Yasanın bu açık hükmünden de anlaşılacağı üzere; hâkim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez. Kabule göre; davacı dava dilekçesinde dava konusu ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde ise bedeli talep etmiş, ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki bedeli istenilmemiştir. Bu durumda, mahkemece; dava konusu ziynet eşyalarının dava tarihindeki bedellerinin iadesine karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatlar, nafakalar, ziynet eşyalarının iadesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1)....
bankadaki kiralık kasanın anahtarını da alarak gittiğini,sonrasında da bankadaki kasada bulunan tüm ziynet eşyalarını aldığını belirterek,şimdilik 10.000 TL'lik takı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı davacı kadın tarafından kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadının bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir. Davacı kadın bu kapsamda tanık dinletmiştir. Davacı tanıklarının ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bilgileri, davacıdan duyuma dayalı olup, ziynet eşyalarının akıbeti hususunda görgüye dayalı bilgileri bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacı kadın tarafından talep edilen ziynet eşyalarının davacı kadının ailesinde olduğunu, davalı erkek tarafından borç ödenmek maksatlı olarak ziynet eşyalarının bozdurulmadığını beyan etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın düğünde takılan ziynet eşyalarının kayınvalidesi tarafından düğünden sonra rızası dışında elinden alınıp, bir daha geri verilmediğini, bu altınların bozdurulması ile elde edilen para ile davalı erkeğe araba alındığını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Bu durumda husumetin davalıya yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/376 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacıya ait ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alındığı konusunda davalı erkeğe kusur verilerek davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına dair kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla davacıya ait ziynet eşyalarının zorla elinden alındığı hususunun kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit olduğu, boşanma dosyası ve Çay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/1999 Soruşturma sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen Resul Akciğer ile işbu dosyada tanık olarak dinlenen Resul Sarsılmaz'ın beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ziynet eşyalarının davalılar tarafından davacıdan alındığının anlaşılması karşısında davanın her iki davalı yönünden kabulüne karar verilmesinde de isabetsizlik olmamakla birlikte davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar arasında görülen Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/376 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacıya ait ziynet eşyalarının rızası dışında elinden alındığı konusunda davalı erkeğe kusur verilerek davalı erkeğin tam kusurlu olduğundan bahisle tarafların boşanmalarına dair kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği, dolayısıyla davacıya ait ziynet eşyalarının zorla elinden alındığı hususunun kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit olduğu, boşanma dosyası ve Çay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2019/1999 Soruşturma sayılı dosyasında tanık olarak dinlenen Resul Akciğer ile işbu dosyada tanık olarak dinlenen Resul Sarsılmaz'ın beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, ziynet eşyalarının davalılar tarafından davacıdan alındığının anlaşılması karşısında davanın her iki davalı yönünden kabulüne karar verilmesinde de isabetsizlik olmamakla birlikte davacının dava dilekçesinde ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynetlerin İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından, asıl davanın kabulü ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın, dava dilekçesinde ziynet eşyalarının bedelini talep etmiştir. Hükümde 17.864,89 TL ziynet bedelinin davalı-davacıdan alınarak davacı-davalıya verilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı,karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davalı-karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup, ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı dava konusu takı ve paranın müşterek konutta kaldığını ileri sürmektedir. Davacının müşterek haneden ayrıldığı gün kocası ve kayınvalidesi tarafından dövüldüğü, telefon edilerek annesinin müşterek konuta çağrıldığı, annesi geldikten sonra bile kayınvalidesi tarafından ona tokat atıldığı, kimliğini dahi alamadan , ayakkabısını giyemeden, terlik giyerek annesiyle birlikte müşterek konuttan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu koşullar altında evden ayrılan kadının dava konusu takı ve parayı yanına aldığı kabul edilemez....