Hukuk Dairesi 28/11/2022 gün ve ... esas, ... karar sayılı Bölge Adliye Mahkemeleri Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair kararında "Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olduğunu" belirtmiş ve manevi tazminat istemli davalarda salt manevi tazminatın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektiği gerekçesiyle ihtiyati haciz istemlerinin reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğuna işaret etmiştir....
Buna göre; davacının 8 adet fatura bedelinden kaynaklı, ---- davacının ayıplı maldan kaynaklı 46.626,55 TL zararı bulunduğu, ayıplı mal sattığı için davacının ayıplı mal satışından doğan zararlardan mesul olması nedeniyle, davalının bu zararının dava değerinden mahsup edebileceği, bundan dolayı 78.587,16 TL'den ayıptan kaynaklı 46.626,55 TL'lik zararın mahsubuyla, 3.999,17 TL daha davalının borçlu olduğu saptanmakla, icra takibine itirazın bu miktar yönünden iptaline karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda, neticeten davalının 96.233,74 TL borçlu olduğu belirtilmişse de, bilirkişi raporunun cari hesap alacağı üzerinden, takiple bağlı kalınmaksızın hesaplama cihetine gidilmesinden kaynaklı sonucun yanlış bulunduğu anlaşıldığından, bilirkişi raporuna sonuç bedel açısından itibar edilmemiştir....
Somut olayda Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 22.05.2007 Tarih 2007/887-744 Esas-Karar sayılı ilamı gereğince 17.05.2007 tarihli haczin İİK 99 madde gereğince yapılmış sayılmasına karar verilmiş süresi içinde davalı alacaklı tarafından 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması talebiyle Fatih İcra Hukuk Mahkemesine 25.07.2007 Tarihinde dava açılmıştır.Alacaklı tarafından açılan 3.kişinin istihkak iddiasının kaldırılması amacıyla İİK 99.maddeye göre açılan dava, davacı 3.kişi tarafından açılan bu dava ile birleştirilerek (Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/1262 ve 1264 Esas sayılı davaları gibi)sonucuna göre karar verilmesi gerekirken Fatih İcra Hukuk Mahkemesinin 04.02.2008 Tarih 2007/1265Esas-2008/89 Karar sayılı ilamıyla alacaklı tarafından açılan dava, 3.kişi tarafından açılan dava nedeniyle derdestlik itirazı gerekçesiyle reddedilmiştir.Alacaklı tarafından açılan davanın red gerekçesi hatalı ve usule ilişkin olduğundan bu ilamla alacaklının 3.kişinin istihkak iddiasını kabul etmiş...
Davalı vekili, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun talepler içerdiğini, dava konusu istirdat talebinin İİK 72 maddesinden kaynaklanmakta olup İİK 72/7 maddesinde göre 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davanın dayanağı olan ibraname ve icra takip dosyasının kapatılması talep tarihinin 05/03/2009 tarihi olup yaklaşık 8 yıl geçtikten sonra davacı tarafından önce ihtarnamenin keşide edildiğini ardından işbu davanın açılmasının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep istemiştir....
Şti. ve Ali ...aleyhine kredi alacaklarından kaynaklı icra takibi başlattığını, üçüncü şahıs müvekkili şirkete İİK. 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri gönderildiğini, müvekkili şirkete gönderilen haciz ihbarnameleri tebliğlerinden 13/09/2022 tarihinde banka hesaplarına konulan hacizlerle haberdar olunduğunu, müvekkilinin dava dilekçesinde belirtildiği şekilde ... adresinde yıllardır faaliyet gösterdiğini, ...15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/1229 esas sayılı dosyası ile ihbarname tebliğlerinin usulsüzlüğüne ve gecikmiş itirazlarına dair davalı bankaya karşı, ...15. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/1271 esas sayılı dosyası ile, banka hesaplarına konulan hacizlerin alacak miktarının tamamını karşılaması sebebiyle başkaca hesaplardaki ve nakil vasıtalarındaki haczin kaldırılması için, .... 9....
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir. Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. Davanın İİK 67 maddesine göre açılan itirazın iptali davası olduğu, celp edilen----sayılı dosyasının incelenemesinde; davacı tarafın cari hesap alacağına istinaden --- tarihinde --- asıl alacak, ---işlemiş faiz olmak üzere toplam ----- alacaklarının tahsili için icra takibi başlattıkları, davalı tarafın süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz üzerine takibin durduğu ve davanın İİK 67 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....
Dava; taraflar arasındaki, ticari ilişkiden kaynaklı İİK 67/2 uyarınca açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır. Dosya içinde, İzmir ... İcra Müdürlüğü ... sayılı takip dosyası, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları, taraf defterleri üzerinde, SMM bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmış, yapılan inceleme sonucunda, davalının 2019 mayıs dönemine ait SGK-Hizmet listesinde, ... ve ...'...
TBK.nun 19.maddesine dayanan muvaza davalarında ve nam-müstear olarak nitelenen davalarda ise alacaklı bu tür yükümlülüklere bağlı olmadan ve hak düşürücü süreye tabi olmadan davasının açabilme hakkına sahiptir. 2-Yargıtay uygulamalarında TBK 19 maddesinde dayanılarak açılan muvaza davasının kabulü halinde kıyas yoluyla İİK 283 maddesinin ( alacaklıya cebri icra yetkisi verilmesi) uygulanacağı kabul edilmiştir. Ancak İİK 283 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması durumu TBK.nun 19 maddesine dayanılarak, muvaza nedeniyle açılan davanın niteliğini değiştirmez. Yani bu davayı tasarrufun iptali davasına dönüştürmez....
Yerel mahkeme tarafından davalı adına kayıtlı trafikte araç, tapuda gayrikmenkul ve şirketler nezdindeki ve bankalardaki hesaplarına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, davalının ilk derece mahkemesine itiraz dilekçesi verdiği ancak yerel mahkeme tarafından İİK 265 maddesi gereğince itiraz prosedürününün işletilmediği akabinde verilen ihtiyati haciz kararına karşı istinaf başvurusunda bulunulduğu ve dosyanın istinaf incelemesi için dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince İİK 265 maddesi gereğince itiraz prosödürünün işletilmemesi hatalıdır. Yerel mahkeme tarafından İİK 265 maddesi gereğince her iki tarafı davet edip dinledikten sonra itiraz ile ilgili olarak bir karar vermesi gerekmektedir . İlk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin kararının istinafı mümkün değildir ancak itiraz üzerine verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/751 Esas KARAR NO:2022/698 DAVA:İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) DAVA TARİHİ:24/05/2021 KARAR TARİHİ:06/07/2022 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkilinin davalı şirkete karşı açmış olduğu işçi-işveren ilişkisinden kaynaklı alacak davasını kazandığını, davalı şirket tazminat ödemeye mahkum edildiğini, dava konusu tazminatın ödemesi için şirkete birkaç defa başvuruda bulunulmuş ise de şirket ödemeyi yapmadığını, bunun üzerine müvekkili dava konusu mahkeme ilamını icraya koymuş ve davalı şirket hakkında icra takibine başlandığını, ancak borçlu şirket, söz konusu icra emrine rağmen herhangi bir ödemede bulunmadığı gibi herhangi bir itirazda da bulunmadığını, Bu itibarla İİK. m. 177 hükümleri gereğince borcunu ödemeyen davalı şirketin iflasına karar verilmesi talep...