Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, davalı-davacı kadın lehine takdir edilen manevi tazminat ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı-davacı anneye bırakılan müşterek çocuk ... ile davacı-davalı baba arasında düzenlenen kişisel ilişkide her ayın belirli hafta sonları için tesis edilen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri davalı-davacı babanın müşterek çocukla görüşmesini kısıtlayıcı nitelikte olup, kişisel ilişkiden beklenen...

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, ortak çocuğun henüz çok küçük olduğu, bu nedenle baba ile yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, ortak çocuğun babadan uzun süre ayrı kalmasının çocuktaki aidiyet duygusunun sarsılmasına neden olabileceği, yatısız şekilde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri dikkate alındığında, ilişki süresinin yetersiz olduğu, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisini ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun saatleri kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği, çocuk ile baba arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulması yerinde ise de, her hafta sonunu kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının hem çocuğun yararına olmayacağı, hem de velâyet sahibi olan annenin velâyet hakkını kullanmasında zorluklar çıkacağı, bu nedenle her hafta sonunu kapsayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle, tarafların...

      Davalı erkek tarafından ortak çocukla kişisel ilişki de dahil olmak üzere tüm yönlerden karar temyiz edilmiş, Dairemizin 17.12.2019 tarihli, 2019/7555 esas ve 2019/12358 karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı erkek tarafından süresi içinde karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek, çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Mahkemece, idrak çağında bulunan ortak çocuğun baba ile kişisel ilişki konusunda dinlenilmesi, velayet hakkı davacı anneye bırakılan ortak çocuk ile davalı baba arasında, babalık duygularını tatmin edecek ve bu hakkın rahatça kullanılmasına engel olmayacak ve yatılı olacak şekilde, daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı olduğu gibi yetersiz şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Kişisel ilişki kurulması istenilen 2002 doğumlu Nazlı Can'a kayyım olarak atanan Nesrin Haybeci'ye mahkeme kararı ve davacının temyiz dilekçesinin tebliği sağlanarak tebligat evrakı eklendikten sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.08.03.2010 (Pzt.)...

          DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile Bakırköy 7....

          DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 19.09.2011 gün ve 23516-13464 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı, evlilik dışı doğan ... ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmiş, mahkemece “davacı ile küçük arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun gelişimi açısından risk oluşturacağı gerekçesiyle” davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 19.09.2011 gün ve 2010/23516-2011/13464 sayılı kararı ile “çocukla istemde bulunan arasında hukuksal bir bağ mevcut olmadığı ve Türk Medeni Kanununun 323. maddesi koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle” mahkemenin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda erkeğin yoksulluk nafakası talebi reddedildiği halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında erkeğin yoksulluk nafakası talebi hakkında hüküm kurulmamış, kısa kararda ortak çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmolunduğu halde gerekçeli kararda ortak çocuğa yönelik olarak tedbir ve iştirak nafakası hakkında hüküm kurulmamış, kısa kararda velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmadığı halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmuş, bu suretle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır....

              Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilâmlar maddî anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Bu bakımdan, babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. VI....

                T5 ÇOCUK : T6 KARAR TARİHİ : 21/01/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 21/01/2021 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı anne dava dilekçesinde özetle; davalının tehdit içerikli mesajlar attığını, sevgilisi ile müşterek konutta yaşadığını, çocuğa sürekli annesini kötülediğini, her hafta sonu kişisel ilişki tesisinin küçüğün menfaatlerine de uygun olmadığını belirterek alınacak rapor doğrultusunda öncelikle dava sonuçlanana kadar tedbiren küçük ile davalı baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını, yada ayda bir gün ve ayda bir haftasonu belirli saatlerde anne gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.....

                Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

                UYAP Entegrasyonu