı ise 477/2. madde gereği kayyımın atanmasını gerektiren sebebin ortadan kalkması veya kayyımın görevden alınmasını gerektiren sebeplerle vesayet makamının kararıyla sona erer. Somut olayda, Kocaeli İli, İzmit İlçesi, Ş. Gündoğdu Mahallesi 769 ada, 5 parsel; 767 ada, 5 ve 7 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Şaban kızı Fatma'yı isimli şahsı temsil etmek üzere kayyım tayini talep edilmiştir. Kayyım atanması istemine ait davalar kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın gerekli araştırmayı yaparak karar vermek durumundadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kayyım Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kayyımın, Türk Medeni Kanununun 648.maddesi uyarınca, borçlu mirasçı yerine paylaşmaya katılmak üzere atandığının anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/b maddesine göre harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 18.01.2010 (Pzt.)...

                Diğer taraftan kendisine kayyım atanması istenen kişinin vesayet altında olduğu, kendisine T3 vasi olarak atandığı ve söz konusu davada vasi ile kısıtlı arasında menfaat çatışması bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia karşısında mahkemece Kocaeli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi' nin 2021/311 Esas sayılı dosyası getirtilip kısıtlı ile vasi arasında anılan dava konusunda menfaat çatışmasının olup olmadığı araştırılarak, menfaat çatışmasının tespit edilmesi halinde kısıtlıya Türk Medeni Kanununun 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması gerekirken 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanuna göre kayyım tayin edilmesi doğru görülmemiştir. Yukarıda anlatılan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a (6) maddesi uyarınca, yukarıda açıklandığı şekilde belirlenen inceleme ve delil değerlendirilmesi yönündeki eksikliklerin giderilmesi ve sonrasında yeniden karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair hüküm kurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu