"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacıların velisi bulunduğu kızları Şerife ile davalılardan Sezer arasında yasal evlilik akdi kurulmamış olup, uyuşmazlık çeyiz senedine dayalı çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2019/696 ESAS, 2021/197 KARAR DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle ; tarafların 2009 yılında evlendiklerini, evlilik birliğinin sarsılması ile aralarında boşanma davasının da mevcut olduğunu, evlilik yaparken aralarında çeyiz eşyaları ile ilgili çeyiz senedi düzenlediklerini, müvekkiline düğünde ziynet eşyaları takıldığını, ancak davalının ailesi tarafından takılmış olan takıların alındığını, bu sebeplerle müvekkiline ait olan çeyiz senedinde yazan çeyiz eşyalarının ve ziynet eşyalarının iadesini , iadesi olmadığı takdirde bedelinin taraflarına ödenmesini talep...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava, boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı ve çeyiz eşyası nedeniyle tazminat alacağına ilişkindir. Davacı kadın dava dilekçesinde belirttiği çeyiz eşyalarının davalı tarafta kalması nedeniyle 15.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Talebin TMK'nın 174/1. maddesinde belirtilen maddi tazminata ilişkin olmadığı, çeyiz eşyası bedeli olduğu kabul edilerek, delillerin buna göre değerlendirilmesi ve belirtilen hususlar dahilinde yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Davacının ziynet eşyası talebi nedeniyle de mahkemece yapılacak iş davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili hüküm kurmak ve gerekçe oluşturmak olmalıdır. Mahkemece davacının ziynet eşyası talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz karar verilmemiş olması hatalıdır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; boşanma davası devam ederken davacıya geceliğinin, elbiselerin, mutfak ve çeyiz eşyalarının teslim edilmek istendiğini, ancak davacının yalnızca gecelik ve elbiselerini alıp diğer eşyaları almadığını, dava dilekçesinde yer alan mutfak ve ev eşyası ile çeyizlerin fazla olduğunu, müvekkilinin kendisinde bulunan cevap dilekçesinde belirttikleri mutfak ve ev eşyası ile çeyiz eşyalarını iadeye hazır olduklarını, boşanma davasına konu son olayda davacının annesi ve akrabalarının ziynet eşyalarını alıp yanlarında götürdüklerini belirterek davanın reddini istemiştir....
Somut olayda mahkemece; bu ilke gözardı edilerek, davacı lehine, kabul edilen ziynet ve çeyiz eşyası bedellerinin tümü üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği belirlenen tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, konusu para ile ölçülebilen çeyiz ve ziynet eşyası talepleri ile ilgili olarak davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değilse de, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII. maddesi gereğince hüküm fıkrasının 5. ve 8....
Eldeki davada davacı kadın, çeyiz eşyalarının müşterek konutta bulunduğunu, aynı apartmanda kendisi ile davalı koca Ramazan'ın 4. katta, davalı kayınbaba ...’in ise 1. katta oturduğunu, evlenirken müşterek haneye götürdüğü eşyaların davalı kocanın yedinde olduğunu iddia etmiş, fakat çeyiz eşyalarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Bu bağlamda, kadının, dava konusu eşyaların varlığını, müştereken davalılarda bulunduğunu ve evden ayrılırken veya sonrasında davalılar tarafından kendisine iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Somut olayda, taraflar iddia ve savunmalarını ispat etmek için tanık dinletmiştir. Tanık beyanlarından davacı tanıklarının yalnızca çeyiz eşyalarının cinsi, sayısı ile eşyaların müşterek konuta götürüldüğü konusunda beyan verdiği, davalı tanığının ise çeyiz eşyalarının davacı ile davalı ...’a ait müşterek konutta bulunduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı erkek vekili yasal süresinde sunduğu 02.04.2019 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının birleşen boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası davalarının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve davalı-davacı kadın lehine takdir edilen nafakalar yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. Davalı - davacı vekili katılma yoluyla yasal süresinde sunduğu 10.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1 madde) dayalı boşanma ve ferileri ile çeyiz ve ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedellerinin tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların 2.5.2010 tarihinde evlendiklerini, beş ay birlikte yaşadıktan sonra davacının davalı hakkında boşanma davası açtığını, davacı ortak konuttan ayrılırken ziynet ve çeyiz eşyalarının evde kaldığını, taraflar arasında sorunlar başladığında, Ekim 2010 tarihinde davalının, güvenlik nedeniyle ziynetleri sarraflık yapan akrabasına götürdüğünü, talep edilmesine karşın iade edilmediğini belirterek, ev ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; boşanma ve ziynet alacağı davalarının reddi ile çeyiz ve ev eşyası alacağı davasındaki vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama ve toplanan delillerle davalı erkeğin sürekli olarak “sen sus, sen bilmezsin, sen anlamazsın, sen karışma” şeklinde sözler söylerek eşini aşağıladığı, eşine devamlı olarak “beğenmiyorsan annenin evine git” dediği, manevi anlamda bağımsız konut temin etmediği ve en son eşini annesinin evine bırakarak birlikte yaşamaktan kaçındığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir....
GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîleri ile ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedellerinin tahsili (TMK 226. madde) istemlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - davalı tarafça kusur, kadının manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı, nafakalara artırım uygulanmaması, ziynet eşyalarının iadesi davasının reddedilen kısmı, davalı - karşı davacı tarafça her iki boşanma davası, ziynet eşyalarının iadesi davasının kabul edilen kısmı ve ziynet eşyalarına ilişkin davanın reddedilen kısmı için erkek lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....