Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı ----- ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı --- alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı ----- ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı --- alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mad, TBK’nın 222 ve devamı maddeleri kapsamında gizli ayıplı mal niteliğinde olduğu ve aynı yasada belirtilen seçimlilik haklarını kullanmak için gerekli yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmıştır. Davacı seçimlik haklarından araçtaki ayıp oranında bedelden indirim hakkını kullandığı anlaşılmaktadır. Davaya konu araçta yer alan ayıp miktarının davalı ----- ayıplı malın satımından kaynaklanan borcu nedeni ile diğer davalı --- alınan hizmetin ayıplı olması nedeni ile her iki davalının ayıplı maldan birlikte sorumlu oldukları anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının işyerine satın alınan klimanın eskiden beri var olan bağlantı yerlerine monte edildiği, kaçak bağlantının daha öncesinden de mevcut olmasının kuvvetle muhtemel olduğu, klimanın montajında davalıların kusuruna dayanan eylemin tespit edilemediği, ayıplı bir hizmetin bulunmadığı, dolayısıyla kaçak işlem nedeniyle davacının ödemek durumunda kaldığı kaçak kullanım bedelini davalılara rücu koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğu, davacı tarafından hizmetin verildiği noktalarında uyuşmazlık bulunmayıp; uyuşmazlığın, davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olarak verilip verilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından, davacının verdiği depolama hizmeti sırasında depolanan klimaların hasarlanması nedeniyle oluşan zararın davacı alacağından mahsubunun gerektiği savunulmuş, davacı tarafından ise hizmetin eksiksiz ve tam olarak verildiği belirtilmiştir. Bu durumda hizmetin ayıplı olarak verildiğinin ispat yükü davalı taraftadır....

            Mahkemece, uyuşmazlığın davacı tarafından verilen hizmetin ayıplı olup olmadığı, verilen hizmet ayıplı ise eserin reddini gerektirip gerektirmediği, yada bedelden indirim yapılıp yapılmayacağı noktasında olduğu, inşaat bodrumlarının su izolasyon uygulaması için taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, davalı tarafın cevap dilekçesinde iş ile ilgili olarak sözlü anlaşma uyarınca davacı tarafından mezkur inşaatın bodrumlarında izolasyon uygulamasının malzeme+işçilik olmak üzere yapılan enjeksiyon kg başına anlaşma yapıldığının ve işin 100 kg ile 500 kg arasında enjeksiyon ile çözülebileceğinin beyan edildiği, davaya konu taşınmazda yapılan bilirkişi incelemesi ve alınan raporda verilen hizmetin ayıplı olmadığı, eserin reddini gerektirmediği tespit edilmiş olup, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığından, dosyaya sunulu taraflar arasındaki yazışmalarda enjeksiyon malzemesinin kilosunun 30 Euro +KDV olarak gösterildiği, yine davacı tarafından davalıya kesilen faturalarda...

              Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde, bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi, bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." Ayrıca aynı Kanun'un 10. maddesinin 5. fıkrası "Kredi verenin, tüketici kredisini, belirli marka bir mal veya hizmet satın alınması ya da belirli bir satıcı veya sağlayıcı ile yapılacak satış sözleşmesi şartı ile vermesi durumunda satılan malın veya hizmetin hiç veya zamanında teslim edilmemesi halinde, kredi veren, tüketiciye karşı satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen sorumlu olur." hükümleri kredi verenin sorumluluğunu düzenlemiştir....

                DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, ayıplı hizmetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'na göre; tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar. Sağlayıcı, hizmeti sözleşmeye uygun olarak ifa etmekle yükümlüdür. 6502 sayılı yasanın 15. Maddesine göre, hizmetin ayıplı ifa edildiği durumlarda tüketici, hizmetin yeniden görülmesi, hizmet sonucu ortaya çıkan eserin ücretsiz onarımı, ayıp oranında bedelden indirim veya sözleşmeden dönme haklarından birini sağlayıcıya karşı kullanmakta serbesttir. Sağlayıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

                TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2017/1157 ESAS - 2020/382 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik ana ve birleşen dava davacısı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

                Kaldı ki, sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Mahkemece açıklanan bu husus gözardı edilerek, davalı BP Petrolleri A.Ş yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu