Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün değilse bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. İspat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden kimseye düşer. İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Somut olayda, davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Bu bağlamda kural olarak davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının varlığını ve evden ayrılırken bunların zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır. Zira; olağan olan ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; karşılıklı açılan boşanma davaları, kısmen kabul edilen ziynet ve ev eşyası davası yönünden, davalı ... tarafından ise; kısmen kabul edilen ziynet ve ev eşyası yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından katılma yolu ile nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli karar başlığında boşanmaya ilişkin bölümde davalı-karşı davacı erkeğin babası Nursal'ın ismine de yer verilmesi maddi hata niteliğinde olup mahkemece düzeltilmesinin her zaman mümkün bulunmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir...
Aile Mahkemesinin 2019/749 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan boşanma davasında davacı-karşı davalı şikayetçinin vekilliğini üstlenen sanığın, şikayetçinin bildirdiği tanıkların isimlerini mahkemeye bildirmeyerek, cevaba cevap dilekçesi sunmayarak, dava konusu edilen ev eşyalarının nelerden ibaret olduğunu ve ev ile ziynet eşyalarının harca esas değerlerini bildirmesi için verilen kesin süreye rağmen gereğine tevessül etmeyerek asıl davada boşanma davasının reddine, ev ve ziynet eşyalarının iadesi davalarının açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 10.000,00 Türk lirası maddi, 15.000,00 Türk lirası manevi tazminatın şikayetçiden alınarak birleşen dava davacısına ödenmesine dair kararın verilmesine neden olduğu ve bu şekilde görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 59 uncu maddesi uyarınca son soruşturmanın açılması kararı verilmesi talep edilmiştir. 2.Adıyaman 1....
Aile Mahkemesinin 2018/11 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, ziynet eşyaları ile dava dilekçesinde tek tek saydıkları kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalının zilyetliğinde olduğunu, ziynet eşyalarının nitelik ve miktarlarının ibraz ettikleri CD kapsamında bilirkişi incelemesi ile miktar, nitelik ve değerlerinin belirlenmesi gerektiğini, eşyalar için evde tespit yapılması taleplerinin olduğunu belirterek bilirkişi raporu ile tespit edilecek ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise fiili ödeme tarihindeki bedellerinin faizi ile davalı erkekten alınmasına, çeyiz eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün değil ise bedellerinin faizi ile erkekten alınmasına karar verilmesine talep etmiştir. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının kusurlu davranışları nedeniyle sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarından kaynaklı kusuru nedeniyle Büyükçekmece 3....
Aile Mahkemesi'nin 2020/454 E. sayılı boşanma ve ziynet eşyalarının iadesi davasında taraflar barışarak bir araya geldiklerinden feragat ile sonuçlandığını, düğünden yaklaşık 1 hafta sonra davalının ziynet eşyalarını davacıdan istediğini, davalının baskı ve ısrarına karşı gelmesine rağmen rıza göstermek zorunda kaldığını ve ziynetlerinin geri iade edileceği inancı ile düğünde takılan tüm takıları davalıya verdiğini, evlilik birliği süresince ziynet eşyalarının davacıya iade edilmediğini bu nedenlerle;10 adet 22 ayar 20gr lık bilezik, 3 adet künye altın 22 ayar , 3 adet yüzük (kalın bombeli alyans, tektaş, beş taşlı kalpli), 1 adet set (gerdanlık, küpe ve bileklik) 22 ayar 25 gr, 30 adet çeyrek altın, 7.000,00 TL nakit paranın toplamda ziynet eşyalarının aynen iadesine, 7.000,00 TL nakit paranın tahsili ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacı kadına ait olduğu anlaşılan ziynet eşyalarının bir bölümünün bozdurularak davacı adına kayıtlı aracın satın alındığı tarafların da kabulündedir. Geriye kalan ziynet eşyalarının ise, evliliğin devamı sırasında davalı koca tarafından bozdurularak, düğün giderleri ve ev ihtiyacı için harcandığı taraf tanıklarının beyanları ile sabittir. Ancak, davalı koca, davacı kadının ziynet eşyalarını iade edilmemek üzere verdiğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda, davalı koca, düğün giderleri ve ev ihtiyaçları için kullanılan ziynet eşyalarını davacı kadına iade ile mükelleftir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın birleşen ziynet alacağı davasında ziynetlerin aynen iadesini, bu mümkün olmazsa bedelinin tahsilini talep etmiştir....
Somut olayda, koca tarafından açılan boşanma davasında kadın, cevap dilekçesiyle ziynet eşyalarının iadesini talep etmiş ve mahkemece boşanmayla birlikte, ziynet eşyalarının kadına iadesi yönünde karar verilmiş ise de, hükmün temyiz incelemesini yapan Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, boşanma ile birlikte ziynet eşyalarının iadesi talebine ilişkin olup, 2. Hukuk Dairesinin bu konuda bozma ilamı bulunmaktadır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, boşanma ilamının kesinleşmesinden sonra açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevi kapsamında kaldığından dosyanın anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....