WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in velâyet düzenlemesi yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur. 2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kardeşlerin birbirinden ayrılmaması gerektiği, ...e de bakabilecek kapasitede olduğunu, kadının tam kusurlu olduğunu, tam kusurlu kadının tazminat alamayacağını, ... için hükmedilen iştirak nafakasının miktarının yetersiz olduğunu, kadın için hükmedilen tedbir nafakasının da kaldırılması gerektiğini de belirterek kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ile tazminat, ...in velâyeti, ... için hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur. C....

    Boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen nafaka kararı henüz kesinleşmediğinden tedbir nafakası niteliğindedir. Zira, yoksulluk nafakası; boşanma kararının kesinleşmesi ile hukuki sonuçlarını doğurur. Davacının, yoksulluk nafakasının kaldırılması isteğinin; ortada kaldırılması talep edilebilecek yoksulluk nafakası bulunmadığından, reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu gerekçe ile davanın reddi gerekirken; işin esasına girilerek davalının (nafaka alacaklısının) yoksulluğunun ortadan kalkmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de; sonucu itibariyle red kararı doğru bulunduğundan, hükmün yukarıda açıklandığı üzere gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 05.04.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

      Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu durumda tamamen kusurlu olan eşin dava hakkının bulunmadığı gözetilerek, davacı-davalı (koca) tarafından açılan boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-davacının çalışmadığı, herhangi bir gelirinin ve malvarlığının bulunmadığı yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Son oturumda sunulan ... Kurumundan elde edilen cetvelde davalı-davacının işten ayrılmasının dava sırasında değil, davadan öncesine ait olduğu görülmektedir. Bu husus nazara alınmadan davalı-davacı (kadın) yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması da doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-davacının yoksulluk nafakası talebiyle ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun nazara alınmaması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (1.), (2.)...

          nafakanın kaldırılmasının ve davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinin doğru olduğu, tarafların ortak çocuklarının dava tarihinden önce ... oldukları anlaşılmakla davalı-karşı davacı kadının çocuklar için talep ettiği tedbir ve iştirak nafakasının reddine dair kararın doğru olduğu gerekçesiyle kadının sair istinaf talepleri esastan reddine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ve tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının ve maddi tazminatın miktarı, yoksulluk nafakasının reddi ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 26.11.2014 günü temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, kendi davasının reddi, kusur belirlemesi, tazminatların reddi ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatların reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda taraflarca karşılıklı açılan her iki boşanma davasının kabulüne, davacı-karşı davalı kadın lehine 300 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının 1.693,50 TL eşya alacağının kabulüne, tarafların maddi ve manevi...

                  ın velâyetlerinin davalı babaya verilmesine, ortak çocuklar ile davacı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk..... ...ın velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, kadın için aylık 350,00 TL tedbir nafakası, ortak çocuk..... için aylık 350,00 TL'den toplam aylık 700,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı kadına verilmesine, karar kesinleştiğinde davacı kadın için hükmolunan tedbir nafakasının aylık 300,00 TL arttırılmak suretiyle aylık 650,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuk için hükmolunan 350,00 TL tedbir nafakasının aylık 200,00 TL arttırılmak suretiyle aylık 550,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, velâyetleri davalı babaya verilen ortak çocuklar ...r ve... lehine hükmolunan aylık 350,00 şer TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına, 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın, kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten alınarak...

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Tedbir Nafakasının Kaldırılması Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına, kısmen onanmasına dair Dairemizin 27.06.2012 gün ve 22794 - 17812 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu