Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY Davacı tarafından yapılan katkı sebebiyle “değer artış payı alacağı davası” (TMK m. 227) açıldığı ve yerel mahkeme tarafından “Tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, anlaşmalı boşanma davasında ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki beyanları nedeniyle anlaşmalı boşanmadan sonra değer artış payı isteminde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine” karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Anlaşmalı boşanma davasında hüküm fıkrasında yer alan ‘tarafların nafaka, tazminat ve başkaca talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına’ şeklindeki hükmün değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır....

    Böylece katkı oranı %7,7 olduğundan değer artış payı alacağı 4.000.000,00x%7,7=308.000,00TL olup değer artış payında davacının miras hissesi 115.500,00TL olacaktır. Katılma alacağı ise taşınmazın değeri olan 4.000.000,00TL'den değer artış payı 308.000,00 TL ve denkleştirme miktarı 1.414.800,00TL'nin toplamının çıkartılmasından kalan miktarın yarısı olacağından 1.138.600,00TL olacaktır(4.000.000,00- (308.000+1.414.800)/2=1.138.600,00-TL) ve katılma alacağından davacının miras hissesi 426.975,00TL'ye tekabül etmektedir. Araç tasfiye hesabında ise dava konusu aracın 70.848,00TL'ye satın alındığı bu ödemelerin %35'inin davalının kişisel mallarından geriye kalan yaklaşık %65'lik kısımının ise eşlerin edinilmiş mallarından karşılandığının tespiti karşısında ve araç edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde satın alınmış olduğundan MK'nin 219 ve 222/3 maddesi gereği edinilmiş mal olarak kabul edilmiştir....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhdevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davacının değer artış payı alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1)....

        Buna göre; ........ ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) eşlerin ........ ödemelerine yaptıkları katkı oranı, 743 Sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Kişisel ........ olarak kabul edilen bu katkı oranı, 01.01.2002 tarihinden sonra geçerli olacak edinilmiş ........lara katılma rejimi kurallarına göre, hesap edilecek "değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı" miktarlarının tespitinde gözetilecektir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ... (...) ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 19.04.2011 gün ve 837/380 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalı ...'in ...'...

            Mahkemece, katkı alacağının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tasfiyeye konu taşınmazın vadeli satın alma yöntemiyle edinilmesi halinde, yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. Ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir....

              Somut olaya gelince, yukarıda da açıklandığı üzere mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak eşler mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde elde edilen malvarlığı için katkı payı, edinilmiş malların geçerli olduğu dönemde elde edilen malvarlığı için artık değere katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunabilir. Her üç alacağın ayrı ayrı yada koşullarının varlığı halinde birlikte talep edilmesi mümkündür....

              Davacı dava dilekçesinde davalı adına kayıtı taşınmazlarla ile ilgili pay iptali, olmazsa katılma ve değer artış payı alacağı, 34 XX 336 ve 34 XX 109 plakalı araçlara ilgili katkı payı alacağı ve ev eşyalarının yarı bedelini talep etmiş, mahkemece 6702 parsel sayılı taşınmazda 171.600,00 TL katılma alacağı, 2992 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 157.500,00 TL katılma alacağı, 198 ada 136 parsel sayılı taşınmazda 18.750,00 TL katkı payı alacağı ve 34 XX 336plaka sayılı araç için de 20.328,50 TL katılma alacağı oldu bildirilerek davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. Mal rejimi sona erdiğinde, eşlerin birbirlerinin mal varlıkları üzerinde katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları sözkonusu olabilecektir. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer eşin mülkiyet veya diğer bir ayni hak talebi söz konusu olamaz....

              Davalı vekilinin faizin başlangıç tarihine yönelen temyiz itirazlarına gelince; davacının talebi TMK'nun, 219, 231, 236 ve 227. maddeleri uyarınca katılma alacağı ile değer artış payı alacağına ilişkin olup TMK'nun 232 ve 235/1. maddelerine göre mal varlıklarının tasfiye anındaki sürüm değerleri gözönünde bulundurulur....

                Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 Sayılı TMK mad.227). Denkleştirme (TMK mad.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK mad.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK mad.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu