payı karşılığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olduğunu, davanın yüklenici T7'ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davacının davasının gerek husumet nedeniyle ve gerekse esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici ile imzaladığı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uyarlanmasını, bu talebi kabul edilmez ise kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile uğradığı menfi zararlarının tazminini istemiş; karşı davada davalı-karşı davacı yüklenici şirket vekili ise ödediği hak mahrumiyeti/kira bedelinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince cezai şartın arsa sahibinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece asıl ve karşı davanın reddine dair verilen hükme karşı davacı-karşı davalı arsa sahibi ve davalı-karşı davacı yüklenici vekilince istinaf başvurunda bulunulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 15....
Yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat yapmakta olduğu veya arsa sahibinin aynı zamanda yüklenici sıfatıyla hareket ederek (yapsatçı konumunda) inşa etmekte olduğu binalardandan bağımsız bölüm satın alınması halinde Türk Borçlar Kanununun 184. maddesi gereğince üçüncü kişiye yapılacak temlikin yazılı olması yeterlidir. Bu tür davalarda mahkemece öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki iskan koşulu (oturma izni) v.s. diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Bunun için de davaya konu temlik işleminin geçerli olup olmadığı, arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicinin borçlarının neler olduğunun sözleşme hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....
10/02/2011 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ve dahili davacılar ile davalı arasında yapılan adi yazılı kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin geriye etkili olarak iptaline, ... ili, ... ilçesi, ......
Mahkemece davacıya satışı vaat edilen 2. ... kat 1 nolu bağımsız bölümün binanın projesinde ve kat irtifakında bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir. Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir. Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir....
Noterliği'nde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmedeki özel koşul nedeniyle yüklenicinin sözleşmeyi tapu siciline şerh verdiğini, esasen yüklenicinin kendisine ait olacak bağımsız bölümler üzerine koydurması gereken bu şerhin müvekkiline ait olacak bağımsız bölümler üzerine de konulmuş olmasının sözleşmeye ve şerhin amacına aykırı olduğunu, noterden ihtarname göndererek davalıdan şerhin kaldırılmasını istediğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek, ..., ... ilçesi ... Mahallesi 237 Ada 6 parsel de kayıtlı 2. kat 5 ve 6 nolu bağımsız bölüm tapuları üzerinde bulunan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığına dair şerhin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/46 Esas, 2017/240 Karar sayılı dosyasında verilen karara göre davalı T3 davalı yükleniciden alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, tespit edilen kira bedellerinin de yüklenicinin yükümlülükleri içerisinde olduğundan davalı yüklenicinin davalı arsa sahibine karşı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüklerini tamamıyla yerine getirmediğini, inşaatın tamamlanma oranının %95,7 olduğunu ve bitmediğini, belediyeden gelen yazı cevabı incelendiğinde taşınmaza ilişkin yapı kullanım izin belgesinin alınmadığını, davacı tüketicinin davalı şirketle yapmış olduğu taşınmaz sözleşmesinin, taşınmaz satışları resmi şekilde yapıldığından geçersiz olduğunu ancak davalı şirkettin diğer davalı arsa sahibinden kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince edimlerini yerini getirdiği takdirde ifasını talep edebileceğini, uyuşmazlık konusu taşınmaza ilişkin alacağının yazılı şekilde davacıya devredildiğini, ancak davalı şirketin edimlerini tam olarak ifa etmediğinden...
Noterliğinin 07.03.1996 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile almış olduğu ... ili ... ilçesi Merkez Mahallesi 70 Ada 22 parselde bulunan 2.kat 15 nolu daireyi diğer davalı ... ...'a ... Noterliğinin 23.08.1996 tarihli sözleşme ile satma vaadinde bulunduğunu, davalı ... ...'...
Noterliğinin 20.03.2012 tarih ve 10541 yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığını, yapılan sözleşmeye göre 297 ada 63 parselde yapılacak olan inşaatta A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine bırakıldığını, yine davalı yüklenici ve arsa sahipleri arasında 15.07.2014 tarihinde yapılan harici sözleşmeyle arsa sahipleri adına kayıtlı A Blok 1-3-6, B Blok 1-3-6 ve C Blok 1-3-6 numaralı bağımsız bölümlerin 4.750.000 USD bedel karşılığında davalı ... İnşaat Otomotiv Gıda Turizm Teks. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd....
Dava konusu uyuşmazlıkta, dava dışı yüklenici ile arsa sahipleri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi, kesinleşen mahkeme kararı ile geçmişe etkili bir şekilde, 23.01.2001 tarihinden itibaren feshedilmiştir. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden önce yapılan imalatların yükleniciye ait olacağı kabul edilir. Bu imalatlar, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinden sonra yapılmış ise, bu takdirde davalı arsa sahibinden istenebilecektir. Öyle ise mahkemece, bu ilkeler ışığı altında, davacı tarafından yapıldığı iddia olunan imalatların yapıldığı tarih belirlenerek, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....