Mahkeme hükmünde, ziynet eşyalarının ayarları ayrı ayrı yazılmamış olup, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3-Bundan ayrı olarak, Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının değerinin tespiti amacıyla konusunda uzman olmayan avukat bilirkişiden rapor alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmiş, çeyiz eşyalarının değerleri ise tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin tespiti için kuyumcu bir bilirkişiden, çeyiz eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir. Bu nedenle, mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan, yalnızca ziynetler yönünden avukat bilirkişinin düzenlediği rapor hükme esas alınmak suretiyle karar tesisi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava bakımından çeyiz eşyaları ve ziynetlerin aynen iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili; karşı dava yönünden ise ziynet eşyalarının bağıştan rücu nedeniyle iadesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 09.05.2011 (Pzt.)...
Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı vs) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarının iadeden kurtulur. Somut olayda; davacı, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı tarafından, iade edilmek şartıyla kendisinden alındığını, çeyiz eşyalarının ise babasının evine götürüldüğünde müşterek konutta kaldığını ileri sürmüştür. Bu durumda, TMK' nun 6. maddesi gereğince ziynet eşyalarının davalı tarafından bozdurulduğunu, ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını davacı kadın; bozdurulmuş ise ziynetlerin bir daha istenmemek üzere kendisine verildiğini veya iade edildiğini ise davalı ispat yükü altındadır....
konusu olmadığını, tüm eşya ve ziynetlerinin davalıda kaldığını belirterek, dava dilekçesinde yazılı çeyiz eşyalarının ve ziynetlerinin aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde 15.000 TL olan bedelinin yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir....
halen davalıda bulunan ev eşyalarının beyaz renk yatak odası takımı, (4000,00 TL) Belis marka çocuk odası( 3500,00 TL) 2 tane (82 ekran Vestel TV, 1200,00 TL ve 102 ekran Sunny marka LCD TV 1500,00 TL, Arıston marka Bulaşık makinesi 1700 TL ve ayakkabılık 700,00 TL olup yine şahsi eşyalarından yine şahsi eşyalarının oluşan çeyizleri de halen davalı tarafta bulunduğunu, davalı ve kayın validesinin eşyalara el koyulduğunu, onları almaya gelme yoksa kavga çıkar deyip kendisini tehdit ettiğini, altın ve eşyaların davacıya iadesine ,iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerinin davacıya iadesi talebiyle dava açmıştır....
Mahkemesinin kararı ile boşandıklarını, tarafların evlilikleri sırasında davalılar tarafından dava dilekçesine ekli 28/07/2004 tarihli senet içerisinde yer alan ev eşyaları ile ziynet eşyalarının davacıya ait olduğunu kabul ederek imzaladıklarını, tarafların evliliklerinin akabinde ziynet eşyalarının davalı tarafça davacının elinden alındığını, senette yazılı eşyalarında davacıya iade edilmediğini belirterek, davacıya ait menkul eşya ve ziynet eşyalarının mevcut ise aynen, değilse mahkemece tespit edilecek değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde, açılan davayı ve içeriğini kabul etmediklerini, davanın süresi içinde açılmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının ...İlçesinde faaliyette bulunan .....ler.. .... .....'e 21.7.2006 tarihinde 3 adet büyük altın gremise karşılığında altınlarını işletilmek üzere verdiğini, karşılığında .... .....'...
Açık duruşmaya başlandı ve taraflardan kimsenin gelmediği anlaşılmakla işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2004 yılında evlendiğini, davalının düğünden 6 ay sonra müvekkilini ailesinin evine bıraktığını, daha sonra gelip almadığını, ardından müvekkili aleyhine boşanma davası açtığını, tarafların 2009 yılında boşandığını, müvekkilinin ziynet ve çeyiz eşyalarının müşterek ikametgahta kaldığını belirterek; ziynet ve çeyiz eşyalarının bedeli olan toplam 81.700,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı asil 02.04.2015 tarihli celsede dava konusu çeyiz eşyalarının tamamını davalıdan teslim aldığını bildirmiştir....
Davacı dava konusu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini isteyebileceği gibi, bu isteklerden yalnız birini de dava konusu yapabilir. Olayımızda davacı vekili dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsilini istediğine göre istek dışına çıkılarak ve gerekçesi belirtilmeksizin doğrudan bedele hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak davalıda kaldığı iddia olunan eşyalar için davacıya yemin verme hakkı hatırlatılmak ve sonucuna göre davalıda kaldığı anlaşılan çeyiz eşyalarının dava tarihi itibariyle değerleri, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile belirlenmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı tarafından açılan boşanma davasının reddedildiğini, tarafların halen ayrı yaşadıklarını, davacıya düğün hediyesi olarak verilen çeyiz ve ziynet eşyalarının davalılarda olduğunu belirterek; öncelikle aynen iadesine, iadesi mümkün olmaması halinde 2.000TL bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde; ziynet eşyalarının davacıda olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir....
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; ziynet eşyalarının davalılarda kaldığı ve evden zorla atıldığı iddiasının iftira olduğunu, davacının kendi rızası ile evdeki tüm eşyalarını da alarak evden ayrıldığını, ziynet eşyalarının hiçbirinin davalılara verilmediğini, davacının üstünde taşıdığını, çeyiz eşyalarının ise istendiği takdirde iade edileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir....