Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma- Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet düzenlemesi ve kadının kabul edilen ziynet eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde tek tek saydığı ziynet eşyalarının aynının ya da bedellerinin tarafına verilmesini talep etmiş, mahkemece; davalının kadına ait ziynet eşyalarını iş yeri açmak için aldığı ve kadına iade etmediği gerekçesiyle ziynetlerin toplam bedeli olan 15.736,00 TL'nin davalıdan alınarak kadına iadesine karar verilmiştir...

    İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; davacının boşanma davasının reddine, mahkememizce geçici velayete, kişisel ilişkiye ve tedbir nafakasına ilişkin olarak 25/11/2019 tarihli tensip 13 ve 14 nolu ara kararları ile verilen tedbir mahiyetindeki kararın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı Boşanma, Ziynet Eşyasının İadesi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Gerekçeli karar davacı vekiline 14.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili 30.06.2020 havale tarihli dilekçe ile istinaf talebinde bulunmuş, davacı vekilinin istinaf dilekçesi 12.04.2021 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili tarafından sunulan 16.09.2021 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bu nedenle istinaf taleplerinin reddini talep ettikleri anlaşılmıştır....

    Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır....

      DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonında, ilk derece mahkemesince erkeğin ve kadının boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 10.000 TL'nin kadına verilmesine hükmedilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Ziynet Alacağı Davası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, nafakalar, maddi-manevi tazminat ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen kusurlu davranışları yanında davalı-karşı davacı kadının da eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi, aleyhine hükmedilen maddi tazminat ve ziynet eşyası talebinin kısmen kabulü yönünden, davalı - karşı davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminatın miktarı, ziynet eşyası talebinin kabulü ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının 03.04.2017 tarihli dilekçesiyle erkeğin davasının kabulüne ilişkin temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, erkeğin davasının kabulüne yönelik temyiz talebinin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Diğer temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye...

            ve çeyiz eşyasının miktarları yönünden HMK'nın 362/1- a maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kalması nedeni ile kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalının açmış olduğu boşanma davasına cevabında karşı dava olarak kendisine düğünde takılan ziynet eşyalarının alyans dahil davalı tarafından bozdurularak harcandığını ve iade edilmediğini beyan ederek dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyasının aynen iadesine olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....

                Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....

                UYAP Entegrasyonu