WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe; HMK'nın 355. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık halleri dışında taraflarca ileri sürülmemiş sebepler inceleme konusu yapılamayacağından davalılar vekillerinin ve katılma yoluyla istinaf eden davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcranın tamamına değil, kısmına itiraz ettiğini, davacı taraf dileseydi itiraz etmediği kısmına icra takibi yapabileceğini, bu gerekçe ile tarafına %20 tazminat hükmedilmeyeceğine, davaya konu icra takibinin kredi kartı alacığı için değil, haberi olmadan tarafına kullandırılan tüketici kredisinin ödemelerinin ödenmediği gerekçesi ile açıldığını, yerel mahkemenin davayı esastan kredi kartı alacığı üzerine kurduğunu ve bu şekilde karara bağladığını, icra takibi kredi kartı borcu değil, tüketici kredisi ödemeleri üzerindeki anlaşmazlıkları yüzünden açıldığını, bu bağlamda davayı kredi kartı sözleşmesi üzerinden sonuçlandıran yerel mahkeme kararının yanlış olup, iptali gerektiğini, dava dilekçesinde de belirttiği üzere Denizbank kredi kartını öderken bankanın kredi kartı borcunuzu taksitlendirelim diyerek tarafına kredi kullandırıp ödemekte olduğu kredi kartına faiz alarak haberi olmadan kredi kullandırıp, kredi kartı...

Davacının fazla çalışma ücret alacığı bulunmadığının belirlenmesi halinde, işçi tarafından gerçekleştirilen feshin haklı sebebe dayandığının kabul edilmeyeceği de dikkate alınmalıdır. Eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir. 3-Kabule göre de; kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken ücret noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. Kıdem ve ihbar tazminatına esas alınacak olan ücretin tespitinde 4857 sayılı Kanun'un 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler gözönünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler kıdem tazminatı hesabında dikkate alınır. Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisine ibraz edilen ücret bordrolarını incelenmesinde davacı işçiye son olarak aylık 66,88 TL yemek yardımı ödendiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Çeyiz Eşyası Alacığı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve vekalet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kadının davasının kabulü; kusur belirlemesi, nafaka, yargılama gideri ve vekalet ücretine yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.02.2015 günü duraşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      reddi ile, kıdem tazminatı talebinin kabulü ile, brüt 2.412,38 tl'nin iş akdinin fesih tarihi olan 22/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ihbar tazminatı talebinin kabulü ile brüt 1.749,46 tl'nin 100,00 tl sine dava tarihinden itibaren, bakiye miktarına ıslah tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yıllık izin ücreti alacağı talebinin kabulü ile; brüt 2.966,80 tl nin , 100,00 tl sine dava tarihinden itibaren, bakiye miktara ıslah tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla mesai ücret alacağına ilişkin talebin brüt 8.211,32- tl'sinin kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişki talebin reddine, kötü niyet tazminatı alacığı...

      Şti. ' nin müvekkilinden alacığı bulunup bulunmadığı noktasında 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, süresinde itiraz edilmemesi üzerine müvekkiline 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilerek 13/09/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin dava dışı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin dava dışı şirket nezdinde bulunan tüm hisse ve paylarını, şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarının dava dışı şirkete devrettiğini, ticaret sicili gazetesinde de tescil edildiğini, dava dışı şirket ile bir bağının bulunmadığını ve dava konusu edildiği şekilde de bir borcunun bulunmadığını, tüm bu sebeplerle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ın da bulunduğu aracın, yap- tığı kaza neticesinde davacının aleyhine hükmedilen alacığı ödediği açıktır. Davalının da kazanın meydana geldiği aracı ZMMS poliçesi ile sigortaladığı ihtilaf konusu değildir. ZMMS poliçesi sigortalı aracın karıştığı kazalardan dolayı meydana gelen zararı sigorta limiti içinde teminat altına alan bir sigorta olup, davalı sigorta şirketi bu zarardan sorumludur. Bu sebeple diğer hususların ihtilaf konusu olmaması gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, yine alacağın dayanak ... İş Mah.nin ....- ...E K sayılı kararına dayan- dığından alacak likit, itiraz haksız kabul edilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurul- muştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Davanın kabulü ile: Davalının hakkındaki .... İcra müdürlüğünün ... Esas sayılı doysasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takipte belirtilen şartlarla aynen devamına, Kabul edilen miktarın likit oluşu ve davacının talebi dikkate alınarak 19.000,00....

          Temyiz aşamasındaki katılmayla ilgili düzenlemeye göre ise, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır” (m.237/2). Bu düzenlemeler göstermektedir ki, asıl katılma kararını esas mahkemesi verebilir; temyiz mahkemesinin katılma kararı kimi koşullara bağlanmıştır. Temyiz mahkemesinde katılma kararı, “ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri”nin, “kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır” (m.237/2). Dolayısıyla temyiz mahkemesinde katılma istekleri konusunda karar verilebilmesi için, katılmaya hakkı olan tarafın katılma isteğini temyiz dilekçesinde “açıkça belirtilmesi” şarttır. Bu şart olmadan temyiz mahkemesinin katılma kararı vermesi mümkün değildir....

            Vergi Mahkemesi, ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; 2464 sayılı Yasanın 89 ve 98 inci maddeleri ve 213 sayılı Yasanın 34 üncü maddesi uyarınca, katılma paylarının vergi ihbarnamesiyle bildirilmesi gerektiği, davacı adına tarh edilen katılma payı yazıyla istendiğinden, tebliğin usule uygun olmadığı, katılma paylarına karşı dava açılabilmesi için payın yarısının önceden ödeneceği kuralının, katılma payı dışında hiçbir vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlerde yer almadığı, bu düzenlemenin her türlü vergi nevilerine nazaran katılma paylarına özel bir konum yarattığı, bu sebeple, katılma paylarının da 2464 sayılı Yasanın 98 inci maddesine uygun olarak düzenlenecek bir vergi ihbarnamesi ile duyurulması gerektiği halde bu gereğin yerine getirilmediği gerekçesiyle kararında direnmiştir....

              Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır”, “Katılma usulü” başlıklı 238. maddesi ise; “1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. 2) Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. 3) Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir. 4) Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaz” şeklinde düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu