, ortak çocuk yararına 350,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının birleşen tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) kısmen kabulü ile ortak çocuk yararına 350,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesi, tazminatlar ve ortak çocuk yararına hükmolunan nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine görevli ......
(TMK m. 175) Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) "kadının kendisi için tedbir nafakası davasının reddine" karar verilmesi de doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, kusur belirlemesi, kişisel ilişki, erkek lehine takdir edilen tazminatlar, tedbir ve iştirak nafakasının miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminat talepleri yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet, tazminatların miktarı, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davacı-davalı kadın ağır kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verilmiş...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 02.11.2017 gün ve 2016/6609 esas, 2017/12138 karar sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Erkek tarafından açılan boşanma davası (TMK m. 166/1-2) ile kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasının (TMK m. 197) birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda mahkemece erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen bu karara davalı-davacı kadın tarafından boşanma davası ve ferileri ile tedbir nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 02.11.2017 tarihli ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadın tarafından süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuştur....
Davacı-karşı davalı kadının tedbir nafakası davasında; mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen duruma göre ayrı yaşamakta haklı olmadığı ve lehine Türk Medeni Kanununun 197. madde koşulları gerçekleşmediği halde; kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
Aynı yasanın 197.maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4). Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir....
Dava; terditli olarak zina (TMK md.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir....
md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
(TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
(re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....