Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, velayete ilişkin düzenleme yönünden; davalı (kadın) tarafından da, çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı, temyiz dilekçesinde boşanma yönünden hükmün onanmasını istediğine göre, artık “yetkiye” ilişkin temyiz itirazının incelenemeyeceğine, çocukla baba arasında kurulan ve hükümde gösterilen kişisel ilişki sürelerinde başlangıcın aynı gün saat 09.00, bitiminin ise son günün 17.00’sinde olacağının tabii bulunmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, kusur belirlemesi, davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından yasal süresi içerisinde maddî tazminat, manevî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunulmadığı, ortak çocuk ve kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarı ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına engel bir durumun mevcut olup olmadığı, kişisel ilişki süresi, vekâlet ücreti ve yargılama gideri ile ilgili düzenlemenin doğru olup olmadığı ve çeyiz alacağı noktasında toplanmaktadır. 2....

        Kişisel ilişki de aslolan çocuğun yüksek yararına, bedensel ve zihinsel gelişimini sağlamaya en uygun çözüme ulaşmaktır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Mahkemece alınan sosyal inceleme uzmanı raporu ve tanık anlatımları uyarınca, müşterek çocuk ile davalı-birleşen dava davacısı baba arasında çocuğun babanın yanında yatılı olarak kalacak şekilde düzenlenmiş olması ve kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin sürenin baba-çocuk ilişkinin yaşanabilmesi için makul olduğu belirlenmiştir. Kararda isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı-birleşen dava davalısının bu talebe dair istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından hükmün tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar büyükanne ve büyükbaba ile torunları arasında kişisel ilişki kurulması istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, idrak yaşındaki çocuğun tercihi ve dosyada mevcut sosyal inceleme raporları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          Yukarıdaki açıklamalar ışığında müşterek çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki ve tedbiren kişisel ilişki birlikte değerlendirildiğinde; davacı - karşı davalı anne tarafından baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmamasını gerektiren bir durumun ispatlanamadığı, ilk derece mahkemesince aldırılan 02/05/2018 tarihli uzman raporunda babaları ile olan olumlu ilişkilerden kendi lehlerine doğacak kazanımlardan yoksun kalmamaları için baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasının uygun olduğunun rapor edildiği de dikkate alınarak, ilk derece mahkemesince baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki ve tedbiren kişisel ilişki kurulmasının ve kurulan kişisel ilişkilerin sürelerinin isabetli olduğu anlaşılmıştır....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından manevi tatminatın ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00'şar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2016...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hükü, davacı-karşı davalı kadın tarafından, tazminat ve çocuk için hükmedilen nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise davasının reddi, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı anneye verilen müşterek çocuk 16.11.2011 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, aynı şehirde yaşamaları durumunda ayda bir sefer yatılı olacak...

              Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Taraflar mevcut duruma göre ayrı şehirlerde yaşıyor olmakla birlikte, günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, kişisel ilişkiye dair düzenleme yapılırken, taraflar bu hususun dikkate alınmasını açıkça talep etmemişlerse, "ayrı şehir, aynı şehir ayırımına" gidilmesinin de önemi bulunmamakladır....

                Aile Mahkemesi'nin 2019/316 Esas, 2019/591 Karar sayılı dosyası ile boşandıklarını, 2018 doğumlu ... isimli çocuklarının olduğunu, tarafların boşanma kararı ile ortak çocuğun velâyetinin annesine verildiğini, davacı erkeğin boşanma aşamasında sürecin uzamaması, tarafların ve ortak çocuğun yıpranmaması için boşanma protokolünde yer alan, ortak çocuk ile kişisel ilişki hususundaki anlaşmayı kabul ettiğini, mahkemenin kişisel ilişkiye dair kararının kısa süreli olduğunu, kesinleşen boşanma kararına rağmen davalı tarafın kısa olan görüş günlerini daha da kısaltacak şekilde davranmaya başladığını, boşanma sürecinde 1,5 yaşında olan ortak çocuğun şu anda 4 yaşında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarının farkında olduğunu, kişisel ihtiyaçlarını kendisinin karşılayabildiğini, karşılayamadığında ise yardım isteyebildiğini, kısıtlı zaman içerisinde yeterli aktivite yapamadıklarını, görüş günleri dışında davacının çocuk ile görüşme talebinin davalı tarafından reddedildiğini ileri sürerek ortak çocuk ile...

                  UYAP Entegrasyonu