Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma, tazminat nafaka ile boşanma ile birlikte açılan ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanma ile ferisi olan maddi ve manevi tazminat, nafaka ve boşanmanın feri olmayan ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkin olup, hüküm; taraflarca boşanma dışındaki diğer istemler yönünden temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece ziynet eşyalarının bozdurulması sırasında davacı kadının rızasının bulunmadığı hususunun ispat edilmediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği ispat edilmedikçe, bunları alan iade etmekle yükümlüdür. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, talep edilen ziynetlerin varlığı sabit olup, ziynet eşyaların erkek tarafından alınarak bozdurulduğu ispatlanmıştır. Davalı erkek bu ziynet eşyalarının kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini ise kanıtlayamamıştır. O halde, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar vermek gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı her ne kadar çeyiz eşyalarının iadesi talebinde bulunmuş ise de gerek dosya kapsamında dinlenen tanıkların görgüye dayalı beyanları gerekse boşanma davasına ilişkin Siirt 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, nafakaların miktarı ve reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hüküm kısmında davalı-davacı ...'...

            Mahkemece; davacı taraf her ne kadar ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını beyan etmiş ise de davacının evden gizlice ayrılmış oluşu, ziynet eşyalarının taşınabilen, saklanabilen türden eşyalardan oluşu dikkate alınarak davacının ziynet eşyalarının davalıda kaldığını, geri almak üzere bozdurduğunu ispatlayamadığı anlaşılmakla ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, çeyiz eşyalarının davalı tarafından dava sırasında davacıya teslim edildiği anlaşılmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; ziynet eşyalarının aynen iadesi, bunun mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

              Mahkemece davacı kadının ziynet alacağı davası kabul edilmiştir; ancak, aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın, dava dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulduğunu iddia etmiş, davalı erkek ise altınları kadının kendi ailesine verdiğini, bir kısmının da çalındığını ileri sürmüştür. Davacı kadın ziynet eşyasının erkekte kaldığını ispat yükü altındadır. Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Ziynetlere ilişkin tanık beyanları kadının iddiasını kanıtlamaya yeterli olmayıp, dosyada kadının iddialarını kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Ne var ki dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayandığı halde mahkemece, davacı kadına yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, nafakalar, tazminatlar ile ziynet alacağı davasına yönelik temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan ve ziynetlerin cins, miktar ve vasfını bildirmeden 200 gr altın bedeli olan 17 bin TL değerinde ziynet eşyalarının bedelini talep etmiş, mahkemece 7 bilezik, 1 gerdanlık, 1 zincir, 1 kolye ve 1 künyenin aynen olmadığı taktirde bedelinin, 15 çeyrek ve 2 yarım altının...

                kabul edilemeyeceği, bu nedenle çeyiz eşyalarının bedelinin davalı taraftan tahsiline ilişkin telebin reddi gerektiği, davacının ziynet eşyalarına ilişkin talebinin ise; ispat külfeti kendisinde olan davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile davacının ziynet eşyaları hakkındaki davasınınreddine, çeyiz eşyalarının aynen teslimine ilişkin davasının feragat nedeniyle reddine, çeyiz eşyalarının bedelinin ödenmesine ilişkin talebinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Çeyiz eşyalarının bedelinin iadesi talebi yönünden; çeyiz eşyaları misli eşyalardan ise de, davacının seçimlik hakkı olup bu eşyaları aynen isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini veya terditli olarak eşyaların mevcut olması halinde aynen olmaması halinde bedelin...

                  Davalı; ziynet eşyalarından bir bölümünü davacının rızası ve iade edilmemek şartıyla araç almak için bozdurduğunu, geriye kalan ziynet eşyalarının ise davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davaya konu ziynet eşyalarının, davacının bilgisi ve rızası dahilinde davalı tarafça bozdurularak bir kısmı ile araba alındığı, bir kısmının da borçların ödenmesi için kullanıldığı, davacı tarafından ziynet eşyalarının bilgisi dışında ve rızası alınmaksızın harcandığının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, kişisel eşya niteliğinde olan ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu