İddia, tanık anlatımları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında görülen boşanma davası sonucunda hükmedilen aylık 400,00- TL yoksulluk nafakasının işbu kararın kesinleşme tarihi olan 03.09.2018 tarihinde itibaren geçerli olduğu davalı-karşı davacının nafaka arttırım davasını 08.10.2018 tarihinde aradan otuzbeş gün geçtikten sonra açtığı bu süreçte davalı-karşı davacının ihtiyaçları ve gelir durumu ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre değişiklik bulunmadığı aksine boşanma davasının yargılaması sırasında herhangi bir işi ve geliri bulunmayan davalı-karşı davacının çalışmaya başladığı dikkate alındığında davalı-karşı davacının yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-karşı davacının bu yöndeki istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır.Onun içindir ki, bilimsel öğreti de; evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu" belirtilmektedir. (Akıntürk Turgut: Aile Hukuku 2.Cilt- İstanbul 2002-s-294) (HGK 16.05.2007 2007/2-275-275) Somut olayda davalının emekli olduğu ve 700 TL emekli maaşı aldığı, 3.500- 4.000 TL civarında kira geliri olduğu, tarafların 2006 yılında boşandıkları ve boşanmada kusurun davalıda olduğu anlaşılmaktadır.Nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumuna, nafakanın takdir edildiği 2006 yılında bu davanın açıldığı tarihe kadar, olağanüstü bir değişiklik olamadığı anlaşılmasına göre; yoksulluk nafakasının TÜİK'in yayınladığı ÜFE oranında arttırılması ve böylece tarafların arasındaki önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Yapılan soruşturmaya, toplanan delillere göre; davalının, boşanma davası ile davacı kadına aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verildiği, boşanma hükmünün 30/09/2019 tarihinde kesinleştiği, yoksulluk nafakasının bağlandığı tarihten itibaren dava tarihine kadar nafakanın artırılmadığı, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, daha önceki nafaka tespit tarihinden bu yana geçen zaman ve davalının boşanma tarihinden sonra ekonomik gelirinde olağan dışı düşüş bulunmadığı görülmekle, mahkemece yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile TÜİK tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranı dikkate alınarak, davacının istinaf talebinin kabulü ile, yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 385,00 TL'ye artırılmasına, bu şekilde hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm...
Mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle, davacının evlenmiş olduğu hususu nazar-ı dikkate alınmadan ve dava konusunun nafaka arttırım talebi olmasına rağmen davacı ve müşterek çocuk lehine ilk defa nafakaya hükmedilir gibi "... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine" şeklinde hüküm tesisi uygun bulunmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; davacı lehine iş bu davanın açıldığı tarihten davacının evlendiği 27.01.2011 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde yoksulluk nafakasının arttırılması cihetine gidilmeli; hükmü ise iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının arttırılması şeklinde kurmak olmalıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı-davacı kadın vekili ise; Hükmedilen 75 TL arttırımın yetersiz olduğunu, yoksulluk nafakasının arttırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle erkek lehine ücreti vekalete hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılıp, yoksulluk ve iştirak nafakasının 500'er TL'ye yükseltilmesine ve hükmedilecek nafakalara talep tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması olmadığı takdirde 100 TL'ye indirilmesi isteminden ibarettir. Karşı dava, 200 TL olarak belirlenen yoksulluk ve iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesi talebine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 13/01/2015 NUMARASI : 2013/690-2015/4 Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili 02.12.2013 tarihli dava dilekçesinde; en son 2011 yılında artırılan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek, yoksulluk nafakasının 200 TL'den 300 TL'ye, 2 çocuk için iştirak nafakasının 250'şer TL'ye çıkartılmasını talep etmiştir. Davalı cevabında; asgari ücretle çalıştığını, kredi borcu bulunduğunu, davacının daha iyi durumda olduğunu, nafakayı kredi çekip ödediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....
verilen kararda davalı- karşı kadının ödenmekte olan yoksulluk nafakasının artırılması davasının reddinin ise toplanan tüm delillere usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yoksulluk ve iştirak nafakasının arttırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile ...... Aile Mahkemesi'nin 2011/546 Esas 2012/369 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını ve kendisi için aylık 150 TL yoksulluk nafakasına, velayeti kendisine verilen 17/04/1997 tarihli müşterek ......ları ...... Karataş için ise aylık 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, müşterek çocuğun 17 yaşında olup lise son sınıf öğrencisi olduğunu, kendisinin çalışmadığını, çocuğun giyim, gıda ...... ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamadığını beyan ederek nafakalarının artırılarak 300'er TL olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile davalı için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamından tarafların Konya 4.Aile Mahkemesinin 2012/267 Esas- 2014/179 Karar sayılı kararı ile boşandıkları, 300,00 TL yoksulluk nafakasının boşanma ilamı ile belirlendiği, Konya 4.Aile Mahkemesinin 2015/1499 Esas 2016/823 Karar sayılı ilamı ile yoksulluk nafakasının 320,00 TL'ye yükseltilmesine, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiği, dava tarihi itibariyle yoksulluk nafakasının 1.332,00 TL olarak belirlendiği anlaşılmaktadır....