"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydında ölü olduğu yazılı olan davacının sağ olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması halinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir. Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacının davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nin 124. maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir....
(ölü) oğlu ..." "... mirasçıları" "... (ölü) ..." ile davacıların murisi "... oğlu ... ..."nın aynı kişi olduğunun tespitine” şeklinde bir tespit hükmü kurulması gerekirken davacı murisi “... oğlu, ... ...’ın nüfusa kayıtlı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 05.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapudaki ölü kaydının sağ olarak düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 13.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki bulunduğunu ileri sürdüğü 107 ada 42 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar ile 146 ada 28 parsel sayılı taşınmazların kayıtlarında ölü olduğuna dair yazılan şerhin "sağ" olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, 107 ada 42 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 146 ada 28 parsel yönünden ise red kararı verilmiş, hükmü davalı vekili 107 ada 42 ve 47 parseller için verilen kabul kararı yönünden temyize getirmiştir....
Her ne kadar 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte bulunduğu zaman içerisinde dava tarihinden önce ölen kişiler aleyhine açılan davalarda ölü kişinin mirasçılarına halefiyet kuralı uygulamaya ve davaya dahil edilmek suretiyle davaya devam edilmesine bu doğrultuda kararlılık gösteren yargı içtihatları cevaz vermiyorsa da, 6100 sayılı HMK'nun 124. maddesinin getirdiği yeni düzenleme ile tarafın yanlış veya eksik gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde, hakimin karşı tarafın rızasını almaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebileceği düzenlemesi ile somut olayda bir kısım tapu kayıt malikinin ölü olması ve mirasçılar tarafından tapu kütüğünde gerekli intikallerin yapılmaması birlikte değerlendirildiğinde tapuda ölü görünen tapu maliklerine dava açılması kabul edilebilir bir yanılgıdır....
Özetle; nüfus kayıtlarında T1 kayıtlarının mevcut olmadığı, davacının babası ile ilgili muris arasındaki bağın nüfus kayıtlarından tespit edilemediği ancak aynı hane kayıtlarında Hüseyin ismine Hüseyin ve Hatice oğlu 15/04/1929 doğumlu Ahmet, Hüseyin ve Hatice kızı 01/04/1931 doğumlu Emine Doğan, Hüseyin ve Hatice oğlu 15/03/1935 doğumlu İsmail Kavlakoğlu'ya ait kayıtlarda rastlanıldığı, davacının babasının nüfus kayıtlarında Hüseyin ve Hatice oğlu olduğunun belirtilmesine rağmen anne ve baba ile irtibatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacı; babası T3'nun babasının; T1 (İsmail ve Kezban oğlu 1901 doğumlu) olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesini istemektedir....
Kimlik Numaralı ELİF ERDOĞDU'nun ölü olduğunun tespitine ve nüfus kaydında ölü olduğunun belirtilmesine, 2- ) Erzurum İli Aşkale İlçesi Özler Mahallesi Cilt no:52, Hane no:52, Birey Sıra No:7 de nüfusa kayıtlı ZEYNAL ve GÜLESER oğlu Erzurum 11/07/1933 doğumlu, T.C. Kimlik Numaralı MEMET ERDOĞDU'nun ölü olduğunun tespitine ve nüfus kaydında ölü olduğunun belirtilmesine" şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme kararında dahili davalı T34 lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava nüfus kaydının düzeltilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davacı vekili vekalet ücreti yönünden istinaf etmiştir....
nın babasının adının ... oğlu ...olduğu, bu kişinin 1967 yılında yapılan kadastro tespiti tarihinden yaklaşık 35 yıl kadar önce öldüğü, ayrıca geriye ... dışında ..., ..., ...ve ...'i terk ettiği ve bu kişilerin ölüm tarihlerinin de 1933 ile 1943 arasında değişen tarihler olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Yine 1937 tarihli vergi kaydındaki bilgilerden ... oğlu ...evlatları ...ve ...'in bu tarihte ölü, kızlarının ise sağ olduğunun anlaşıldığı, her iki parselde hissedar olan ... ve ...mirasçılarının sırası ile 1998 ve 2005 yıllarında tapuda işlem yaptıklarının anlaşıldığı, davacının murisin ...'nın (1310) 1894 tarihinde ölmüş olduğu olgusunun dosyada bulunan 56 ve 57 numaralı parsel tutanaklarının içeriği ve vergi kaydındaki bilgi ve belgelerin içeriği ile örtüşmediği, ... ve ...'in nüfus kayıtları getirtilerek bu kişiler ile malik ...'...
İli ...Köyü 9 parsel sayılı taşınmazın irtifak kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkının idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Tapu kayıt maliki (hissedarı) ...'in gerekçeli kararda taraf olarak gösterilmediği gibi dosya kapsamından sağ olup olmadığı da anlaşılamadığından, adı geçenin ölü yada sağ olup olmadığı tespit edilerek, sağ ise gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile cevap ve temyiz sürelerinin beklenilmesinden, ölü olduğunun tespiti halinde mirasçılık belgesinin taraflardan istenerek tebliğ edilmeyen mirasçı varsa gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile cevap ve temyiz sürelerinin beklenilmesinden, 2-Davalı ... oğlu ...'e gerekçeli kararın ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliği ile cevap ve temyiz sürelerinin beklenilmesinden, 3-Davalı ... oğlu ...'...
a ait mirasçılık belgesinin getirtilerek tebligatın yapıldığı tarihte sağ olup olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. ...'un tebligatın yapıldığı tarihte ölü olduğunun tespiti halinde, ölü kişiye tebligat yapılamayacağından,...'un tebligatın yapıldığı tarihte sağ olduğunun tespiti halinde ise, davalı idarenin sunmuş olduğu noter tebliği parçasına göre davalı idarece yapılan kamulaştırma işlemi kapsamında davacının ...'a usulüne uygun yapılmış bir noter tebligatı olmadığından, taşınmazın tamamının bedelinin verilmesi gerekirken, kamulaştırma dışında kalan kısmının bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, davacıdan peşin alınan harcın istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....