Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, taraflar arasında 16.03.1998 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek olarak tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 12.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Kararı, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı yüklenici vekilinin tüm, asıl ve birleşen davada davacı arsa sahipleri vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. .../... S.2. 2-Asıl ve birleşen dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya ve satışa izin, gecikme tazminatı ile eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, iskan alınıncaya kadar vergilerin yükleniciye ait olduğunun hüküm altına alındığı ve dava tarihi itibariyle iskanın alınmamış olduğu anlaşılmıştır....

      İlk Derece Mahkemesince; "..davanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı menfi ve müspet zararın tazmini isteminden ibaret olduğu, taraflar arasında Bursa 16. Noterliğinin 25.04.2008 tarih 18254 yevmiye numaralı sözleşme ile Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin imzalanmış olduğu, davacı dava dilekçesinde ilgili sözleşme hükümlerine göre adına kayıtlı Bursa İli Osmangazi İlçesi Bağlarbaşı Mahallesi 895 ada 3 parselde kayıtlı bulunan taşınmazı davalının satın almayı taahhüt ettiğini, ilerleyen aşamalarda davacının arsasında imar değişikliği yapıldığını, arsanın büyük bir kısmının ibadet yeri otoparkı olarak tahsis edildiğini, davacının davalı taraf ile yapmış olduğu sözleşmenin ifa edileceğine güvenerek imar değişikliğine süresinde itiraz etmediğini, bu sebeple arsanın kullanamaz hale geldiğini beyan ederek taraflar arasında düzenlenen Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin 18/1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Temyiz isteği, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasında taşınmaz tapu kayıtlarına konulan ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına ilişkin olup, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Temyiz isteği davalılar-karşı davacıların kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezası (kira kaybı) alacağının teminat altına alınmasına yönelik 6870 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması talebinin reddine ilişkin olup,kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalar nedeniyle verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi dairemize ait değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 23.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 23.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,23.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Birleşen dava davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda alınan beyanında özetle: Davacı yanca sözleşmenin pek çok hükmünün ihlal edildiğini, davacı yanın tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 25/06/2020 tarih ve 2020/365 esas 2020/929 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, asıl dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine yönelik olduğu, birleşen davanın kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasına yönelik olarak açılmıştır....

            (TBK 113-BK 97 md.) hakim talep üzerine bilirkişi marifetiyle eksik ve ayıplı iş kalemlerini ve bunların tamamlanması giderlerini ve ayrıca yapı kullanma izin belgesi için gereken giderleri saptayıp ifaya izin kararı verir. İzin kararının hüküm fıkrasında eksik ve ayıplı iş kalemlerini, miktarlarını ve giderlerini tek tek gösterir. Eğer sözleşme uyarınca yükleniciye düşen bir bağımsız bölümün satışı suretiyle ifaya izin istenmiş ise, o bağımsız bölümün satışı suretiyle ifaya izin verilmesine ve giderlerin satış bedelinden karşılanmasına hükmedilir. Somut olayda, davalının eser sözleşmesinden kaynaklanan edimini, sözleşme uyarınca tamamen ifa etmediği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece eksik ve kusurlu işler bedeli bilirkişiye hesaplattırılmıştır. Nama ifaya izin kapsamında yüklenici, verilen sürede saptanan bedeli depo etmemiştir. Satışı istenen bağımsız bölümün değerinin yüksek olması nama ifa amacıyla satışına engel sayılamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarih ve 2012/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14.maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8.maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; davacı ile arsa sahibi arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemlerine ilişkin olup,kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığından hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE,19.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Fakat temlik alanın ifa talebine muhatap olan borçlu (arsa sahibi) bu talebe hemen uymak zorunda değildir. Devralan kimse temlik işlemini ve kendisinin yeni alacaklı sıfatını ispat etmiş olsa bile borçlu (arsa sahibi) ona karşı bir takım itiraz ve def’ilerde bulunmak hakkına sahiptir. Başka bir anlatımla, Borçlar Kanununun 167. maddesinden yararlanacak olan borçlu (arsa sahipleri) alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür def’iler ileri sürülebilecekse aynı def’ileri yeni alacaklıya (temlik alan üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir. Bir bakıma denilebilir ki, temlik işleminin öğrenildiği ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan arsa sahibi temlik işleminden haberdar olunca işlemin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir ve ifa isteğine reddedebilir....

                  Temlik işlemi nedeniyle alacak ve ona bağlı olan bütün yan ve öncelikli haklar devralana geçer. Yine, temlik işleminin yapıldığı ana kadar temlik sözleşmesinin dışında olan ve işlemin tarafı olmayan somut olayda arsa sahibi işlemin yapıldığı andan itibaren temlik işleminin tarafı olur ve arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan haklarını ona karşı (üçüncü kişiye) ileri sürer hale gelir. Şayet, temlik edilen alacağın dayanağı olan davalılar arasındaki borç ilişkisi (kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi) yüklenici bakımından bütünüyle ifa edilmemişse, üçüncü kişi yüklenicinin ifa etmediği borç miktarı kadar arsa sahibine karşı sorumludur. Bu nedenle, borçlu temlik yapılmamış olsaydı eski alacaklısına (yükleniciye) ne gibi defilerde bulunmak imkanına haiz idiyse bu defileri yeni alacaklıya (temellük eden üçüncü kişiye) karşı da ileri sürebilir....

                    UYAP Entegrasyonu