Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları, taraflar arasında 10.06.2012 tarihli senede bağlanmış olup davalıyı bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davalı ve davalının babasına teslim edildiği, taraflar arasında ihtilaf vukuunda bugünkü bedeli olan yetmişaltıbin TL'nin gerek mal, gerek eşya olarak ödenmesinin belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla, çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalı ispatlamakla yükümlüdür. Hal böyle olunca, mahkemece; eldeki somut uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilmeksizin, ispat yükünün davacı tarafta olduğu şeklindeki yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından ziynet alacağının reddedilen kısmı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise her iki boşanma davası, ziynet, takı, para ve çeyiz eşya alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin her iki boşanma davasına ve fer'ilerine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden davacı tarafından aynen iade talebi de bulunduğu halde mahkemece bu husus tartışılmaksızın bedele hükmedilmesi doğru olmadığı gibi bu bedele nasıl ulaşıldığı, hangi eşyaların karşılığı olduğu Yargıtay...

      Davacı dava dilekçesinde, davalı ... ile boşandıklarını tarihsiz mehir senedi ile davacıya bağışlanan çeyiz ve ziynetlerin davalılar yedinde kaldığını, davalılar boşandıktan sonra bu eşyaları vermedikleri gibi bedelini de vermeye yanaşmadıklarını belirterek ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar davacı ile 1998 tarihinde evlenildiğini eşlerin birlikte Almanya’ya yerleştiklerini, eşlerin geçimsizlik nedeniyle 2004 yılında ayrıldıklarını, ayrılmalarından bir yıl sonra tekrar birleştiklerini bu sefer Danimarka'ya yerleştiklerini, ikinci birleşmelerinde davaya konu mehir senedinin düzenlendiğini ve Almanya'da alınan ziynet ve eşyaların bu senede yazıldığını, davacının Almanya’da ki eşyaları satıp parasını da kendisinin aldığını, ziynet eşyalarının ise halen kendisinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar. Mahkemece davalıların savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir....

        Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı ziynet eşyalarının davalılar tarafından elinden alınıp harcandığını ve kendisine iade edilmediğini ispat edememiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/92 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, 26/02/2014 tarihinde bu dosyada da karar verildiğini ve halihazırda temyiz edilmiş olması nedeniyle bu dosyanın kesinleşmediğini; evi şiddet tehdidi altında terk ettiğinden kişisel eşyaları dahil olmak üzere hiçbir eşyasını alamadığını, halihazırda baba evinde kaldığını; dilekçede belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarına dair talebi olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere dilekçede cins ve kıymeti yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının tarafına aynen iadesine; ziynetlerin iade edilmemesi durumunda bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ZİYNET VE ÇEYİZ EŞYALARININ İADESİ DAVASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 186 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 152 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "Ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, değilse bedelinin tahsili" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;Ankara 10.Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.12.2008 gün ve 2006/221 E., 2008/1525 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 12.10.2009 gün ve 4376-8176 sayılı ilamı ile; (...Dava ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....

            Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin olay günü müşterek çocuklarını da yanına alarak ayakkabı bile giymeden terlikle evden ayrıldığını, tüm çeyiz eşyalarının müşterek konutta kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalının babasına ait arsada yapılan ev inşaatı için harcandığını iddia ederek, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin tüm birikimlerinin evde altın olarak biriktirdiğini, davacının iddia ettiği altınlardan çok daha fazlasının davacı tarafından evde saklandığını, davalı evde yokken altınların bir kısmını annesinin evine götürdüğünü, bir kısmını da kendi babası ev satın alırken ona verdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Mahkemece;davanın kısmen kabulü ile 11.866,80 TL altın bedeli ve 7205,00 TL ev eşyası bedeli olmak üzere topalam 19.071,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyaları ile bir kısım çeyiz (ev) eşyasının bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava; ziynet ve kişisel eşya (çeyiz eşyası) alacağı istemine ilişkindir....

                Mahkemece; davalının ... ili Gülşehir ilçesi sınırları içerisinde ikamet ettiği, eşya ve ziynet bedeli dolayısıyla alacak davasına ilişkin yetkili yer mahkemesinin genel hükümler çerçevesinde davalının ikametgah mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davacı tarafça açılan dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren talep halinde yetkili ve görevli Gülşehir Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar, davacı ...'in resmi nikah olmaksızın evlendiğini, davalının, kendisinin evde olmadığı bir sırada evdeki eşyaları ve ziynet eşyalarını alıp gittiğini belirterek düzenlenen çeyiz senedinin iptali, çeyiz senedinde belirtilen ziynet ve ev eşyalarının iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, mahkemece yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında resmi nikah bulunmamaktadır. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevindedir....

                  çeyiz eşyaları hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın şahsi ve çeyiz eşyalarına yönelik fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava; şahsi, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu