in sanıklara yüklenen suçun mağduru olmadığı ve suçtan doğrudan zarar görmemesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı dikkate alındığında mahkemece katılma talebinin reddedilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan sıfatını almayan katılma talebi reddedilenin kanun yoluna başvuru hakkı bulunmamasından dolayı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince isteme uygun olarak REDDİNE, 15.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Suçtan zarar gören ve kovuşturmanın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan şikayetçi vekilinin, 01/04/2015, 07/07/2015 ve 28/01/2016 tarihlerinde yapılan duruşmalar için mazeret dilekçesi verdiği, verilen dilekçelerde katılma iradesinin belirtilmediği, 28/01/2016 tarihli dilekçesi ile ... 11....
- K A R A R - Davacı vekilinin, talebi katılma yolu ile temyiz niteliğindedir. Katılma yoluyla temyiz asıl temyize sıkı sıkıya bağlı olduğundan, asıl temyiz istemi yönünden geçerli bir temyiz bulunmadıkça katılma yoluyla temyiz de geçerli olmaz. Somut olayda davalı vekilinin temyiz istemi yönünden HUMK.nun 434/3.maddesi uyarınca “ temyiz etmemiş sayılma" kararı verilmiştir. Bu karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden buna bağlı olan katılma yolu ile temyiz isteminin de reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
- K A R A R - Davacı vekilinin talebi, katılma yolu ile temyiz niteliğindedir. Katılma yoluyla temyiz, asıl temyize sıkı sıkıya bağlı olduğundan, asıl temyiz istemi yönünden geçerli bir temyiz bulunmadıkça katılma yoluyla temyiz de geçerli olmaz. Somut olayda davalı vekilinin temyiz istemi yönünden HUMK.nun 434/3.maddesi uyarınca “ temyiz etmemiş sayılma" kararı verilmiştir. Bu karar taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden buna bağlı olan katılma yolu ile temyiz isteminin de reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Görevi kötüye kullanmak Hüküm : Beraat Dosya incelendi; Müşteki asilin 16/12/2014 tarihli celsede alınan beyanında şikayetçi olduğunu ancak davaya katılmak istemediğini belirttiği, müşteki vekilinin 26/03/2015 tarihli celsede davaya katılma talebinde bulunması üzerine mahkemece katılma hususunda karar verilmediği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02/07/2014 tarih ve 2013/15-289 Esas 2014/342 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere kovuşturmanın herhangi bir aşamasında katılma hakkını kullanmayacağını belirten kişinin, bu hakkını sonradan bir daha kullanamayacağı yönünde yasaklayıcı bir düzenlemenin kanunda yer almadığı, katılma iradesini ortaya koyduğu anlaşılan müşteki vekilinin katılma talebinin Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 237/2 ve 260. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak kabulüne ve esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü...
den şikayetçi olduğunu, vekili aracılığıyla da davaya katılmak istediğini beyan etmiş ve hakkında katılma kararı verilmiş ise de, 5237 sayılı TCK'nın 73/5. maddesinin amir hükmüne göre iştirak halinde işlenen suçlarda sanıklardan bir kısmı hakkındaki vazgeçmenin diğerlerine de sirayet edeceği ve CMK'nın 243/1. maddesine göre vazgeçme halinde katılma talebinin hükümsüz kalacağı gözetilmeksizin şikayet ve davaya katılma hakkı bulunmayan mağdurun katılmasına karar verilmiş olmasının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşıldığından, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 14.01.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacının 23/06/2017 tarihli dilekçe ile temyizden feragat etmesi karşısında, davalının temyizinin katılma yoluyla temyizin dayanağının ortadan kalktığı anlaşıldığından, davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz talebinin REDDİNE, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak katılma yoluyla temyiz dilekçesinin asıl temyiz dilekçesini verme süresi içerisinde verilmesi halinde, katılma yoluyla değil, asıl temyiz söz konusu olacağından, süreyi geçiren tarafın temyiz başvurusunun da katılma yoluyla temyiz başvurusu olarak değerlendirilmesi suretiyle incelenmesi gerekir. Katılma yoluyla temyiz başvurusunun incelenebilmesi için başvurunun, asıl temyiz dilekçesinin karşı tarafa tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gereklidir. Temyiz yoluna başvuran tarafın bu talebinden feragat etmesi veya talebinin Yargıtayca esasa girilmeden reddedilmesi halinde, katılma yoluyla temyiz kanun yoluna başvuranın talebi de reddedilecektir. Asıl temyiz başvurusunda bulunan taraf, temyiz başvurusu sonuçlanana kadar, bu başvurusundan feragat edebilir....
yol harcamalarına katılma payı adı altında istemde bulunamayacağı gerekçesiyle kabul ederek tarhiyatı kaldıran … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; Yol Harcamalarına Katılma Payında tahakkukun sadece ibadet yerleri için yapılmayacağı, katılma paylarına karşı dava açılabilmesi için, katılma payının yarısının önceden belediyelerine ödenmediği, 1606 sayılı Kanuna göre kurumun harcamalara katılma payından muaf tutulması gerektiği, anılan Kanunun Anayasanın eşitlik ve genellik ilkelerine aykırı olduğu öne sürülerek bozulması istenilmektedir....
Davalı su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payı ödemeden bu hizmetleri vermeyeceği gibi, Belediye İmar Müdürlüğüde Su ve Kanalizasyon hizmetlerinden faydalanmayan binaya iskan izni veremez. İskan izni alınmış binadan daire satın alan 3. kişiler yönünden binanın su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödendiğine dair karine vardır. Harcamalara katılma payı bir defa ödenir. Bir binaya iskan izni verildikten sonra her malik değişmesi durumunda, yeni malikten su ve kanalizasyon harcamalarına katılma payının ödenmediği gerekçesi ile talepte bulunmak MK'nın 2. maddesinde belirlenen iyiniyet kuralına aykırıdır....