İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile katılma alacağı talebi yönünden yapılan incelemede; toplanan deliller, tanık anlatımları, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın 2016 yılında edinildiği, edinilmiş mal olduğu ve boşanma dava tarihinden yaklaşık 3 ay önce satıldığı, davacı kadının dava konusu taşınmaz üzerinde katılma alacağı hakkı olduğu, ziynet alacağı yönünden yapılan incelemede; kadına, düğünde takılan ziynet eşyalarının aksi ispat edilinceye kadar kadının kişisel malı olduğu, tarafların düğününde 40 adet çeyrek altın takıldığının dinlenen tanık beyanları ile ispatlandığı, ortak çocuğun doğumunda 10 adet çeyrek altın takıldığı, ortak çocuğun velâyeti annede olduğundan bunların da kadına ait olduğu, kadına ait olan diğer ziynetlerin kadından zorla alındığı ve bir kısmı ile tadilat yapıldığı, bir kısmı ile ihtiyaçların karşılandığı...
Davalının ziynet eşyasına yönelik yapılan istinaf incelemesinde; mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının ziynet eşyalarının evlilik içinde ev yapımında kullanıldığı, davacıya iade edilmediği anlaşılmakla, mahkemenin ziynet eşyalarına yönelik kararının dosyadaki delillere uygun olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf talebinin esastan reddine, Davalının katılma alacağı davasına yönelik istinaf talebi incelendiğinde; hüküm altına alınan araç bedelinden kaynaklı alacağın 2.000,00 TL olduğu, karar tarihinin 12/07/2019 olduğu, 2019 yılında 4.400,00 TL'yi geçmeyen miktarlar yönünden ilk derece mahkemesi kararının kesin olduğu anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf talebi de reddedilmiş, aşğıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme (TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hâkim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK 227/2 M). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....
Bu durum karşısında evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davaya konu ...... plakalı araç 22.12.2005 tarihinde davalı adına tescil görmüş, 14.02.2008 tarihinde ise davalının babası ....... 'a satılmıştır. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı ve değer artış payı alacağı isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...1. Aile Mahkemesi'nden verilen 20.06.2012 gün ve 683/780 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 02.09.2007 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, ... 3....
Bu durumda, davacı kadının katılma yoluyla temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz incelemesinde : Davalı erkek tarafından, yasal temyiz süresi içinde boşanma davasına yöneilk olarak temyiz itirazlarında bulunmuş ise de; yasal temyiz süresi geçtikten sonra 26.05.2016 tarihli ikinci bir dilekçe ile kadının ziynet alacağı talebine yönelik temyiz itirazında bulunulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davalı erkeğin, kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz talebinin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. 3- Davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalıya, davacı kadının cevaba cevap dilekçesi Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi gereğince tebliğ edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Para Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından katılma yoluyla kadının kabul edilen para alacağı, tazminat taleplerine yönelik harçlar, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet ve para alacağına faiz işletilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kabul edilen para alacağı için yasal faiz de talep etmiştir....
Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır Yine, Dairenin kararlarında açıklandığı üzere, edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edilen edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi, ziynet alacağı, tazminat K A R A R Taraflar arasında görülmekte olan katılma alacağı davasında, davacının SGK'dan almış olduğu 4.000 TL tazminatla boyandığı iddia edilen taşınmazın ada, parsel ve varsa bağımsız bölüm numarasının davacı taraftan sorulup, bildirilmesi halinde, tapu kaydının ilk oluşum tarihinden itibaren tedavüllerini de gösterecek şekilde bulunduğu yer tapu sicil müdürlüğünden getirtilerek dosyasına eklenmesi ve ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Edinilmiş mallara katılma rejiminin devam ettiği sırada eşlerden biri adına edinilmiş malda diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Artık değere katılma alacağı eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan değerin (TMK m. 231) yarısı üzerinde diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olduğundan talepte bulunan eşin gelirinin olması veya söz konusu malvarlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunması gerekmemektedir. Artık değere katılma alacağı miktarı ile değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1)....