Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilişkinin kaldırılmasını dava etmiş, davalı karşı davacı baba ise iddiaların asılsız olduğunu, annenin bir yıldır çocukla kişisel ilişkiyi engellediğini belirterek, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istemiş, mahkemece; babanın çocuğa küfür ettiği ve tokat attığı gerekçesiyle kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine, baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılması ile her ayın 1. haftası Cumartesi günü saat 09.00 dan akşam saat: 17:00 a , dini bayramların 2. günü saat: 09:00 dan akşam saat: 17.00' e kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....

    İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ıslah dilekçesi sunarak davayı terditli hale dönüştürdüklerini, velâyetin değiştirilmesini, bunun mümkün olmaması halinde çocukla anne arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiklerini, dava ıslah edilmemiş gibi karar verildiğini, velâyetin anneye verilmesi gerektiğini, velâyet değişikliği talebi kabul edilmeyip çocukla kişisel ilişki kurulması halinde de davacı taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek; kararın kaldırılarak talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir. C....

      İlk derece mahkemesince çocuğun yaşının ilerlemesi, PDR raporları dikkate alınarak çocukla baba arasındaki kişisel ilişki süresinin uzatılması ve yatılı hale getirilmesine dair kararın küçüğün yaşı, küçüğün baba sevgisini tatması, yine babanın babalık duygularını tatması, babanın çocukla kişisel ilişki süresinin artırılmasına engel durum bulunmaması ve mahkemece yapılan düzenlemenin küçüğün menfaatine uygun olduğu gibi Yargıtay yerleşik içtihatlarına da uygun olduğu anlaşıldığından davalının kişisel ilişki süresinin uzatılmasına ilişkin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davanın niteliği gereği kısmen kabul kısmen red halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinden davalının vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılıklı davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Ortak çocukla kişisel ilişki düzenlenmesinde analık ve babalık duygularının tatmini de önemlidir. Bu nedenle çocuğun yaşı ve tarafların aynı şehirde oturuyor olması gözetildiğinde; çocuğun babayla yatıya kalmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi amaca uygun olmamıştır....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, nafaka miktarı, manevi tazminat miktarı ve kişisel ilişki yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi...

          O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek boşanma dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesine kadar geçerli olacak ve davacı kocanın askerde olduğu dönemler hariç (12.12.1966 gün -5/11 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) tutulmak üzere müşterek çocuk yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 3-Mahkemece, müşterek çocuk Lubeyna Sevdanur'un velayeti davalı anneye bırakılmış müşterek çocukla baba arasında "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehir veya ülkede oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı annenin, velayetine bırakılan çocukla birlikte Fransa ülkesinde, davacı babanın ise Türkiye'de oturduğu anlaşılmaktadır....

            Dosya kapsamından kişisel ilişki kurulması talep edilen çocuk ...’ın anne ve babası arasında boşanma davasının devam ettiği ve çocuğun velayeti hakkında henüz bir karar verilmediği, babanın yurt dışında yaşadığı ve çocuk ile babanın kişisel ilişki kurmadığı, babaannenin 12.06.2013 doğumlu torunu ile kişisel ilşki kurmak istediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 325. maddesinde "Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir" denilmektedir. Ortada davacıya kişisel ilişki hakkı tanınmasını gerekli ve haklı kılan olağanüstü bir durum bulunmamaktadır. O halde davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış bozmayı gerektirmiştir....

              Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1147 KARAR NO : 2022/2194 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2022/210 ESAS 2022/190 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından istinaf edilmekle, dosya incelendi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden; davalı- karşı davacı kadın tarafından ise tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı- karşı davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-18.12.2014 tarihli uzman raporunda çocuğun babası ile ilişkisinde sorun yaşadığı, konuşmasına yansıyan olumsuz durumlar ile ilgili tedavi sürecinin devam ettiği, çocukla baba arasında yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu