Ancak; ziynet eşyası talebine ilişkin davalarda, kuyumcu bilirkişiye yaptırılacak inceleme, davacının talep ettiği eşyaların, dava tarihi itibari ile değerlerinin, niteliklerinde ve sayısında taraflar arasında ihtilaf var ise, bu konuda delil olarak dosyaya sunulmuş fotoğraf ve görüntülerden ziynet eşyalarının sayı ve niteliklerinin tespitine yönelik olmalıdır. Somut olayda; kuyumcu bilirkişi tarafından hazırlanan ilk raporda ziynet eşyalarının CD ve resimler incelenerek 12.05.2008 tarihindeki değerleri belirlenmiş, iş bu rapora davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine bu kez ziynet Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı iadesi istenen ziynet eşyalarının varlığını ispat etmiş ise de, söz konusu ziynet eşyalarının davalı koca tarafından rızası dışında elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiş, dilekçeler teatisi aşamasında açıkça yemin deliline de dayanmamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesinin ziynet alacağı talebinin reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b.1. maddesi uyarınca istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
[ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmesine üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,dava dilekçesinde,davacı ile davalıların boşanma davalarının devam ettiği,davacının davalıda kalan ziynet eşyalarının aynen iadesini,mümkün olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir.Davalı istemin reddini savunmuştur.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde;4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere(TMK'nun 118-395 mad.) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....
[ Madde 4 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyası davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmesine üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili,dava dilekçesinde,davacı ile davalıların boşanma davalarının devam ettiği,davacının davalıda kalan ziynet eşyalarının aynen iadesini,mümkün olmaz ise bedellerinin tahsilini istemiştir.Davalı istemin reddini savunmuştur.Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesinde;4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabındaki üçüncü kısım hariç olmak üzere(TMK'nun 118-395 mad.) kaynaklanan bütün davalara aile mahkemesinde bakılacağı hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacının boşanma davasına verdiği cevaba cevap dilekçesinde, ziynet eşyaları ile ilgili talepte bulunduğu, harcı ikmal ettiği, ancak ziynet eşyalarının boşanmanın eki niteliğinde olmaması sebebi ile dava dilekçesinde talep edilmeyen ziynet eşyalarının cevaba cevap dilekçesi ile talep edilmesinin mümkün olmadığı gibi bunun için harç yatırılmasının da bunu geçerli bir dava haline getirmeyeceği, bu hususun Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 2015/21922 Esas 2015/24957 Karar sayılı ilamında da belirtildiği, dolayısıyla usulüne uygun açılmış bir dava olmaması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığı yönünde verilen kararın doğru olduğu anlaşılmakla, taraf istinaflarının reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Nesimi'nin evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, bir kısım ziynet eşyalarının mehir olarak verilmesinin vadedildiğini, mehirden ayrı olarak müvekkiline 6 adet 22 ayar kilitsiz bilezik ile 1 adet yüzük takıldığını, düğünde takılan bu ziynet eşyalarının evlilik birliği içinde davalı eş tarafından harcandığını, mehir senedinin ise hiç ifa edilmediğini belirterek mehir senedinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, düğün sırasında takılan ziynet eşyalarının ise aynen iadesi, olmadığı takdirde faiziyle birlikte davalı Nesimi'den tahsilini talep etmiş, 21/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehirde belirtilen ziynet eşyaları ve düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini talep etmek suretiyle harç ikmalini yapmıştır....
Anılan yasal düzenlemelerin sonucu olarak ev eşyalarının olduğu kadar senette yazılı ziynet eşyalarının da davacıya iade edildiğinin davalı tarafından kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, davacı taleplerini 02.10.2002 tarihli çeyiz senedine dayandırmış olup, davalı bu belgeyi teslim alan sıfatıyla imzalamıştır. Davalı imzaya itiraz etmemiştir. Çeyiz senedinin iptaline ilişkin mahkemece verilmiş bir iptal kararı da bulunmamaktadır. Çeyiz senedinde yazılı çeyiz ve ziynet eşyalarının davalıya teslim edildiği hususu tarafları bağlamakta olup, bu durumda davalının çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya geri verdiğini kanıtlaması gerekir. Oysa davalı, senette yazıldığı gibi, çeyiz ve ziynet eşyalarını davacıya teslim ettiğini yazılı bir belge ile kanıtlayamamıştır....
DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 7 adet 22 ayar enli bilezik, Saat, yüzük, küpe ve gerdanlıktan oluşan altın takı seti, 12 tane çeyrek altın, 3 tane cumhuriyet altını olan ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilecek bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın asıl boşanma davası ve ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ve karşı davalarının ise kabulüne karar verilmesini, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesini, müvekkil lehine 100.000 TL manevi ve 100.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....
Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Kadının ziynet eşyalarının varlığını ve evde kaldığını ya da erkek tarafından elinden alındığını kanıtlaması halinde ziynetlerin kadına iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı, ziynetlerin varlığını ve davalı tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır....