Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Maddesinde davalı iş yerinin açılmasına veya işletilmesine katkıda bulunmak ve iş yerindeki faaliyetlerini arttırmak amacıyla sözleşmeye bağlı olarak 20.500,00 TL katkı payı ödemesinin mutabakatına varıldığını, bu katkı payının davalıya ödendiğini, katkı payı ödemesi yapıldıktan sonra ürün satış listesinden de anlaşılacağı üzere davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranarak ticari ahlaka uygun olmayan bir davranış sergilediğini ve Ocak 2020 tarihi itibariyle tamamen müvekkili şirketten ürün almadığını, bu tutumu nedeniyle sözleşmenin 2. Maddesini ihlal ettiğini, sözleşme hükmüne göre davalının alım yapmaması nedeniyle müvekkili şirketin ödemiş olduğu katkı payı ve sözleşmenin 20....

    217.160 TL. katkı payı alacağının davalı taraftan alınmasını istemiştir....

      Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacının talebi mal ayrılığı döneminde edinilen şüyulandırma ile oluşan 138 da 12 parsel sayılı taşınmazın 1613/2400 hisseye yönelik katkı iddiası olmadığına, 14.02.2005 tarihinde edinilen 787/2400 hisseye yönelik ziynetlerle yapılan katkı iddiası mevcut delillerle ispatlanamadığına, taşınmazın değerinin tespiti de usul ve yasaya uygun olduğuna göre, katılma alacağı ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulması, Mahkemece, ziynetlerle katkı ispatlanamadığından değer artış payı alacağı niteliğindeki talebin reddi doğru ise de, hüküm bölümünde reddedilen kısmın katkı payı alacağı olarak nitelendirilmesi doğru olmadığından, bu yönden hükmün bozulması gerekir ise de, bu husus sonuca etkili olmadığından, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 10.03.2015 gün ve 637/131 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.03.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, tarafların 1980 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde sahip olunan taşınır ve taşınmaz malvarlığı üzerinde katkı payı alacağı bulunduğunu ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesini istemiştir....

          Bu bakımdan bu taşınmaz ve üzerindeki ev ile ilgili katkı payı alacağı hesabı yapılamayacağının gözardı edilmesi ve bu şekilde 2054 ada 91 parsel yönünden de hesaplanan 15.510 TL ile birlikte toplam 29.670 TL. katkı payı alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle kısmen yerinde görüldüğünden kabulüyle taşınmazlarla ilgili hükmedilen katkı payı alacağına ilişkin hüküm bölümünün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 500,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 24.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargı mercilerine ait olduğunu, davacı tarafından imzalanarak sunulan teklif mektubunda RES katkı payı tutarının teklif yılından itibaren TÜFE oranında güncellenerek hesaplanacağının açıkça ifade edildiğini, RES katkı payı tutarının, Yarışma Yönetmeliği ve ekleri, teklif mektubu formu ve RES katkı payı anlaşması hükümleri bir bütün halinde değerlendirilerek hesaplanmasının mevzuatın gereği olduğunu, teklif yılı üzerinden kümülatif TÜFE güncellemelerini yansıtacak şekilde hesaplaması yönteminin, zamana yayılan borçlanmalarda herkes tarafından uygulanan, kabul edilen genel teamüllere uygun bir hesaplama yöntemi olduğunu, aksi halde ...'a ödenecek RES katkı payı tutarının yıllar içerisinde değer kaybetmesine yol açacağını, dava konusu RES katkı payı faturasının hukuka aykırılığı bulunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

              Mahkemece, davanın kabulüne, 1353 ada 3 parsel 7 nolu bağımsız bölüm nedeni ile % 47 katkı payı oranı bulunduğu kabul edilerek, taleple bağlı kalınarak 40.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170)....

                Davacı vekilinin faiz başlangıcına yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince; Davacı lehine dava konusu araçlar yönünden hükmedilen alacak artık değere katılma alacağı, dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen alacak ise katkı payı alacağı niteliğindedir. Yargıtay uygulamalarına göre, katkı payı alacağına dava tarihinden geçerli olarak faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmaz yönünden hükmedilen 7.153,50 TL katkı payı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen toplam 10.000 TL’nin tamamına karar tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırıldığından ayrıca bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  Mahkemenin, evlilik birliği içinde sürekli ve düzenli gelir sahibi olduğu anlaşılan davacının tasfiyeye konu taşınmaz üzerinde katkı payı alacağı hakkı olduğu yönündeki kabulü yerinde ise de, dosya içindeki tüm bilgi, belge, raporlar ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde katkı payı alacağı hesaplama yönteminin, hesaplamada esas alınan değerin, belirlenen katkı oranının ve alacak yönünden faize hükmedilmesinin Kanuna, Daire yerleşik uygulamasına ve dosya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmaktadır. Hesaplama için, gelir sahibi olan tarafların sadece dosyaya getirtilen SGK'nin prime esas kazançları toplamı üzerinden bir oranlama ile bulunan ve dosya kapsamına da uygun düşmediği anlaşılan (%78) katkı oranının kullanılması yerinde değildir. Ayrıca, katkı payı alacağı hesabında eldeki temyize konu dava tarihinin 03.10.2001 olduğu gözetilmeksizin taşınmazın bu tarihteki değeri yerine 05.10.2005 tarihindeki değeri esas alınıp alacağın hesaplanması da doğru olmamıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Eskişehir 3. Aile Mahkemesinden verilen 28.05.2009 gün ve 782/491 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ile davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., evlilik birliği içinde alınarak davalı koca adına tescil edilen Eskişehir Karapınar mahallesi 9086 ada 14 parsel sayılı taşınmazda ½ oranında payı bulunduğunu açıklayarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile ½ payının adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu