Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. (Yargıtay 2.HD 14/05/2015 tarihli 2014/25406- 2015/10208 E.K) Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....

Türk Medeni Kanununun 197. maddesi gereğince tayin edilen tedbir nafakası, evlilik birliğinin korunmasına ilişkin önlemlerden olup, koşulların değişmesi halinde eşlerden birinin talebi üzerine kararda gerekli değişiklik yapılabilir (TMK md. 200). Bu nafakanın açıklanan niteliği gereği gelecek yıllarda artış miktarının karara bağlanacağına ilişkin bir düzenlemeye bu maddede yer verilmemiştir. Talep halinde gelecek yıllarda artış miktarı belirlenecek olan nafakalar, iştirak (TMK md.182/3), yoksulluk (TMK md.176/4) ve yardım nafakasıdır. (TMK md.365/son) Tedbir nafakası için bu mümkün değildir. (Yargıtay 2.HD 14/05/2015 tarihli 2014/25406- 2015/10208 E.K) Ancak bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile Dairemiz tarafından HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....

Davalı/davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, vekalet ücretine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; TMK'nın 197. Maddesi uyarınca tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davalı/davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının talep ettiği nafakanın boşanma davası sebebiyle alınması gereken tedbirler kapsamında kalan tedbir nafakası (TMK m. 169) niteliğinde olduğunun ve davacının Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca harcı verilerek açılmış ayrı müstakil bir tedbir nafakası davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...

    Yerel mahkeme kararında, “Bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılamada bozma ilamı doğrultusunda maddi hata giderilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur" denilerek, davacının bağımsız tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) kısmen kabul edildiğini, birleşen evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasında ise dava kabul edilerek tarafların boşanması yönünde hüküm kurulmuşsa da, her iki davada verilen kararlar yönünden hiçbir gerekçeye yer verilmemiştir. Boşanma ve bağımsız tedbir nafakası (TMK m. 197) davalarının kabulüne dayanak "Vakıalar" ve taraflara yüklenen kusurlar ayrı ayrı gerekçede gösterilmemiştir. Yerel mahkemenin hangi delillerle sonuca ulaştığını değil, dayanılan delillerde yer alan hangi vakıanın kabul edildiğini Yargıtay denetimine elverişli şekilde gerekçeli olarak açıklaması zorunludur. Bu nedenle, gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, bozmayı gerektirmiştir....

      Kaldı ki, ayrı yargı çevrelerinde açılan davaların; evlilik birliğinin korunması hükümlerine dayalı olarak TMK. nun 197. maddesine göre açılan tedbir nafakası davası ile boşanma hükümlerine dayalı olarak TMK.nun 166.maddesine göre açılan boşanma davasından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında boşanma davası olsun yahut olmasın eşler evlilik birliğinin ayrı dava ile korunmasını isteyebilir (TMK. md.201). Diğer bir anlatımla, tedbir isteğinin boşanma davasında istenilmesini zorunlu kılan bir hüküm yasada yer almamaktadır. Kaldı ki, tedbir nafakası davası ve boşanma davası aynı sebepten doğmadığı için biri hakkında verilecek hüküm diğerini etkileyecek nitelikte bulunmamaktadır. O halde mahkemece, usulüne uygun birleştirme talebi bulunmadığından; talebin reddi ile davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davaların birleştirilmesine karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir....

        İlk derece mahkemesince; erkeğin, evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve zina (TMK md. 161) nedenlerine dayalı boşanma davaları, erkeğin birleşen; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ile kadının birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine, erkeğin asıl davada talep ettiği mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak davasının tefrikine, erkek yararına 20.000,00 TL manevi tazminata, kadının birleşen davasında talep ettiği telefon bedelleri, kredi borcunun ödenmesi nedeniyle alacak, altınların iadesi veya bedellerinin tahsili, mal rejimi tasfiyesi nedeniyle alacak taleplerinin tefrikine, kadının manevi tazminat talebinin reddine, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına ve yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir....

        Davalı-davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte kadının kusurlu olduğunu, kadının davasının reddine, müvekkili lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatların kaldırılmasını, birleşen davalarının tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava TMK 162. ve TMK'nun 163 maddesi gereğince Boşanma, Karşılıklı Boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-davalı taraf; erkeğin kabul edilen birleşen davası, reddedilen TMK 162 ve163 md. dayalı boşanma davaları, kusur tespiti, reddedilen yoksulluk nafakası, hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden, davalı-davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar ile reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        Davacı kadın vekili; reddedilen tedbir nafakası davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı tedbir nafakası (TMK md. 197) istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi gereğince, bildirilen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede ; Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....

          UYAP Entegrasyonu