Davalı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile velayet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuşturç Dava; zina (TMK md. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı kadın vekilinin; kadının reddedilen tedbir nafakası talebine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Tedbir nafakasının miktarı belirlenirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi gözetilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ayrı yaşamda haklılık nedeniyle tedbir nafakası (TMK. md.197) ve davalı eşin edinilmiş mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlanması (TMK. md.199) istemlerine ilişkin olup, nahkemece verilen hüküm davalı tarafından her iki istem yönünden temyiz edilmiştir.Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
c- Davalı-davacı kadın tarafından açılan ve boşanma dosyası ile birleşen ... 4. Aile Mahkemesi’nin 2013/604 esas esasına kayıtlı tedbir nafakası davası (TMK m. 197) ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/c bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı-davacı kadının tedbir nafakası davasında vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı-davalının temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte, davalı-davacının asıl davada verilen boşanma kararına yönelik temyiz itirazlarının ise 2/a bentte gösterilen sebeple REDDİNE, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/b bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2016 (Per.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davaların birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından, tedbir nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal nedenine dayalı boşanma davası açılmış, davalı-davacı kadın ise, 08.01.2016 tarihinde açtığı birleşen davasında, Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca tedbir nafakası talep etmiştir. Mahkemece, erkek tarafından açılan boşanma davasında kadın yararına tedbir nafakası (TMK m. 169) verildiğinden bahisle, kadının birleşen nafaka davasının reddine karar verilmiştir. Dava ve birleşen dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurmak gerekir (HMK m. 297/2)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2019/699 ESAS 2021/363 KARAR DAVA KONUSU : Tedbir Nafakası - Boşanma, Ziynet Alacağı KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; TMK 197.maddesi kapsamında kendisi ve müşterek çocuklar yararına tedbir nafakası talebinde bulunmuştur. Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiş, yetki itirazında bulunmuştur. Davacı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; TMK 166/1.maddesi kapsamında boşanma ve fer'i talepler ile ayrıca ziynet alacağı talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka - Ecrimisil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm bağımsız olarak açılan tedbir nafakası (TMK. md. 197) ile mülkiyet hakkına dayalı olarak 1/2 oranında pay sahibi olunan taşınmazda ecrimisil istemine ilişkindir. Taraflar arasında boşanma davası bulunmamaktadır. Açıklanan bu duruma göre temyiz incelemesi 3. Hukuk Dairesinin görev alanına girmektedir. Sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığınca da görevsizlik kararı verildiğinden görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece boşanma davası yönünden gösterilen tüm tanıkların Hukuk Muhakemeleri Kanununnu 243. ve devamı maddelerinde belirtilen usul çerçevesinde dinlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi, davacı-davalının hukuki dinlenilme hakkına aykırı (HMK. md. 27) olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-karşı davalı kadın 31.12.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı tedbir nafakası davası açmış, daha sonra taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davaları tedbir nafakası davası ile birleştirilmiştir. Mahkemece kadın tarafından bağımsız açılan tedbir nafakası davası hakkında ayrı yaşamakta haklı olup, olmamasına göre ayrıca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Boşanma sebebi bulunmadığı halde, retle sonuçlanan davayı açmak suretiyle birlikte yaşamaktan kaçınan davalı-davacı kadın eş, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusurludur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi ve bu hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak tam kusurlu eş yararına yoksulluk nafakasına (TMK 175 md.) hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davalı-davacı kadın eş, Türk Medeni Kanununun 197/1. maddesi uyarınca açtığı birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında ayrı yaşamakta haklılığını ispatlaması gerekir. Yukarıda birinci bentte açıklandığı üzere; davalı-davacı kadın eş müşterek konutu kendiliğinden terk etmiş ve ayrı yaşamakta haklılığını ispatlayamamıştır. O halde tedbir nafakası davasının reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Davacı-karşı davalı erkek vekili, kararı münhasıran davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, davalı-karşı davacı kadın vekili ise; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası istemleri, erkek yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı yönünden istinaf ettiğinden, davalı-karşı davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinaf kapsamı dışında kalarak taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Bu sebeple, istinaf edilmeksizin kesinleşen hususlar yönünden yeniden hüküm tesisi mümkün olmamıştır....
kadar geçerli olmak üzere tedbir nafakası takdir edilmiş olup, nihai kararda bu hususta aksi bir hüküm tesis edilmemiş olması karşısında, nihai hükümde yer alan kadın lehine hükmedilen nafakanın "yoksulluk nafakası" (TMK md. 175) olduğunun tabii bulunmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.04.2013 (Çrş)...