Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle arsa üzerinde mevcut imalât bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı reddini savunmuş, mahkemenin kısmen kabule dair kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kooperatifin münfesih olup ticaret sicilinden terkin edildiğine dair dosyaya bilgi ve belge sunulmadığına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin açılan dava sonucu feshine karar verildiği ve fesih kararının 24.03.2004 tarihinde kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Arsa payı devrini içeren inşaat sözleşmeleri taraf iradelerinin bu yönde birleşmemesi durumunda mahkeme kararı ile feshedilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava konusu taşınmazda daha önceden dava dışı müteahhitin bir takım imalatlar yaptığı, ancak inşaatı bitiremediği, inşaatın bir müddet atıl kaldıktan sonra bir kısım arsa sahipleri tarafından davacı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmıştır, ancak dosya içerisindeki bilgilerden dava konusu yerdeki tüm arsa sahipleri tarafından kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca davacı işe başlamasına rağmen, önceki müteahhitin almış olduğu inşaat yapı ruhsatının iptal edilmesine rağmen, davacının yeni inşaat yapı ruhsatı almadığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik yapılan imalat bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp, Yargıtay 12.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 13.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğinin 19/10/2012 tarih ve 20629 yevmiye numaralı Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi,Çukurova Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü cevabi yazısı, Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/48 D.İş sayılı tespit dosyasının dosya arasına konulduğu görülmüştür. Adana 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/48 D.İş sayılı tespit dosyasının incelenmesinde, adı geçen dosyada 03/11/2016 tarihinde tespit keşfi yapıldığı, İnşaat Mühendisi ve Harita Mühendisinden oluşan Tespit Bilirkişi Kurulu Raporunda: Adana ili, Çukurova ilçesi, 7544 ada, 1 parselde üzerinde yapılan inşaatla ilgili kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve keşif mahallinde yapılan gözlemlere göre; yüklenici tarafından eksik bırakılan işler bedelinin toplam 69.925,00 TL olduğunun belirtildiği,yüklenici tarafından yapılan işlerin toplam işe oranının ise tespit edilmediği görülmüştür....
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle yükleniciye devredilen veya yüklenici tarafından da üçüncü kişilere devredilen tapu paylarının iptâli davası açılması durumunda kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi açıkça dava konusu yapılmasa dahi, arsa sahibi tarafından devredilen tapu payının iptâli ve adına tescili isteminin sözleşmenin feshini de içerdiği Dairemizce kural olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, davacı arsa sahibi tarafından yüklenici aleyhine açılan sözleşmenin feshi ve tapu iptâli tescil davası bulunmakta olup, davacı arsa sahibi tarafından bu dava üç defa takipsiz bırakıldığından HUMK’nın 409. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, bu karara karşı davacı arsa sahibi tarafından temyiz yoluna başvurulmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava ve birleşen dava davacı ile dava dışı yüklenici arasında düzenlenen gayrimenkul satı vaadi karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatın süresinde tamamlanamaması ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, karşı dava, sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı olarak açılan alacak talepli dava olup, ilk derece mahkemesinin 20/09/2021 tarihli ara kararı ile " davalı karşı davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine" dair verilen karara karşı davalı-karşı davacı T1 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı akdin feshi ve tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, davacılar ile davalı ... arasında imzalanan 03.....1997 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınça ... adet parselde ......
Kooperatifi arasındaki her türlü alacak verecek ilişkisini sonlandırmak maksadıyla taraflar 05.07.2011 tarihinde “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İbraname” konulu bir protokol daha imzalandığını, davalı Kooperatifin, en son yapılan 05.07.2011 tarihli “Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin Feshi ve İbraname" sözleşmesi ile sözleşmeden ... her hangi bir hak talebi olmadığını kabul, beyan ve ikrar ettiklerini ve arsa sahiplerini kesin olarak ibra ettiklerini, bu ibranameden sonra ne ... Konut ......
Davacının tüm dosya kapsamında sunulan belgelerden ve mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarından ve bozma sonrası heyetten alınan rapordan da anlaşılacağı üzere; Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin haksız feshi sonucu uğranılan kâr kaybı, müspet ve menfi zararın tazmini ile imalat bedelinin tahsili, karşı dava ise ayıplı eser nedeniyle uğranılan zarar ve gecikme tazminatının tahsili istemidir.Davacı vekili, dava dilekçesinde eser sözleşmesine dayanarak sözleşmenin feshi nedeniyle imalat bedeli, menfi ve müspet zarar talebinde bulunmuştur....
-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sebebiyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak imalat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı yüklenicinin ruhsat ve sözleşmeye aykırı olup yasal hale getirilemeyeceği konusunda uyuşmazlık bulunmayan binanın enkaz değerini istemeye hakkı olduğu isabetli olarak belirtildiği halde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda binanın enkaz bedeli hesaplanmamış, yıkım ve enkazın kaldırılması bedelinin toplamı gösterilmiştir. Bu durumda mahkemece, tarafların fesih iradesinin birleştiği dava tarihindeki rayiçlere göre binanın enkaz bedelinin hesaplanması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....