GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Ferdi'nin evlendikten sonra diğer davalı Hüseyin ile aynı evde oturduklarını, müvekkiline düğünde takılan altınların davalılar tarafından alınarak iade edilmediğini, çeyiz eşyalarının da davalılarda kaldığını belirterek çeyiz eşyalarının öncelikle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL bedelinin faiziyle birlikte davalılardan tahsili, mümkün olmaması halinde aynen iadesi, ziynet eşyalarının ise aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 8.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 103.451,50 TL olarak ıslah etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 26/03/2019 tarihinde taraflardan kimsenin gelmemiş olması nedeniyle işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalının kendisini müşterek evden kovduğunu, çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürerek; çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik çeyiz eşyaları için 100 TL, ziynet eşyaları için 700 TL olmak üzere...
Hukuk Dairesinin 2012/5171 esas, 2012/24272 karar sayılı ilamı ile kesinleştiğini, davalının müvekkilinin özel eşyalarını dahi vermeden müvekkili ve çocukları evden kovduğunu, müvekkiline ait çeyiz eşyaları ve ziynet eşyalarının davalıda kaldığını belirterek, bu ziynet eşyalarının müvekkiline aynen iadesine, mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesine ve çeyiz eşyalarının müvekkiline aynen iadesine mümkün olmaması halinde 1.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
sonra boşanma davasından önce devrettiği), paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı, bu olaylar nedeniyle kişilik hakının ihlal edilen kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu; ortak çocukların davalı baba hakkında olumsuz geri bildirimlerinin olduğu, davalı babanın şiddet uyguladığına dair davacı ve çocukların ciddi iddialarının olduğu, yine çocukların davalı babaları ile görüşmek istemediklerine yönelik beyanları birlikte değerlendirildiğinde, baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmamasının doğru olduğu; ziynet eşyalarına ilişkin çeyiz senedi düzenlendiği ve çeyiz senedinde yazılan ziynet eşyalarının erkeğe teslim edildiğinin açıkça anlaşıldığı, erkeğin bu senedin aksini yazılı bir delille ispat etmediği, çeyiz senedinde yazılı olan ve dava dilekçesinde talep edilen tüm ziynet eşyalarının kabulüne karar verilmesinin gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi...
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Buna göre somut olayda, varlığı ispatlanan bir set (kolye, küpe), bir altın yüzük, 22 ayar 12'şer gram 12 adet bileziğin kadına özgü ziynet eşyası niteliğinde olup, kadına aittir. Ancak varlığı ispatlanan 53 adet çeyrek altının davacı erkeğe ait olduğu hususu ispat edilemediğinden, kadına iadesi gerekir. Boşanma davasında gerçekleşen kusur durumuna göre, davacı kadının şiddet görerek evden ayrıldığı, ayrıca tanıkların da kadının şiddet görerek geldiğinde üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını beyan ettikleri dikkate alındığında, dava konusu ziynet eşyalarının davalı kocada kaldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet-eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde;taraflar arasındaki boşanma davasının derdest olduğunu, dilekçede nitelik,adet ve değerleri tek tek belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere söz konusu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine,aynen iadenin mümkün olmaması halinde ise bu eşyaların bedeli olan toplam 3.485,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ İSTEMİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 6 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 287 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 2.Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.09.2008 gün ve 2008/520-1025 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 23.03.2009 gün ve 2009/13436-2381 K. sayılı ilamı ile; ("… …Uyuşmazlık, ziynet ve çeyiz eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Davacının boşanma davası ile birlikte açmış olduğu ziynet, çeyiz ve mehir istemine ilişkin davalarının tefrikine karar verilmiş, ziynet ve çeyiz eşyalarına ilişkin yargılamaya iş bu dosya üzerinden devam edilmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, ziynet alacağı talebi yönünden davanın reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin Mahkememizin 2018/841 esas sayılı dosyasından kaldırma kararı öncesi 02/12/2019 tarihinde verilen 2019/755 karar sayılı karar istinaf yoluna başvurulmayarak kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiştir....
Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Olayımıza gelince; Davalı tarafça çeyiz senedindeki eşyaların davacı kadına teslim edildiği beyan edilmiştir. Bu durumda, davalı çeyiz senedindeki eşyaların (ziynet ve çeyiz) davacıya teslim edildiğini yasal delillerle kanıtlamak yükümü altındadır. Başka bir anlatımla ispat yükü davalıya aittir. Davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya iade ettiğini 6100 sayılı HMK.'nun 201.maddesine (HUMK. Md.290) göre yazılı belgeyle kanıtlaması gerekir....