Davalı vekili cevap dilekçesinde; 07.07.2011 tarihinde taraflar arasında yaşanan tartışma üzerine müvekkilinin ailesini aradığını, sonrasında tarafların müvekkilinin ailesi ve arkadaşları ile birlikte karakola, buradan da davacının ailesinin evine gittiklerini, bu esnada davacının ziynet eşyaları ile diğer kişisel eşyalarını da yanında götürdüğünü savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; çeyiz eşyaları ile düğün sırasında kadına takılan ziynet eşyalarının, davalı kocada kaldığı ve davacı kadına iade edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çeyiz eşyaları yönünden toplam 3.058 TL ile ziynet eşyaları yönünden toplam 20.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından ziynet eşyalarına hasren temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
Zira “erkek tarafının aldığı eşyalar” başlıklı bölümde yazılı bizzat davacı kadın tarafından kullanılan ve kadına hibe edildiği anlaşılan çeyiz eşyaları dışında kalan ev eşyalarının davalının daha önce yaşadığı evde yaşamaya başlamaları da dikkate alındığında davacı kadına hediye ya da hibe edildiğinin kabulü doğru değildir. Mahkemece dinlenilen davacı ve davalı tanıkları düğün öncesi davalı ve ailesi tarafından bazı ev ve çeyiz eşyalarının alındığını ifade etmişler ancak bu eşyaların davacı kadına hediye edildiği ya da bağışlandığı hususunda görgüye dayalı,yer ve zaman bildiren açık ve kesin herhangi bir beyanda bulunmamışlar,bu eşyaların bir kısmının evlilik birliğinden önce müşterek evde zaten mevcut olduğunu beyan etmişlerdir....
Davacı vekili, dava dilekçesinde olay akışını sıralı olarak açıkladıktan sonra sonuç bölümünde davaya konu çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen teslimi, olmadığı takdirde eşyaların bedelinin tazminat olarak ödenmesine karar verilmesini terditli olarak talep etmiştir....
Mahkemece, davacı kadının ziynet eşya ve çeyiz eşyası talepli olarak bu davayı açtığı, davalının cevap dilekçesi ile çeyiz eşyasını iadeye hazır olduğunu, ziynet eşyasını davacının kendi ailesine verdiğini belirterek davanın reddini talep ettiği, davacı tanıklarının dinlendiği, tanık beyanlarına göre, davacıya düğünde dava dilekçesinde belirtilen 53 gram 1 dal bilezik ve 15 civarında çeyrek altın takıldığını, bu altınların davalı tarafta kaldığını beyan ettikleri, davalının, davacının kendisinden hiçbir şey talep etmediğine dair dilekçe sunduğu, bu dilekçenin tarafların boşanma davasındaki dava dilekçesi olduğu, dilekçede davacının kendisi için maddi ve manevi hak talep etmediğini beyan ettiği, davacının bu beyanının boşanmanın feri hükümlerine ilişkin olarak geçerli sayılabileceği, ziynet ve çeyiz eşyası için geçerli olmasının mümkün olmadığı, zira bu taleplerin boşanmanın ferisi olmadığı, bu haktan vazgeçilmesi halinde açıkça beyan edilmesi gerektiği, bu kapsamda bu dilekçenin bu talepler...
boşanma davası açılınca kooperatif hissesini devrettiğini, ziynet eşyalarının kendisine geri verilmediğini ileri sürerek, dava dilekçesinde sayı ve niteliklerini belirttiği ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklık kalmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, davacı, dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarının aynen iadesini, olmadığı taktirde bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Harca esas değer dava dilekçesinde 20.000.TL olarak gösterilmiş yargılama sırasında ise yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde ise davacı tarafça talep edilen ziynet eşyalarının toplam değerlerinin 22.364 TL olduğu belirlenmiştir. Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarında bedel iadesi ile birlikte aynen iadeye ilişkin istem de var ise, aynen iade istemi o eşyaların (ziynetlerin) gerçek bedelini de içerdiğinden, davacının talebi doğrultusunda aynen iadeye karar verilmiş olması halinde, talep konusu eşyaların (ziynet ve çeyiz) bilirkişi raporu ile belirlenen bedelleri üzerinden eksik nisbi harcın tamamlatılması gerekecektir....
GEREKÇE : Asıl dava, TMK 197.maddesi uyarınca açılan tedbir nafakası, karşı dava ve birleşen dava TMK 166/1.maddesi uyarınca açılan boşanma davası olduğu, ayrıca birleşen davada, ziynet ve çeyiz alacağı talebinde bulunulduğu görülmüştür. Dairemizin 2019/1634 E.- 2020/766 K.sayılı ilamı ile, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden, yetersiz gerekçe ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının tamamının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı-b.davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma kararı ile nafaka yönünden karara itiraz etmediğini belirterek erkeğin davasının kabulü, kusur, tazminat taleplerinin reddi, çeyiz eşyalarının reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı-b.davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur, nafakalar, reddedilen tazminatlar, ziynet eşyalarının reddi, para alacağının iadesi yönlerinden kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Asıl dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma ve çeyiz alacağına; birleşen dava evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma, ziynet ve para alacağına ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın çeyiz eşyaları yönünden feragat nedeniyle reddine, ziynet eşyaları yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma isteği anlaşılınca ziynetlerinin elinden zorla alındığını, davalı tarafından bir buçuk ay eve hapsedildiğini, sürekli şiddet gördüğünü, ailesinin durumu farketmesi üzerine müşterek konuttan ailesi vasıtasıyla alındığını belirterek, davalıda kalan müvekkiline ait ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5000 TL bedelinin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Somut olayda; Mahkeme çeyiz senedinde belirtilen 6 bilezik, küpe, kolye ve yüzük yönünden kabul kararı vermiştir. Dayanağının çeyiz senedine ilişkin olması nedeniyle çeyiz senedinin aksi ispatlanamamıştır....