Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm katkı payına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 11.09.2017 (Pzt.)...

    İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

      Yalnızca değer artış payı alacağı olan eşin veya katılma alacağıyla birlikte böyle bir alacağa sahip olan eşin TMK.nun 240. maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunun tartışılıp bir sonuca varılması gerekir. TMK.nun 239.maddesinin 1.fıkrasında hem katılma alacağında ve hem de değer artış payı alacağından söz etmektedir. Katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir ( TMK.m.239/1). maddenin üst başlığı, “katılma alacağının ve değer artış payının ödenmesi”, alt başlıkta ise, “ödeme ve ertelenmesi” ibareleri yer almaktadır. Her iki alacağın borçlusu da aynı kişiler olduğu konusunda da duraksamamak gerekir. Bundan ayrı her iki alacakta mal rejiminin tasfiyesi içerisinde eşlerin bir birlerine karşı sahip oldukları alacak türleri olarak bilinmektedir. Değer artış payını öngören TMK.nun 227. maddesi de; aynı Kanunun 239 ve 240. maddeleriyle birlikte TMK.nun mal rejimi bölümünde yer verilmiştir....

        Değer artış payı alacağı ise; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m.227). Denkleştirme (TMK m.230) hariç, tasfiyeye konu mal varlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m.227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m.227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

        GEREKÇE: Mahkemece, davacının talebi katkı payı ve değer artış payı alacağı olarak nitelendirilip, tanık beyanları ile davacının ziynet vererek ya da düzenli ve sürekli bir gelir ile katkısını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, iddianın ileri sürülüş şekline göre mahkemenin de kabulünde olduğu üzere 938 ada, 24 parsel yönünden katkı payı, 34 XX 780, 34 XX 432 ve 34 XX 331 plakalı araçlar ile 1631 sokak 28/1 adresindeki parsel numarası daha sonra 375 ada, 5 olarak bildirilen taşınmaz yönünden değer artış payı alacağına ilişkindir. Eşler, 02/10/1991 tarihinde evlenmiş, 17/10/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 28/04/2014'de kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... Aydemir aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Bakırköy 2. Aile Mahkemesinden verilen 26.10.2010 gün ve 40/806 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik öncesi birlikte alınan ve aile konutu olarak kullanılan 2169 ada 23 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümün 80.000 TL olan değerinin ½ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taşınmazın evlilik öncesi alındığını ve borcunun davalı tarafından ödendiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı, değer artış payı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve değer artış payı davasının reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 24.01.2012 gün ve 221/19 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilen 1075 parsel sayılı taşınmazın alımında vekil edenine ait ziynet eşyalarının satımından elde edilen 6.000 TL'nin kullanıldığını açıklayarak, üzerinde üç katlı bina bulunan taşınmaz için 40.000 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. 08.03.2010 tarihli dilekçesiyle talebini 81.731,48 TL katılma alacağı ve 25.877,25 TL katkı payı alacağı (değer artış payı) olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, taşınmaza ilişkin ödemeler, vekil edeni tarafından yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

            Dava dilekçesi ve dosya kapsamından da anlaşıldığı gibi davacı taraf dini nikah belgesi niteliğindeki ketubada yazılı drahoma ile dava konusu meskenin alımında katkıda bulunulduğunu açıklayarak iptal tescil, olmazsa katkı payı alacağı talebinde bulunmuştur. TMK'nun evlenmeyi düzenleyen 134 ve devamı maddelerine göre, evlilik resmi evlendirme memur önünde yapılır ve ondan sonra taraflar evli kabul edilir. Yasanın tanıdığı ve kabul ettiği evlenme şekli dışında gerçekleşen birliktelikler ne ad altında yapılmış olursa olsun, evlilik olarak değerlendirilemez. Medeni Kanunun yasal görmediği birliktelikler sırasında edinilen mallara yönelik olarak da, evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin olan kurallara ve değerlendirmelere dayanılarak katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı istekli talepte bulunulamaz....

              İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleşen davalar yönünden, davacının katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne, 67.431,66 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının 158.768,00 TL katılma alacağı bulunmakta ise de; taleple bağlılık ilkesi gereği 150.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, TMK’nin 236. maddesi gereği davalı ...’nın 24.240,00 TL katılma alacağının, davacı ...'nın katılma alacağından takas ve mahsubuna karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesince, HMK'nin 353/2....

                Başka bir anlatımla, mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu önceki dönemde yapılan katkı oranı, 4721 Sayılı TMK uyarınca yapılacak edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacaklarının hesaplanmasında o eşin kişisel malı olarak hesaba katılacaktır.    Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde (01.01.2002 tarihine kadar) yapılan kredi borcu ödemelerine her bir eşin katkı oranları ise, 743 Sayılı TKM, Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri ile Yargıtay ve Dairemizce kabul edilen "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi göz önünde bulundurularak belirlenmelidir. Bu nedenle; öncelikle, tasfiyeye konu taşınmazın satın alma bedeli, bunun kredi ile ve varsa kredi dışında eşlerin kendi imkanları ile karşıladıkları miktarlar ve oranları ile tasfiye (karara en yakın) tarihindeki sürüm (rayiç) değeri ayrı ayrı belirlenmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu